4.7: university boys

88 9 10
                                    

'Nasılım?' Louis takımının yakasını düzeltip yatağında onu izleyen ikizlere döndü. Doris sevinçle ellerini çırptı.

'Çok güzel oldu abi. Harry abim çok beğenecek.'

'Öyle mi fındık burunlu?'

'Evet! Ernest'e 'Çok yakışıklı olmuşsun.' dedi. Sana da der.'

'Siz gördünüz mü Harry'i?'

'Hıhm. Daisy ablam götürdü.'

'Ne giymişti Harry abin?'

'Söylemem.'

'En sevdiğin çikolatadan alırım?'

'Ortağıma rüşvet teklif etmeyi bırak da gidelim. Herkes sizi bekliyor.'

'Bak herkes seni bekliyormuş Doris koş bakalım.' Doris koşarak odadan çıktığında Harry kollarını Louis'nin boynuna sardı. Ne kadar sakin görünse de gergin olduğunu biliyordu. Arkadaş grubunun dağılmasından, yeni bir hayata atılmaktan, ailesinden uzak kalmaktan korktuğunu o hiç söylemese de fark etmişti zaten. Son zamanlarda yaptığı her şeyi çocuklarla birlikte yapamaya çalışıyordu mesela. Durup dururken gidip Jay ve Mark'a sarılıyordu. Kardeşleriyle geçirdiği zaman 2-3 katına çıkmıştı. Hatta Lottie'nin ona makyaj yapmasına bile izin veriyordu. Harry'e olan bağımlılığıysa... Çoğu zaman herkesi ikisinden bıktırıyordu. Yine de herkes Louis'nin hissettiklerinin farkındaydı bu yüzden ona bir şey dememişlerdi. Louis'nin onlara sunduğu tekliflere gülümsemeleriyle karşılık verip onu rahatlatmaya çalışıyorlardı. 

Harry bunları düşünürken hala odada zaman kaybettiklerini fark edip Louis'yi sürükleyerek (!) aşağı indirdi ve nihayet törenin yapılacağı yere gitmek için yola çıktılar. Alana vardıklarında Louis bir yanında Jay diğer yanında Mark'la etrafı inceliyordu. Harry'se ailesinin de ortak olduğunu öğrendiği mezuniyet hediyesini öğrenmek için Anne'i darlamakla meşguldü. Törenin başlayacağı duyurusu yapıldığında hepsi yerlerini aldılar. Nihayet sıra Louis'ye gelip kurulan minik sahneye çağrıldığı andan itibaren tüm lise hayatı Louis'nin ayaklarının altından kayan yola dönüştü. Her anı bir adımı olup onu sahneye götürdüğünde bu hayatı arkasında bırakmaya hiç hazır olmadığını hissetti. İçine çöken ağırlıkla diplomasını alıp sahneden indi. Kalabalığa tekrar karıştığı an kendini iki bedenin arasında buldu. 

'Artık resmi olarak üniversiteliyiz Lou.'

'Hey! Ben daha diplomamı almadım.' 

'O zaman diplomanı aldığında bize katılabilirsin Zaynie.'

'Sırf ismim alfabenin sonlarında diye sevgilini dışlayamazsın Payne. Eve taşındığımızda 3 gün koltukta yatacaksın.' Liam, Zayn'e gülümseyip kolunu ona daha sıkı sardı. Louis'nin 'of'lamasıyla ona döndüklerinde gördükleri ifade ikisinin de beklemediği türdendi.

'Herkesin kabul mektubu geldi. Benimki niye hala gelmedi ki? Nereye gideceğimi bile bilmiyorum.'

'Merak etme Lou. Birkaç gün içinde geleceğine eminim.'

'Yine de sizden uzakta olacağım. Anlayamıyorum ki Leeds Zayn'i kabul edip beni nasıl etmez!' 

'Şükret ki sıra bana geliyor Tomlinson yoksa buna uzun uzun cevap verirdim. Ama diplomamı alıp üniversiteliler kervanına katılmam lazım.' Zayn onlardan uzaklaşırken Liam kolunu Louis'nin omzuna sardı. 

'Ne kadar uzak olursak olalım başına bela olmaya devam edeceğiz Lou. İçin rahat olsun.'  Tüm endişesine rağmen emin olduğu tek şeyi duymanın rahatlığıyla Louis Liam'ın sarılışına karşılık verdi. Diğer kolunu açıp diplomasını almış yanlarına gelen Zayn'in de onlara katılmasını bekledi. Kısa bir sarılmanın ardından ailelerinin yanına gidip uzun bir kutlama serüvenine giriştiler.

----------------------------

İki yorum için bekleyen iki (2) kişiyi daha fazla bekletmek istemedim  bu bölüm onlar içindi. 

yorum sınırı yine 15 

old summer love in august /l.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin