FELÇ

BÖLÜM : 25

Harry Potter'ın odaya girdiğini görmekten mutlu olacağını hiç düşünmemişti. Ama o öğleden sonra ofisine geldiğinde.

S : Hermione adına burada olduğunuzu varsayıyorum,

Diye başladı Severus, dosyayı bırakıp masanın etrafında dönerek.

S : Lütfen ona üzgün olduğumu ve eve gelmesini istediğimi söyler misin ?

Diye yalvardı, koyu obsidyen gözleri dökülmeyen yaşlarla ıslandı.

Dağınık saçlı büyücü dünyası kurtarıcısı, eski profesörüne kafası karışmış bir şekilde baktı.

Ha : Uh.... Neden bahsettiğini bilmiyorum. 'Mione benimle değil, aslında, buraya onu görmeye geldim. Öğle yemeği yiyip arayı kapatmamız gerekiyor .

Diye Potter açıkladı, Snape'in yüzünde beliren artan endişe ifadesi karşısında ağzı çatıktı.

Ha : Ne var efendim? Bana ne anlatmıyorsunuz? 

Diye sordu, tekerlekli sandalyeye bağlı büyücüye doğru adım atarak.

Severus'un yüzü her zamankinden daha solgun görünüyordu ve bir zamanlar sahip olduğu hareketliliğe sahip olmamasından nefret ederek sandalyesinin kollarını tutuyordu.

S : Bu Hermione, arkadaşlarıyla kaldığını sanıyordum... O ve ben, pek iyi durumda değiliz. İnatçı ve bencildim ve o...

Eylemlerini düşünürken sesi solgundu. .

S : Bütün bir gündür onu ne gördüm ne de duydum. Bana sadece sessiz muamele yaptığını sanıyordum, ama cinim bana onun tesiste bile olmadığını söyledi. Seninle olduğunu ummuştum. ama şimdi ona bir şey olduğundan endişeleniyorum. Kızgın ya da kırhın, bir şey söylemeden öylece ortadan kaybolmaz. Hermione öyle değil.

Ha : Haklısın

Harry seherbaz moduna geçmeyi kabul etti. Snape'in sesini çok endişeli duymak onu anında alarma geçirdi.

Bu adamın bir hiçten büyük bir olay çıkarmaya meyilli olmadığını biliyordu. Ayrıca, yıllarca içgüdülerini dinleyerek ve bir casus olarak bu gibi durumlarla uğraşarak Harry'nin kararını ertelemeye meyletmesine neden oldu.

Ha : Hermione hiçbir şey söylemeden çekip gidemeyecek kadar güvenilir ve sorumlu. Belki de odalarınızı aramalıyız? Belki görmediğiniz bir not ya da bir ipucu bırakmıştır?"

Severus ağladı, Potter'ın kendisi ve Hermione'nin yaşam durumuyla ilgili varsayımları midesini bulandırdı. Bir kez daha, her şeyin yolunda gitmediği gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldı.

Bebeği öğrendikten ve ona aşkını ilan ettikten sonra bile Severus, nasıl hissettiğini göstermek için hiçbir ekstra adım atmamıştı.

Onu kamarasına taşımak kadar basit ve kolay bir şey bile değil. Doğru, birlikte birçok gece geçirmişlerdi ama bu, ona taşınmasını söylemek ve onun hayatında kalıcı bir yere sahip olmasını istediğini göstermekle aynı şey değildi.

Yanlış şeyler, valinin görüşleri ve Hogwarts'taki söylenti değirmeni hakkında endişeliydi. Onu her şeyden veya herkesten daha çok sevdiğini boşver.

Ya da onunla evlenmek istediği gerçeği. Kış tatilinde sormayı planlıyordu ama şimdi... Severus ne yapacağını bilmiyordu. Bu kadar dik kafalı olduğu için utandı ve kendine kızdı.

S : Aslında Potter, o... o ve ben hâlâ ayrı odalar tutuyoruz. O zamanlar en iyisi olduğunu düşünmüştüm, ama şimdi o kadar emin değilim.

Harry buna kaşlarını çattı, ama düşüncelerini kendine sakladı. İlişki sorunlarına atlamak onun işi değildi. Hermione'yi bulması gerekiyordu.

Birkaç dakika sonra Hermione'nin odasına ulaştılar ve ne aradıklarını bile bilmeden orayı aradılar. Hiçbir şey uygunsuz görünmüyordu ve o da herhangi bir not bırakmamıştı.

S : Bu nedir ?

Yatağının dibinde küçük bir sandık bularak sordu.

Snape kendi tarafına döndü ve Harry onun sevgiyle okşadığı bir peluş ayıyı çıkardığını görünce şaşırdı.

S : B-bu...bebek için olmalı. Şuna bak

Dedi gergin bir ses tonuyla göğsünü deşerek.

S : Bütün bunlara sahip olduğunu bile bilmiyordum. Hazırlanıyor... bensiz...

Harry adamın acısını ve pişmanlığını görerek boğazını temizledi. Bu daha önce yüzünde gördüğü bir şeydi, ama o anda fark edemeyecek kadar şok olmuştu.

Ha : Sensiz olmasını istediğini sanmıyorum, ama Hermione bir planlayıcı ve çok önemli bir şeye sahip olduğu için muhtemelen senin hazır olmanı bekleyemedi. Ayrıca baykuşlarındaki bebek için heyecanlı görünüyordu

Dedi. . Harry, Severus Snape'in Hermione Granger'ı ne kadar sevdiğini o zaman anladı. Sonraki sözlerini bu kadar zorlaştıran da buydu.

Ha : Yanlış bir şey görmüyorum, bu hiçbir şeyin yanlış olmadığı anlamına gelebilir, ama aynı zamanda bir şeylerin çok yanlış olduğu anlamına da gelebilir.

Severus'un yüzü boşaldı ve Harry onun gözle görülür şekilde sertleştiğini görebildiğini düşündü.

S : Ve...uzman...görüşünüze göre, sence hangisi daha olası?

Harry yutkundu. "Bence Hermione'nin başı dertte efendim."