ANNE

10.6K 350 44
                                    

Sibeli uzun zamandır görmemiştim ve onu tekrar görmek beni mutlu edecekti. Tanıdık bir sima görmek bana iyi gelecekti. İçimde tuhaf bir hüzün vardı.

"Anne bu habere çok sevindim ama Sibel bana niye hiçbir şey söylemedi?" Diye sordum.

"Sana sürpriz yapacaktı sözde ama ben sana kıyamadım."

Yemek sessiz bir şekilde geçiyordu. Herkese uzun bir şekilde bakıyordum. Sanki onları son görüşümdü... Toprak ve ateş fazla durmamıştı.

"Baba biz çıkıyoruz!" Dediler.

Burada ben ne oluyordum?

"Nereye?" Diye sordum. Çünkü saat geç olmuştu. Bana kızgın bir şekilde baktılar.

"Annecilik yapma!" Ateş gözlerimin içine baka baka aynen böyle demişti.
Hiç acımamıştı.

"Ateş!"

Annem sinirli bir şekilde ateşe baktı ve beni göstererek konuştu.

"Seni doğuran kadına böyle mi teşekkür ediyorsun?"

Ateş bir süre durdu sonra masada duran bardağı yere fırlattı.

"Bizi bırakıp giden bir kadın benim annem olamaz! Her doğuran kişi anne olmuyor! Sürekli onu savunuyorsun Yeter!"

Derin bir nefes aldım. Niye sesim çıkmıyordu. Neden ona bir şey diyemiyordum. Ben her şeyi yine mahvetmiştim.

"Ateş pişman olacağın şeyler söyleme senin annen sizi..."

Annem susturmak için elimi kaldırdım.

"Lütfen" dedim. Ne demek istediğimi anlamıştı ve çaresiz bir şekilde durdu. Ateş ve toprak gitmişlerdi. Emir sessiz bir şekilde duruyordu.

"Sana yazıklar olsun oğlum!" Dedi ve annemde gitmişti.

Emirle birbirimize baktık. Bu hale gelmemiz kimin suçuydu?

Bende yukarı çıktım. Kafamı meşgul etmem gerekiyordu. Öğrencilerimin yazdığı şeyleri okudum. Evet ateşin sözleri beni çok kırmıştı ama o benim evladımdı. Kalbim bugün çok huzursuzdu.

Hocam benim hayalim ne bilmiyorum çünkü bugüne kadar ne kadar hayal kurduysam hepsi yıkıldı. Ben hayal kurmaktan vazgeçtim.
MAVİ

Bu cümleler nedense beni üzmüştü. Bu öğrencimi hatırlamaya çalıştım. arkada oturan kızdı. Onunla güzel bir şekilde konuşmam gerekiyordu. Daha yaşı gençti acaba hayata karşı neden bu kadar umutsuzdu?

Benim en büyük hayalim doktor olmak çünkü Annemin bir eli felç ve ben onu iyileştirmek istiyorum. Annem her zaman tek eliyle iş yapmıştır. Yıllarca bize öyle baktı.
Bu yüzden derslerime çok çalışıyorum. Deniz

Bu okulumuzda olan burslu öğrenciydi hayali çok güzeldi. Annesi için bir umut olabilirdi? Okulda yarışma gibi bir şey olursa ve yeteneğine göre kazansa Annesinin tedavi masrafları acaba ne kadardı? Ya mezun olmadan annesine bir şey olursa. En kısa zamanda annesiyle görüşmeye gidecektim.

Hocam benim en büyük hayalim oyuncu olmak. Babam zaten bunun için beni kursa yazdı. Öyle işte BURAK

Ah benim çocuğum ben senden kendi hayalini istedim ailenin değil!

Benim en büyük hayalim sizin gibi güzel bir hocanın öğrencisi olmak ve oldumda hayalimi gerçekleştirdiğiniz için teşekkür ederim:) ORÇU

Bu çocuk alemdi. Her zaman pozitif bir enerjisi vardı sürekli gülüyordu ve Beni de güldürüyordu. Boşuna demiyorlar gülmek bulaşıcıdır diye.

Diğer A4 kağıtlarına geçtim.

Benim en büyük hayalim evimizde kalan öz annemin pardon O anne kelimesini bile haketmiyor! Ondan tek istediğim şey tekrar eski hayatına dönmesi. Bir fazlalık olduğunun farkında değil. Defol git! ATEŞ

bu satırları şaşkın bir şekilde okudum. Benim oğlum, küçükken oyun oynadığım, bazı sözcükleri yanlış söylediği zaman ona doğruyu gösterdiğim evladım bana bugün ne diyordu?

Benim en büyük hayalim evimizde kalan o yabancı insanın gitmesi bizi yaralıyor farkında değil.
TOPRAK

Durdum ne yapacağımı bilemedim yavaşça ayağa kalktım. Mutfağa indim bir bardak su içip tekrar yukarı çıkmaya başladım. Her adım attığım da aklıma yaşadıklarım geliyordu. Toprak ve ateşi ben yaralıyor muydum? Ben iyi bir anne değildim. o kadar dalgındım ki ayağımın birden kaymasıyla merdivenlerden yuvarlandım. Başım sert bir zemine çarptı şuan zonkluyordu gözlerim bulanık görmeye başladı. Karanlıktı ben acı çekerken sesimi çıkarmazdım. Küçükken yengem beni banyo yaptığı zaman koluma cimcik atardı. Sadece bakardım.

Ayağa kalkamıyordum. Elimi başıma götürdüm kanıyordu. Elim kan olmuştu. Kalbim neden bu kadar hızlı atıyordu?

Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu.
***
ATEŞ

Bardaki müzik çok yüksek geliyordu.

"Ateş eve gidelim artık." Yanımda mızmızlanan toprağa döndüm.

"O kadının yüzünü görmek istemiyorum!" Diye bağırdım.

"Bugün bir şey oldu. Sabah odamıza geldi ve bir şeyler söyledi. Her şeyi bizim için yapmış."

Bu çocuk ne saçmalıyordu?

"Lan oğlum ne diyorsun?" Diye söylendim.

Bana kararsız bir şekilde baktı bana söylemekten çekiniyordu. Kafasını kaldırdı.

"Bilmiyorum ama ben onu affetmek istiyorum. Onu bir kere olsun dinledik mi?" Diye konuştuğunda ona sert bir şekilde baktım.

O kadını dinlemedik ve ben onu dinlemek istemiyordum.

"Siktir git! O zaman" dedim.

Öfkeli bir şekilde bana baktı.

"Ne kadar acı çektiğini gözlerimle gördüm. Küçükken bizimle oyunlar oynardı. Bizi çok severdi ve hala seviyor. Biz onu çok kırdık!"

Toprak çok ciddi görünüyordu. Bana karşı sesini ilk defa bu kadar yükseltmişti. Omzuna dokundum.

"Burası sana iyi gelmedi yürü eve gidiyoruz!" Dedim.

Arabamı sürmeye başladım. Piknik yaptığımız zaman aklıma geldi. Saklambaç oynardık. O beni her zaman bulurdu.

Bizi neden bırakmıştı?

Geldiğinden beri gerçekten onu dinlememiştik. Belkide toprak haklıydı.

İçimde tuhaf bir his vardı. Kötü bir şey olacakmış gibi hissediyordum.

Aklıma gelen şeyle sinirli bir şekilde direksiyona vurdum.

"Toprak o bahçede ağladı mı?" Diye sordum. Ona ne kadar kızgın olsamda aklım onda kalıyordu.

"Evet ağlamamak için baya direndi o zaman gidip ona çok sarılmayı istedim. "

Bende ona sarılmayı çok özlemiştim.

Eve gelince saatin epey geç olduğunu fark ettik. Her yer karanlıktı. Işığı açtım ve gördüğüm görüntüyle durduğum yerde kaldım. Annem kanlar içinde yerde yatıyordu.

"Anne!"dedim.

Evet yeni bölümü nasıl buldunuz?

Şimdi siz Zeynep olsaydınız ne yapardınız?

Bakalım neler neler olacak!

Finale az kaldı 🥺❤️🤗

AĞLA KALBİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin