özledim

7.9K 278 77
                                    

Karadağ konağına gitmek için bir taksi tutum. Kalbim yerinden fırlayacaktı. Çok heyecanlıydım.

Bir mahkumun yıllar sonra eve gitmesi tuhaftı. İçimin böyle kıpır kıpır olması bence gayet doğaldı.

Çok şey yaşadım... Bunların başıma geleceğini bilseydim yine bu hataları yapar mıydım? Bilmiyorum!

Derin bir nefes aldım. Sakin olacaktım. Beni ne karşılayacaktı bilmiyorum ama hiç iyi şeyler hissetmiyordum. Böyle düşünmemem gerekiyordu. Sonuçta çocuklarımı görücektim. Bu durumun beni mutlu etmesi gerekiyordu. İçimdeki bu huzursuzluk bir türlü gitmiyordu. Özgür olmama rağmen içimde bir tutsaklık vardı.

Taksi durdu. Çantamdan buruşmuş parayı ona uzattım ve taksiden indim. Çantamı elime aldım. evime doğru yürümeye başladım. Bahçede bir kutlama vardı. Süslemeler falan yapılıyordu. İki genç gördüm. Siyah saçları ve yeşil gözleri vardı. Bunlar benim çocuklarımdı. Yüzümde bir tebessüm oluştu. Onları uzaktan izliyordum. Ne kadar da büyümüşlerdi. Elim ayağım birbirine dolandı. Ben geldiğim için mi bu kutlanma yapılıyordu?

Saat gece yarısına doğru geliyordu. Bütün cesaretimi topladım ve evime doğru yürüdüm. Herkes bahçede toplanmıştı. Gülten annemi gördüm. Yanındaki insanlarla sohbet ediyordu ama mutlu değildi bunu gözlerinde görebiliyordum. Gözlerim emiri aradı ama ortalarda görünmüyordu.

Beni gördüklerinde ne tepki vereceklerdi kalbim çok hızlı atıyordu. Heyecandan elim titriyordu.

Burası biraz kalabalıktı ve çalışanlar O kadar hızlı hareket ediyorlardı ki beni görmüyorlardı.

Siyah çantamı yere bıraktım. Bir gülüşme sesi geldi. Emir bir kızın koluna girmişti beraber geliyorlardı. Onlar gelince bir yandan herkes alkışlamaya başladı.

"İyi ki doğdun sinem!"
"İyi ki doğdun sinem!"

Emir onun yanağından öptü bu görüntü canımı çok yaktı. Ateş ve toprak o kadına sarılıyordu.

Onlara doğru yürüdüm. Beni ilk gören annem oldu. Bakışları şaşkınca bana bakıyordu. Hemen ayağa kalktı.

"Zeynep!" Dedi.

Bütün sesler kesildi. Herkes bana bakmaya başladı. O sinem denen kadın bile gözlerini hiç benden ayırmadı sonra emirle göz göze geldik.

Bakışlarında bir boşluk vardı. Benimle ilgili ne düşündüğünü bilmiyordum. Bunu anlayamıyordum.

Annem gelip bana kocaman sarıldı.

"Hoşgeldin kızım... Seni çok özledim."
Annemin sesindeki özlemi hissetmiştim.

Annemden ayrılınca toprak ve ateşe baktım. Bana öfkeli bir şekilde bakıyorlardı.

Kolumu uzattım.

"Bana sarılmayacak mısınız?" Dedim sesim kırgın çıkmıştı. Ateş dalga geçercesine gülümsedi.

"Ne yüzle buraya geldin! Defol git!" Diye bağırdı.

Benim yıllarca hapiste olduğumu bilmiyorlardı. Onlar bana gelmedi ama ben gidip sarıldım. Kokularını içime çektim.

"Ben...b-ben..." Dedim ve sustum onlara ne diyecektim? Katil olduğumu nasıl onlara anlatacaktım.

Benden uzaklaştılar. Bu sefer toprak konuştu.

"Bizim senin gibi bir Annemiz yok!"
Bu sözler çok acıtıyordu. Benim ne yaşadığımı bilmiyorlardı.

Annem ilk önce Emire sert bir şekilde baktı sonra çocuklarıma döndü.

"Eşek sıpaları o sizin Anneniz!"

AĞLA KALBİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin