Hayat hiçbir zaman dizilerdeki, filmlerdeki gibi işlemez. Mesela filmlerdekinin aksine mayına bastığın an patlar. Asker olmak filmlerde anlatılanlar gibi eline silah alıp, kamuflaj giyip, teröristleri öldürmekle olunmuyor. Görevden gelir gelmez komutana selam dur, tamam işim bitti çıkabilirim değil. Sayfalarca rapor yazman, üstlerine sunman gerekir.
Asker isen eğer sosyal hayatından vazgeçmen gerekir. Her asker bir gün vatanı için şehit olur. İşte o zaman sadece kendini değil arkanda bırakacaklarını da düşünmen gerekir. Ben Komando Binbaşı Arda Erkalan. Bu yaşıma kadar sayısız başarılı operasyona imza atmış, üstün başarılarımdan dolayı birçok ödül almış olan namıdiğer Fırtına. Çok kişi bilmez benim dağların efsanesi Fırtına olduğumu. Sadece timim ve üstlerim. Bu zamana kadar geçemediğim tek kişi Anka. Onun da kim olduğunu kimse bilmiyor.
1 Teğmen, 2 Üsteğmen, 1 Yüzbaşı ve 1 Binbaşı olarak Türk Silahlı Kuvvetlerine hizmet vermekteyiz. En iyilerden oluşan bu tim 'Özel Cehennem Timi'. Bu timdeki herkes rütbesinin en iyisini.
Birazdan bu tim ile birlikte gizli bir operasyona gideceğiz. Emin olun tugay komutanı Tuğgeneral Selçuk'un bile haberi yok. Hatta gittiğimiz çoğu operasyondan haberi yok. Bize görevlerimizi Genelkurmay Başkanı verir. Şu anki en yüksek rütbeli asker. Tabi ki Mareşal da var ama Türk tarihinde bilinen tek Mareşaller Fevzi Çakmak ve Mustafa Kemal Atatürk.
Operasyon için bilgileri son kez kontrol edip odamdan çıktım. Tam karşımda duran, kapısında 'Özel Cehennem Timi' yazan odaya girmemle herkes ayaklandı.
"Toparlanın! Çıkıyoruz." Hepsinin yüzünde çarpık bir gülümseme peydahlandı.
"EMREDERSİNİZ KOMUTANIM!"
Hemen tugaydan çıkıp arabalara bindik. Yaklaşık 15 dakika uzaktaki özel üssümüze geldik. İçeride Genel Kurmay Başkanı bizi bekliyordu. Hemen asker selamına geçtik.
"Binbaşı Arda Erkalan, Çanakkale. EMRET KOMUTANIM!"
"Rahat asker. Şimdi herkes görevini biliyor. Gidin adamı SAĞ bir şekilde getirin. Ne varsa toplayın. Belgeler önemli!" SAĞ kelimesini bastırdı çünkü daha önce hedefe sinirlenip öldürdüğümüz olmuştu. Ama o büyük bir vatan hainiydi ve zaten bütün suikast planlarının belgelerini bulmuştuk. Yoksa öldürmezdik. Sonuçta ülkemiz söz konusu.
"EMREDERSİNİZ KOMUTANIM!"
"Şimdi gidin ve hazırlanın."
"EMREDERSİNİZ KOMUTANIM!"
Hemen büyük mühimmat odamıza girip siyah harekat üniformalarımızı giydik. Üstüne siyah hücum yelekleri ve yine siyah olan bacak kılıfı taktık. Askeriyede kullandığımız bel silahlarını bırakıp özel olanları taktık bacak kılıfına. Hücum yeleğine şarjörleri de yerleştirip hem keskin nişancı hem de normal tüfeklerimizi aldık. Nedeni ise bu timdeki herkes her şey. Herkes keskin nişancı, herkes ağır silah uzmanı, herkes tahrip uzmanı ve daha niceleri. İşte bu yüzden herkes her mühimmattan alır üstüne.
Görevde sağ almamız gereken adamın kod adı Cavin, gerçek adı Hasan. Birazdan başka bir yere gideceğiz zırhlı araçla. Oradan da helikopterle Hakkari'ye. Cavin Hakkari'de ne hikmet ise şehir içinde saklanıyormuş. Aslında Cavin'e göre mantıklı. Çünkü ona göre biz sadece dağlarda varız. Ona gösterelim sadece dağlarda mı varız yoksa her yerde mi?
Şimdilik keskin nişancı tüfeklerini kullanmayı düşünmüyoruz. Kullanırsak adam ölür. Helikopter Hakkari'deki özel üssümüze inince hemen çıkıp bir zırhlı araca daha bindik. Bu operasyon Türk Silahlı Kuvvetlerinin dışında bir gizli operasyon olduğu için sadece bize özel olan, her şehide bulunan üslerimizi kullanmak zorundayız. Yaklaşık yarım saatte zırhlı araçla yol aldıktan sonra seyrek binalar olan bir yere geldik.
Cavin garip mimarili bir villada saklanıyor. Ev bir iş adamının üstüne. Zaten onu da en az bizim kadar iyi olan başka bir özel tim –ki bu timlerden sadece iki tane var- eş zamanlı olarak o adamı da alacaklar. Biz yavaş yavaş eve arkadan yaklaşıp içeri girdik. Üsteğmen Berkay Özkan dışarıdan 8x keskin nişancı tüfeği ile evi gözetliyor.
"Komutanım hedef güneybatı 2. Kat 2. Odada uyuyor." Uyumaya devam etsin bakalım o. Tabi içi rahat sonuçta biz buraya gelemeyiz!
"Anlaşıldı Berkay. Yukarı çıkıyoruz!"
Ben önden diğerleri arkadan odaya girip yatağın etrafına hilal şeklinde dizildik. Büyük planları olmasına rağmen o kadar da akıllı değilmiş. Adamı aldık, arabada gidiyoruz beyefendi daha yeni uyanıyor. Oh bu ne rahatlık Cavin Bey? Yastık, yorgan?
"Oooo kimler uyanmış? Rahat uyudunuz mu beyefendi?"
"Ne oluyor ya siz kimsiniz?" Ya sabır! Sence kardeş. Pardon, vatan hainleri ne zamandan beri kardeş oldu?
"Türkiye." Tabi ki bu açıklayıcı cevap Teğmen Tarık'tandı. Bu adam hainlerle nasıl konuşacağını çok iyi biliyor. Hatırlatın da üsse gidince tekrar tebrik edeyim. Ama şimdi tim komutanı olarak olayı devralmam lazım.
"Duydun biz Türkiye'yiz. İhanet ettiğin Türkiye! Peki sen kimsin? Kimsin de vatanıma ihanet ediyorsun!"
Oy vermeyi unutmayın...<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÜRK ASKERİ OLMAK (Ara Verildi)
AçãoÇok ama çok kısa bir süreliğine ara verildi. Güncelleme: O çok kısa ara bir yıldan fazla oldu. Bu kadar bölüm yayınlayıp asla geri gönüş almadığım için kitabı bırakıyorum. Olur da belki bir gün devam ederim, kimse bilemez. İki Komando Binbaşı... As...