4.Bölüm

982 51 0
                                    

Medya: 9 Aralık 2021 günü Kırıkkalelilerin telefonunda düşen bir mesaj




"Tamam yenge!" Ben senin gibi gevşek ağızlı görmedim Harun. İyi ki bir şey anlattık. Hemen onun da ensesinden tutup benim odamda Berkay'ın yanına beklemesini söyledim. Asena hala anlamaz bakışlarla bize bakıyordu.

"Yenge?"

"Alışkanlıktan. Her gelene yenge diyorlar!" Allah'ım ben ne saçmalıyorum? Ne her gelene yenge demesi!

"Anladım. Takılmadım zaten, sorun değil."

Asena odadan bir hışım çıkıp kapıyı sertçe kapattı. Neye sinirlendi ki? Yenge demelerine takılmadığını söyledi ama az önce. Bunları düşünürken ben de odadan çıkıp kendi odama geçtim. Harun ve Berkay korku ile bana döndüler. Hangi işkencelere, ah pardon eğitimlere tabi tutulacaklarını biliyorlar. Onlara sizi bitireceğim temalı bir bakış attıktan sonra elim ile kapıyı işaret ederek konuşmaya başladım.

"Buyurun beyler! Sizi şöyle kapalı eğitim sahasına doğru alalım."

Kapalı eğitim sahasına gidince minderleri açıp üstüne çıktık. Yakın dövüş benim en iyi olduğum konulardan biridir. Berkay ve Harun bana korku ile bakıyorlardı. Birazdan yaşayacakları dakikaların nasıl geçeceğini bildiklerinden olsa gerek.

"Önce hanginiz?" Birbirlerine bakmaya başladılar ve en sonunda Berkay öne çıktı.

"Ben komutanım!"

"Peki. Gel bakalım Berkay Bey! Korkma ölürsen YENGEN tedavi eder seni!"

Daha da korkmaya başlaya Berkay'la büyük minderin ortasına geçtik. İlk atağı ondan bekler gibi kendimi rahat bir pozisyona alıp tam bana doğru gelirken kolundan tutup arkasına geçtim. Bacağına çelme takıp ayaklarını yerden kesince sırt üstü yere çaldım. Bunların olması 2 saniye anca sürmüştür. Harun kenarda korkusuna korku katarken Berkay zar zor yerden kalkıp doğruldu. Karşıma tekrar geçince bu sefer gerçekten ilk hamleyi onun yapmasını bekledim. Eskiden güreşle uğraştığını biliyorum. Bu yüzden büyük ihtimal ile bacağıma saldıracak. Az sonra tam da tahmin ettiğim gibi sağ bacağımdan tutup kendine çekerek o da beni sırt üstü düşürmeye çalıştı. Çalıştı, çünkü beceremedi. Belinden sarılıp ters takla ile onu tekrar yere sert bir şekilde bıraktım. Artık kalkacak mecali olmadığından önce onu kenara aldık Harun ile birlikte. Sonra Harun minderin ortasına geçti. Aynı şekilde temizce onu da yenebilirim ama değişiklik olsun diye onun hamle yapmasını bekledim. Karnıma yumruk atacakken elinden tutup kolunu ters çevirdim. Bacak eklemine hafif bir tekme atıp diz üstü çökmesini sağladım. Yüz üstü onu da sert bir şekilde yere bıraktıktan sonra sahadan çıkıp kendi odama geçtim.

Yaklaşık yarım saat sonra kapım çalınmadan içeri biri daldı. Kim olduğuna bakmak için kafamı bilgisayardan kaldırdım. Asena! Ejderha edasıyla burnundan soluyor, gözlerinden resmen alev fışkırıyordu. Acaba yine kim neyi ağızından kaçırdı? Şimdi anlarız.

"Asena, bir sorun mu var?" dedim gayet sakin bir şekilde.

"Niye yaptın?" Asena az önce bana çemkirdi mi? Ayağa kalkıp anlamaz gözlerle yüzüne baktım.

"Ne yapmışım ben!"

"Neden dövdün Harun'la Berkay'ı?" Şimdi anlaşıldı. Gelip her şeyi yumurtladılar kesin. Artık daha beter dövülmeleri gereken konular var!

"Dövmedim! Yakın dövüş eğitimi yaptık!" Yalan mı? Değil, sonuçta yakın dövdüm.

"Diğerleri neden yoktu o zaman? Neden sadece ikisi?"

"Çünkü diğerleri yakın dövüşte profesyonel ama onlar değil, ayrıca benim timim beni ilgilendirir! Şimdi, başka bir şey yoksa çıkabilirsin. Çalışmam lazım!"

Dışarı çıkıp kapıyı sökmek istercesine kapattı. Biraz sert davranmış olabilirim ama kesinlikle yalan söylemedim. Benim timim beni ilgilendirir, doğru. Berkay ve Harun dışında hepsi yakın dövüşte profesyonel, doğru. Eğitim yaparken dövüldüler, doğru. Şu an doğruları söylememe rağmen büyük ihtimalle Asena'nın gözünde yalancı durumdayımdır. Odadan çıkıp timin odasına doğru ilerledim. Kapıyı açıp sertçe içeri daldım. Hepsi korkuyla bana bakmaya başladı.

"ASENAYA KİM SÖYLEDİ!?" Hepsi sesim ile irkilip kendilerini refleks olarak geri çekerek korumaya aldılar. Olacak o kadar, onları be eğittim!

"Komutanım, Asena komutan geldi kendi gördü. Bizi çok sıkıştırınca söylemek zorunda kaldık ama nedenini söylemedik. Yakın dövüş eğitiminde oldu dedik."

"Sizinle sonra konuşacağız! Şimdi biri gelsin kaşımı patlatsın, revire gitmem için bir nedenim olması gerek!" Tabii ki sonunu sessiz söyledim.











Oy vermeyi unutmayın...

TÜRK ASKERİ OLMAK (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin