Aynadaki yansımama baktım. Çökmüş bir durumdaydım. Ağlamak istiyorum ama gözümden tek bir yaş bile gelmiyordu. Lavaboya gelmiştim soğuk suyla elimi yüzümü yıkadım burası hem karanlık hem de biraz soğuktu. Burası kötü bir hapishaneydi. Beton olan bir yere çömeldim.
Dizlerimi kendime çektim... Korkuyordum.
"Zeynep burada ne yapıyorsun!"
Kafamı kaldırdım. Bu kadını tanımıyordum. Cevap vermedim. Sadece musluktan çıkan sesi dinliyordum. Zaman çabuk geçer miydi?Kolumun çekilmesiyle sert bir şekilde karşımdaki kadına baktım.
"Beni rahat bırak!" Diye bağırdım.
Bu kadının bana acıyan bakışlarını görüyordum. Geri yerime oturdum.
Saçlarımı okşamaya başladı.
"Bak bunlarda geçecek burada üşüteceksin."
Gözlerim elimi buldu. Hâlâ kan kokusu vardı. Aradan uzun zaman geçmesine rağmen bu koku gitmemişti.
Her gün bir takvim koparıp atıyordum.
"Yemek getirme mi ister misin?"
Kan...
Bıçak...
Ölüm...Sadece yere bakıyordum. Bakışlarımı hiç kaçırmıyordum. Donuk bir şekilde duruyordum.
"Kimsenin seninle iletişim kurmasını istemedin. En son kocan geldi ama görüşmeye neden gitmedin?"
Emir beni gördükçe kendini suçluyordu. Belli etmiyordu ama bana çok kızgındı.
"Yarın gidiyorsun artık ailene kavuşacaksın."
Evet yarın aileme kavuşacaktım ama her şey eskisi gibi değildi. Sibelle en son konuştuğumuzda yurtdışına gideceğini söylemişti. Amcam artık beni defterinden silmişti. Akraba kavramı artık benim için yoktu. Siyah saçlarım birbirine girmişti. Yorgun bir şekilde ayağa kalktım. Yarın aileme kavuşacaktım... güçlü olmalıydım. Çocuklarımı onları çok özlemiştim bana çok kızgınlarmış. Beni yarın gördüklerinde ne yapacaklarını merak ediyordum. Yıllar sonra ilk defa beni göreceklerdi. Bende onları... tuhaf bir buluşma olacaktı.
Her saniye onları özlüyordum. Bu zamana kadar nasıl dayandım bilmiyorum. Bu dünyadaki cezamı çekmiştim ama hiçbir zaman kendimi afetmedim. İnsan yaşamadan bu duyguyu bilmiyormuş. suçluluk duygusu insanı bitiriyormuş. Güçlü olmayı çok isterdim ama bu durum beni yıkmıştı. Bir türlü toparlanamıyordum. Emirle en son çok kötü bir şekilde kavga etmiştik.
Beni para karşılığında buradan kurtarabileceğini söylemişti ama ben kabul etmedim. Nasıl böyle bir şeyi kabul edebilirdim ki?
Cezamı çekmem gerekiyordu. Vicdanımı az da olsa böyle rahatlatabiliyordum. Dışarı çıkınca sanki herkes bana bakacaktı. Bu utanç duygusuyla yaşamak çok zordu. Evlatlarıma nasıl diyebilirim ki?
Anneniz bir katil! Peşimden çok ağlamışlar. Toprak ve ateş benim onları terk ettiğimi sanıyorlardı. Beni katil bilmektense öyle bilmeleri daha iyiydi.
***
Siyah çantamı elime aldım hapishanedeki arkadaşlarımla teker teker vedalaştım."Hepinize Teşekkür ederim. zor günlerimde hep yanımdaydınız."
Sıcak bir şekilde bana baktılar.
"Ailene artık kavuşuyorsun. Allah'a emanet ol."
Bugün benim özgürlüğümün tarihiydi. Hepsine sarıldım. Gardiyan geldi ve onunla birlikte koridorda yürümeye başladık.
İşlemlerimi halledip dışarı çıktım.
Artık özgürdüm... Çocuklarım şuan 17 yaşındaydılar.
Onları özlemek cehennemden daha beterdi ama özlem sonunda bitiyordu.
***
Bana iyi gelen bir yer vardı o da sahildi. Buraya gelince mutlu oluyordum. Denizin sesi bana iyi gelmişti.İstanbul eskisi gibi değildi daha çok kalabalık olmuştu. Dışarı çıkınca kendimi bir tuhaf hissetim. İnsanlara tuhaf bir şekilde bakıyordum. Gözlerim elimi buldu. Parmağımdaki alyans hâlâ duruyordu. Emirle aramız soğuk olabilirdi ama o hala benim eşimdi! dışarı çıktığımdan acaba annemin haberi var mıydı? Beni çok özlemişti...
. Benim için çok üzülmüştü. Her şey geride kaldı demek istiyordum ama kafamın içi çok doluydu. Ben ailem için bu fedakarlığı yapmıştım.
Sevdiklerin için katil olabilir miydin?
Ben olmuştum! Cezamı çektim 12 yıl boyunca bu dört duvar arasında kaldım.Ailem dediğim insanlarla iletişimimi kesmiştim. Her defasında onları daha çok üzdüğümü düşünüyordum ve benimle görüşmelerini istememiştim.
Çocuklarımı çok özlemiştim onların bir sürü güzel anını kaçırdım. Şuan liseye gidiyorlardı. Beni gördüklerinde ne tepki verecekler merak ediyordum.
Emir... O yeşil gözlü adam artık onunla eskisi gibi değildik. Aramız buz gibiydi...
İşte yıllar sonra bu dört duvar arasından çıkıyordum. Özgürlük dediğim şey aslında benim tutsağımdı.
Şimdi yavaş ve sakin adımlarla evime doğru gidiyordum.
Evet benim tatlı okuyucularım yeni bölümü nasıl buldunuz?
Artık her pazartesi günü yeni bölümler gelecek... Biraz daha uzun yazmaya çalışacağım 😍😍😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞLA KALBİM
Romance"Hamileyim..." Dediğimde çok sevdiğim yeşil gözlerini bana dikti. Öfkeli bakmıyordu... Ama bana acıyormuş gibi bakıyordu. "Çocuk doğduktan sonra seni bir daha çevremde görmek istemiyorum." Dediğinde gözlerimin dolmasına engel olamadım. *** Zeynep ok...