old summer love in august /l.s

1.5: lover of mine

2 Aralık 2008

''Louis! Harry! Bekleyin!'' Louis ve Harry kendilerine seslenen Luke'u gördüklerinde durup onu beklediler.

''Selam çocuklar.''

''Selam Luke. Bir şey mi oldu?''

''Bir dakika... Biraz nefes almam lazım.'' Luke'un birkaç derin nefesi ve Harry'nin ona uzattığı suyu içmesinden sonra birlikte yürümeye başladılar.

''Eeee Luke? Ne oldu anlat bakalım.''

''Belki duymuşsunuzdur bizimkilerle kendimizce bir grup kurmuştuk. Meydandaki kafelerden birinin sahibi Ashton'ı arayıp yarın özel bir etkinlikte şarkı söyleyip söyleyemeyeceğimizi sormuş. Ayrıca on kişilik bir masa ayırdılar. Biz de sizi çağırmayı düşündük. Gelir misiniz?''

''Lou gidelim mi? Lütfennn.'' Louis, Harry'e güvenip kafasını salladı.

''Tabi ki geliriz Luke. Kafenin tam konumunu atarsın değil mi?''

''Atarım atarım. Teşekkürler çocuklar.''

''Yalnız Zaynle Liam'ı ikna etmek size kalmış. Mart kedileri gibi asla rahat durmuyorlar. Evden çıkarmak biraz zor olabilir.'' Luke küçük bir kahkaha atıp kafasını salladı.

''Peki geriye kalan bir kişi? Başka biri gelecek mi?''

''Niall Ed'i çağırmak istedi biz de kabul ettik Harry.''

''Anlaştık o zaman. Yarın görüşürüz.''

''Görüşürüz Louis. Ben sana konumu atarım sen diğerleriyle gelirsin.''

''Tamamdır.''

''Görüşürüz Luke.''

''Görüşürüz Lou'nun Harrehsi.'' Üç çocuğun da gülüşmeleri arasında Luke gözden kaybolduktan sonra Louis ve Harry evlerine yürümeye devam ettiler.

''Luke sanki fazla heyecanlıydı. Sen de fark ettin mi Lou?''

''Bilmem dikkat etmedi. Hem sahneye çıkacaklar normal değil mi?''

''Yok ya daha farklı bir şeydi bu.''

''Nasıl bir şey?''

''Sanki böyle... Birine aşıkmış gibi.''

''Hmm... Öyle miymiş? Sen nereden biliyorsun bakalım o heyecanı kıvırcığım? Yoksa benden gizli bir aşkın falan mı var?'' Ah! Harry işte şimdi sı-

''O kadar film izledik ya Lou.'' Eh iyi kurtardı. Ne diyebiliriz ki?

''O öyle film izlemeyle olmaz. Hem Luke kime aşıkmış?''

''Bilmiyorum. Ama tahminim var.''

''Nasıl? Kim?''

''Bence Michael.''

''Bizim Mikey Michael?''

''Şu çocuğu ayırt etmek için şöyle söylemeyi bırak Lou. Senden başka kimse Mikey demiyor ona.''

''Konu bu mu şimdi Harry? Ayrıca görürsün bir gün herkes ona Mikey diyecek.''

''Hı hı. Aynen Lou.'' Louis abartılı bir şekilde gözlerini devirdi.

''Sen nereden çıkardın ki Luke'un Michael'ı sevdiğini?''

''Birincisi Michael'a bebekmiş gibi bakıyor. Yemekhanede birlikte oturduğumuzda nasıl dikkat etmişti yemeğini yiyip yemediğine. İkincisi onu hep onu koruyor. Hatırlasana Lou birisi Michael'ın saçına laf ettiğinde neredeyse kavga edecekti. Hem Niall ikisini soyunma odasına kilitlediğinde de şikayet etmemişti. Hatta gayet mutluydu.''