1.6: our room

287 27 16
                                    

11 Aralık 2008

Harry hala bir hafta önce Louis'den aldığı öpücüğün -Harry onu gerçek bir öpücük olarak kabul etmişti- gerçekliğini sorguluyordu. Cidden Michael'ın Luke'a aşkını ilan ettiği şarkıda ona sarılıp dudağının kenarını mı öpmüştü? Yok artık! Harry kesin anın etkisiyle hayal görmüştü. Tabi o sırada Louis'in kendisini tekrar öpmenin hayallerini kurduğunu bilseydi kendinden utanırdı. Hatta o kadar utanırdı ki yüzü dünyanın en kırmızı domatesinden daha kırmızı olurdu.
Harry biraz dönüp asla odaklanamadığı film yerine Louis'i izlemeye başladı. Louis de kolları arasındaki hareketlilikle bembeyaz yüze döndü. Harry'nin kendisine bakışlarını fark ettiğinde gülümseyip yanağını öptü. Harry gamzelerini göstererek gülümsedikten sonra kafasını mavi gözlü olanın omzuna yasladı. Aslında şuanki durumları ikisine de bayağı sevgililermiş gibi hissettirmişti.

"Uykun mu geldi kıvırcığım?"

"Hıhmm" Aslında uykusu gelmemişti ama Louis'e sarılıp uyuma fikri gayet hoşuna gitmişti.

"Hadi odamıza gidelim o zaman." ODAMIZ!? ODAMIZ MI DEMİŞTİ O!? KENDİ ODASI İÇİN DEMİŞTİ HEM DE!  Louis  kucağındaki Harryle odasına doğru gitti. Harry'i yatağa bırakıp dolaptan ikisine de pijama çıkardı. Pijamayı gülerek Harry'e attığında Harry kafasına gelen pijamalarla kendine geldi. Kaşlarını çatıp Louis'e baktı.

"Hiç öyle bakma kıvırcık. Pijamalarını giy kot pantolonla uyuyamazsın." Harry omuz silkip arkasını döndü. Kirpisinin ona kıyamayacağını gayet iyi biliyordu. Louis ise şuanda bir Harry'e bir yere bakmaya başladı. Normalde olsa kıyafetini giymesine yardım ederdi. Defalarca yapmışlardı. Ama şimdiki hisleriyle o zamankiler arasında uçurum vardı. Yine de Harry'e belli etmemesi gerektiğini düşünüp kendi kıyafetlerini değiştirdikten sonra yatağa ilerleyip Harry'nin pijamalarını aldı.

"Koca bir bebeksin kıvırcık. Koca bir bebek..." Yatağın kenarına oturup birkaç kere Harry'e seslendi. Sonunda Harry, ona dönünce elindeki pijamaları gördü. İstediğine ulaştığı için gülümsedikten sonra kollarını bebek gibi Louis'e uzattı. Louis gülüp onu oturttuktan sonra önce üzerindeki kazağı çıkarttı. Yerine koyu mavi polar pijama üstünü giydirdi. 

''Harry hadi kalk altını değiştir.'' Harry ne zaman kafasını omzuna koyup uyuklamaya başlamıştı bilmiyordu ama eğer kalkıp pijamasını giymezse her şeyin zorlaşacağına çok emindi. 

''Ama Loueh çok uykum varr.'' Harry de olacakların farkındaydı ancak o saklamak yerine bir şeylerin olmasını isteyen taraftı. Louis derin bir nefes alıp Harry'nin pantolonun fermuarını açtı. Belinden aşağıya indirir indirmez ayak tarafına geçip pantolonu paçasından çıkardı. Pantolonu çıkardığı kazağın yanına bıraktıktan sonra pijama altını aldı. Tamam diye düşündü. 'Tamam her şey iyi Louis. O senin kaç yıllık arkadaşın. Rahatsız olmaz. Sadece kendine hakim ol.'

Pijama altını Harry'nin bileklerinden geçirdiğinde ikisinin de kalbi saatlerce koşmuş gibi atmaya başlamıştı bile. Louis yine Harry'e temas etmeden uyluklarına kadar çıkardığında durdu. Harry yatarken pijamayı beline geçiremeyeceğinin farkına vardıktan sonra gözleri kapalı olacakları bekleyen kıvırcığa seslendi. Harry yine duymamış gibi davrandı. Louis sonunda pes edip tek kolunu Harry'nin beline sarıp biraz yukarı kaldırdı. En hızlı şekilde pijamayı giydirdikten sonra ayağa kalkıp derin bir nefes verdi. Çıkardıkları kıyafetleri kirli sepetine atmak için odasındaki banyoya gitti. O çıktıktan sonra Harry gözlerini açıp ofladı. Aradan birkaç saniye bile geçmeden Louis'in onun üzerindeki etkisiyle gülümsemeye başladı. Louis'in geldiğini duyunca gözlerini kapatıp yanına gelmesini bekledi. Yatağın diğer tarafında hissettiği hareketlilik ve sonrasında kendisine sarılan kollarla gülümseyip derin bir uykuya daldı.

