Kütüphanedeydik. Herkes ders çalışıyordu ama benim içimden hiçbir şey yapmak gelmiyordu. Kafam çok doluydu Allah kahretsinki kafam fazla doluydu. Odaklanamıyordum.
"İyi misin?" diyen sese döndüğümde Gümdüz'ün bana endişeyle bakan mavi gözleriyle karşılaştım. Kahretsin o bana öyle bakarken içim acıyordu. Ondan vazgeçemiyorum ve şuan ne yapacağımı bilmiyorum.
O Aras bozuntusunun sözleri aklıma gelirken istemsiz olarak yine 2 gün öncesine gittim.
2 gün önce
"Bunu bana, Sevgi ablaya yapamazsın!""Hemde öyle bir yaparım ki sen bile inanamazsın!" bu çok olmaya başlamıştı artık.
"Adi herifin tekisin Aras ve bu dediğin asla olmayacak, Gündüz'den ne pahasına olursa olsun uzak durmayacağım. Şimdiye kadar görev için ne dediyseniz yaptım bu yüzden ondan ayrıldım ama bu çok fazla." ondan uzak olmak istemiyorum daha fazlası olmaz buna dayanamam.
"Bu görev için her şeyi yaparım." dediğinde sakin bir şekilde ona yaklaştım.
"Ne yapabilirsin ki?" dediğimde yutkunarak bana baktı. Bu haline gülümseyerek baktım. Korkuyordu. Korkuyordu çünkü kendisi kadar benimde yapabileceklerimi biliyordu ve ben vazgeçmeyecektim.
"Nasıl durdurabilirsin beni?" diye sözlerime devam ettim.
"Kendin için bir şey yapmazsın biliyorum ama onun için yaparsın." dediğinde hafif kaşlarımı çatarak yüzümdeki gülümsemeyi silmeden ona baktım.
"Ne demek istiyorsun?" başını hafif kaldırarak büyük bir kararlılıkla baktı bana.
"Kendin için vazgeçemezsin biliyorum ama onun için ondan vazgeçersin." bir adım geriye gidip ondan uzaklaştığım da bu sefer o bana yaklaştı.
"Sen hayatın boyunca başkaları için çalıştın kendi canın hep sonradan geldi. Gündüz dahil diğer ekip arkadaşların görevden çekilirken sen burada kalmaya ve bir çok göreve gitmeye devam ettin çünkü sen hep başkalarının hayatlarını hep kendinden üstte tuttun. Şimdi Afra'yı, Emir'i, Arda'yı, Can'ı, Beril'i ve Gündüz'ü baskınlar için görevlendirmemi ister misin? Çatışmalarda görev almalarını?" dediğinde olduğum yerde ona nefretle baktım. O ise bana yüzündeki o kendinden emin ifadeyle bakıyordu.
"Kararın nedir?"
"Hep bir yolunu buldum yine bir yolunu bulucam ve görevi bir şekilde tamamlayacağım. Ama şunu unutma Aras bir gün senden bütün yaptıklarının hesabını sorucam. O gün için sabrediyorum." dedikten sonra arkamı dönüp kapıya giderken son anda vazgeçtim ve gözüne sert bir yumruk attım.
" İmzamı atmadan girmeyeyim." dedikten sonra bana sırıtarak bakan diğerlerine göz kırptım ve kapıyı çarpıp gitmeden önce son sözlerimi söyledim.
"Umarım ölürsün Aras."
Şimdiki zaman
"Ay?!" diye beni sarsan Gündüz'le yine ona bakarak dalıp gittiğimi fark ettim. Derin bir nefes alırken burada daha fazla kalamayacağımı anladım ve kısa bir görüşürüz dedikten sonra kütüphaneden ayrıldım ve kendimi yağmurlu havaya bıraktım.
Kesilen nefesimin düzene girmesi için derin soluklar alıp verirken sakinleşmeye çalıştım. Onca sıkıntımın arasında bir de bu kalp rahatsızlığım vardı ve bir şey olmaması için yapmam gerekenleri eksiksiz yapmaya çalışıyordum. Gelin görün ki duygularımı kontrol edemediğimden çarpıntılarım durmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'nin Ay'ı
Teen Fiction"Hayat neydi? Kimin çocukken mavi önlük giyip mutlu bir hayat yaşamasına, ya da şiddet mağduru olup hayatındaki tek renklerin bu morluklar ve kırmızı kan olduğuna karar veriyordu?" ~~~ İnsan hayatına giren kişilerde kimin 'o' beklenen kişi olduğunu...