FELÇ

BÖLÜM : 5

Hermione ne diyeceğini bilemedi. Ondan yardım teklif etmesini beklemiyordu.

H : T-Te-Teşekkür ederim .

Diye kekeledi, yüzünde dik bir bukleyi düzelterek. Midesinde neden olduğu çırpınmalara şaşırmış bir şekilde sırıtışını inceledi.

Kızaran yüzünü gizlemek için başını önüne eğdi ve getirdiği kitaplardan birini aldı.

H : Ama önce muhtemelen seni en iyi şekle sokmak için çalışmalıyız.

Severus kıza baktı ama başını salladı. Kitaplardan birini onun eline verdi.

S : Şunu kontrol et .

Diye emretti, öğretme modundaymış gibi.

S : Bunu inceleyeceğim.

Geçmişin Kadim İksirlerini aldı.

Kitaba dalarak, başını kaldırıp bakmadan önce birkaç dakika geçmişti ve baktığında duraksadı.

Tamamen kendi kitabına dalmıştı. Sayfayı taramak için geri dönmeden önce uzun, ince parmağı düşünceli bir şekilde ağzına vurdu.

Bakarken yakalanmaktan korkarak, not almak için bir şeyler kaparken bakışlarını kaçırdı. Görev bilinciyle işine geri döndü ve adama çok sık baktı. Birkaç saat geçtikten sonra .

H : Umut verici bir şey buldunuz mu ?

Diye sordu.

S : Sabırlı olun Bayan Granger,

Diye uyardı Severus.

S : Roma bir günde inşa edilmedi.

Düzgün bir şekilde azarlanmış görünerek arkasını döndü. Öğleden sonranın geri kalanı sessizlik içinde geçti ve Severus kendini yorgun buldu.

Ve aniden kendini rahatlatma ihtiyacıyla. Bağırsaklarıyla ilgilenmek için ne yapıldığını bilmeden kaşlarını çattı.

O düşüşten, herhangi bir katetere bağlı olmadığını biliyordu.

S : Bayan Granger .

Diye seslendi bunu zaten sorması gerektiği gerçeğinden nefret ederek,

S : kendimi tesisleri kullanma ihtiyacı içinde buluyorum...

Kafasını tokatlayarak onu şok etmeden önce, bu bilgiyi kendisine neden aktardığını soruyormuş gibi başını eğdi .

H : Ah, doğru. Bağırsaklarını sihirle boşaltıyorduk, ama kendin denemek istersen ....?

S : Elbette kendim için yapmak istiyorum seni twit !

Severus, onun bariz beceriksizliği karşısında sabrını kaybederek hırladı.

S : Asam nerede ?!

H : Çek ... Çekmece ...Efendim öyle değil mi--

Severus, ifadesinin geri kalanını görmezden gelerek, içinden akan o tanıdık sihrin titremesiyle inanılmaz bir şekilde rahatlayarak asasını çağırdı.

Belirsiz bir şekilde neden daha önce sihir denemediğini merak etti, ama belki de felcin şoku duyularını köreltmişti - herhangi bir oyun oynama niyetinde değildi. Şimdi kıçına düşmeden yataktan çıkmanın bir yolunu bulmalıydı...

H : Profesör lütfen-

Lavaboya havalanıp uçamayacağını hesaplamakla meşguldü. O tekerlekli sandalyeye sahip olsaydı, kaşlarını çattı.