.

.

.

Harry bir şeye vurulma sesiyle uykusunun açılmaya başladığını hissetti. Uzaktan gelen sesleri dinleyip ne olduğunu anlamaya çalıştı.

''Liam öldü mü bunlar acaba?''

''Saçmalama Zayn duymamışlardır.''

''Ben size söylüyorum benim güzel çiftim kesin başka işleri var.'' 

''Başlarım işlerine ağaç olduk be!'' Ardından duyduğu vurma sesleriyle yerinde sıçradı. Onun hareketlenmesiyle Louis de uyandı.

''Harry bir şey mi oldu?'' Harry ağzını açtığı an kapı tekrar çalındı. 

''Sen yüzünü yıka, uykun açılsın kıvırcığım. Ben bakarım.'' Harry gözlerini sürterken kafasını sallayıp onayladığında ikisi de yataktan kalktılar. Louis kapıyı açtığında kapıya yaslanan Niall ayaklarının dibine düştü.

''Beni çok sevdiğini biliyorum Ni ama ayağıma kapanmana gerek yoktu.''

''Ha ha çok komiksin Loulou. Dalga geçmeyi kes de yardım et.'' Louis elini uzatıp yerden kalkmasına yardım ettikten sonra hep birlikte salona geçtiler. 

''Neredesiniz siz ya? On beş dakikadır kapıyı çalıyoruz.''

''On üç dakika oldu Zayn.''

''Bu gereksiz bilgiye ihtiyacımız yoktu Nialler.''

''Uyuyorduk Zaynie duymamışız.''

''Hmm... Uyuyordunuz demek. Neden ki? Saat de erken oysa.'' Niall sırıtarak konuştuğunda Louis uzanıp kafasına vurdu.

''Saçmalama Niall. Harry'nin uykusu gelmiş uyuduk.''

''Gelen vuruyor giden vuruyor be. Nerede benim kıvırcığım? Biraz sevsin beni.'' Cümlesi biter bitmez bu sefer de kafasına gelen yastıkla koltuğa yığıldı.

''Nereden senin kıvırcığın oluyormuş? Pardon! Şansını zorlama sarışın.''

''Bu ne ya! Hep şiddet hep şiddet. Liam'a sığınsam da Zayn var. Ne yapsam Ed'i falan mı arasama acaba?''

''Hoş geldiniz çocuklar.''

''Ooo! Kıvırcık prenses de uyanmış ha. Güzellik uykunuzu iyi alabildiniz mi bari majesteleri?''

''Benimle uğraşma Zayn. Lou bir şey söyle şuna.'' 

''Sevgilinle ilgilen Zain. Hem benim kıvırcığımın güzellik uykusuna ihtiyacı yok.'' Zayn 'hıh'layıp Liam'a sırnaşmaya başlayınca Harry de ona dil çıkarıp Louis'in omzuna yaslandı. 

''Tanrım resmen bu kadar insanın içinde yalnızlık çekiyorum.'' Niall'ın söylenmesiyle Harry gülüp eliyle yanını pat patladı. 

''Geleyim mi Loulou?''

''Gel hadi gel.'' Niall koşarak ikisinin yanına atladığında karşılarında fısır fısır bir şeyler konuşan çifte döndüler.

''Ne konuşuyorsunuz siz?''

''Sana ne Louis.''

''Aaaa! Ne kadar ayıp Zaynie. Liam arada terbiyeli olmayı öğretsene şuna.'' Zayn ağzını açtığında Liam elini ağzına kapattı. Yoksa ikisi dakikalarca hatta saatlerce atışıp dururlardı. Ancak birileri rahat durmamaya kararlıydı. Zayn sinsice gözlerini kıstıktan sonra Liam'ın elini yaladı. Liam, Zayn'e sinirli bakışlar atarken Niall bağıra bağıra konuşmaya başladı.

''ÇOK AYIP AİLE VAR ÇOCUK VAR. HARRY GÖZLERİNİ KAPAT. LOUİS SEN DE HARRY'NİN GÖZLERİNİ KAPATMASINA YARDIM ET AYRICA TELEFONUNU BANA VER. BENİMKİNİN ŞARJI BİTMİŞ BUNU KAYDETMEM LAZIM. SİZ NE DURUYORSUNUZ BE DEVAM EDİN.''

Hepsi Niall'ı şok içinde dinledikten sonra birden kahkaha atmaya başladılar. Niallsa somurtup zorla ayırdığı Louis ve Harry'nin ortasına oturdu. Birkaç saat sonra çocuklar okulu bahane edip gittiklerinde Louis ve Harry de kaldıkları yerden uykularına devam ettiler. 

-------------------------------

Of oldu mu ya

Çok heyecanlıyım hiçbir şey yazamadım

Okunma 1k olmak üzere şimdiden çok teşekkür ederim

Umarım ki nice binlere çok çok çok Louve.

ig hesabımda kutlarız oraya da gelebilirsiniz (backwsev)

Louve u byeee<33

old summer love in august /l.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin