SARHOŞ

11.5K 373 40
                                    

Emir beni köyüme getirmişti.
"Beni niye buraya getirdin?" Diye sordum.

"yaşadığın yerleri görmek istiyorum." Dedi.

Gözlerimi bir bezle kapattı.
"Gözlerimi niye kapatıyorsun?"diye konuştum.
"Seni bir yere götürecem."

Beni arabadan çıkardı kolumdan tutu.
"Emir burası köy!" Diye tersledim.
Ayıptı ayıp!
"Zeynep rica ediyorum seni götüreceğim yere kadar sus"

Gözlerim kapalıyken bu çok zor oluyordu. Bir süre yürüdük.

"Emir korkuyorum hiçbir şey görmüyorum."

Tam düşecekken kolumdan tutu.
"Geldik" deyip gözlerimdeki bez parçasını çıkradı ve gördüğüm manzarayla durduğum yerde kaldım. Ama bu nasıl olabilirdi?

"Emir sen ne zaman bunu ayarladın. İnanamıyorum sana!"

Ailemin bana verdiği tarlaya şaşkın bir şekilde bakıyordum.
Hepsi güllerle kaplıydı. Ne ara yapmıştı.

"Emir çok teşekkür ederim." Dedim ve gidip sarıldım.

"Bu annemin ve babamın hayaliydi... Birgün bu hayallerini onlara yapacağıma söz verdim ama tarlayı satmak zorunda kaldım."

Başıma bir öpücük koydu.
"Ben bu tarlayı senin için özel olduğunu bildiğim günden beri almıştım."
Ona çok minetardım. Yaptıkları aklıma gelince hemen uzaklaştım.
Ben ne yapıyordum? Emire sarılamazdım!
***
Köyümde akan bir teşme vardı ve suyu hiç bitmezdi.

"Bu teşmeye küçükken sibele çok gelirdik. Amcam bu suyu içmeyi çok severdi"

Gözümün önüne çocukluğum geldi.

"Sibel!"
"Zeynep!
Yengemin sesiyle hemen yanına gitmiştik.
Elimize iki tane şişe vermişti.
"Gidin teşmeye su getirin."

Sibele birlikte yolla koyulmuştuk.
"Bu teşmeye gitmekten bıktım." Diye söylendi Sibel.

"Bence çok güzel. Suyu buz gibi ben gelmekten mutluyum."

Şişelerin içine suyu doldurduk ve eve gitmek için yola koyulduk.
Bir anda ne olduğunu anlamadan elimdeki şişe yere düştü ve kırıldı.

"Yengem bana çok kızacak." Dedim titreyen sesimle.
Sibel küçük eliyle omzuma dokunmuştu.

"Sen üzülme anneme derim ben kırdım. Sana o zaman kızmaz."
Bunu kabul etmemiştim. benim yüzümden sibelin acı çekmesini istemiyordum. Eve vardık yengem o camlı şişelere çok değer veriyordu. Titiz bir şekilde yıkardı. Başına bir şey gelmesin diye nöbet tuttuğu bile oluyordu çünkü Köyde bir tek onda vardı. Şimdi kırdığımı öğrenseydi beni azarlardı! Belkide daha fazlası...
"Diğer şişe nerde?" Sorarcasına bize baktı. Tam konuşacaken sibel sus anlamında koluma cimcik atmıştı.

"Anne ben gelirken onu yanlışlıkla kırdım ayağıma taş batı."

Halime yenge endişeli bir şekilde gelip sibele bakmıştı.

"İyi misin peki?" Diye sordu. Sibel
Olumlu anlamda kafasını salladı.

"İyiyim anne bana kızmazsın değil mi?"
Halime yenge, sibelin yüzünü avuçlarına almıştı.

"Yok yavrum, ne kızması. Cana geleceğine mala gelsin"

Ama ben kırsaydım bana demediğini bırakmazdı. Sibel benim için suçu üzerine almıştı.

AĞLA KALBİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin