Yüzüme vuran güneş yüzünden gözlerimi kırpıştırarak açtığımda kolumu gözlerime siper ettim. Başımı yan tarafıma çevirip gözlerimi açtığımda beni seyreden bir adet Gece'yle karşılaştım. Bu durum kaşlarımı çatmama sebep olurken onun bana masum ve gerçek bir gülümsemeyle bakması üzerine gözlerimi devirdim yayaktan doğruldum.
"Malesaf sana cırlayamayacağım kadar çok çişim var, Üzgünüm." dedikten sonra hızla yerimden doğruldum ve lavaboya girdim. İşlerimi hallettikten sonra tam dışarı çıkacakken içeriden gelen insan topluluğunun sesiyle birlikte kendimi tuvalete kapatmayı düşünürken kapıyı açmıştım. Bu vücudum da bana uyacağına kendi kendine işlere kalkışıp kapıyı açıyor ama! İhanet var hocam itiraz ediyorum!
İçeriye adımımı attığımda burnuma gelen enfes kokuyla birlikte gözlerimi kapattım.
Gözlerimi açtığımda geri yatağıma yöneldim ve sırtımı yatak başlığına yaslayıp ayaklarımı uzatarak oturur pozisyona geçtim. Hande olacak cadı oflaya puflaya sıkılmış gibi ayakta öylece dikilip etrafa bıkkınca bakışlar atarken Afra sevinçle yatağın ucuna oturup elindeki poşette çıkardığı sıcak börekleri masaya koyup önüme çekti. Açlıkla önümdeki börekleri bakışlarımla yerken gülümseyerek elindeki iki çatalı masaya koyduğunda o iki çatala kaşlarımı çatarak baktım. Bakışlarım tekrardan Afraya döndüğünde bana gülümseyerek baktı.
"Dün hastane yemeklerini sevmediğin fazlasıyla belli olunca bizde Emirle birlikte sana kahvaltı için börek aldık. Biz gelirken yediğimiz için sadece sen ve Geceye aldık." dediğinde başlarda her şey çok güzel giderken Gece ismini duymamla birlikte gözlerimi devirdim.
Hepsi tekrardan dışarı çıktığında Geceye gözlerimi kısarak baktım. Sonra ise o yokmuş gibi davranarak çalatımı dilimlenmiş peynirli böreğe batırıp hiçte bir kıza yakışmayacak şekilde koca bir dilim ısırdım. Gece de kıymalı böreğe saldırdığında kavga etmeden (nasıl oldu bende bilmiyorum) sessizce kahvaltımızı ettikten sonra onu KİBARCA odadan attım. Tamam kabul ediyorum çocuğun yüzüne bakıp defol git demiş olabilirim ama ben de buyum işte ne yapacaksınız.
Afraya Emirin getirdiği diğer poşetten aldıkları kıyafetleri çıkardım. Siyah bahçıvan tulumuyla beyaz üzerinde yazılar bulunan karnı açık dar ince askılı atlete beğeniyle baktım. Aldıkları siyah beyaz sporları da çıkardıktan sonra üzerimdeki hastane elbiselerinden kurtulup hepsini üzerime geçirdim. Banyoya geçip tepeden gevşek bağlanmış saçlarımı omuzlarımda serbest bıraktıktan sonra saçlarımı yandan ayırdım. Sonra ise aynadaki görünüşüne baktım. Aldıkları kıyafetlerin hepsi bedenime tam olmuş ve belimin inceliği ortaya çıkmıştı. Saçlarımın ise düz hali yok olmuş geriye doğru aralıklı su dalgalı haline geri dönmüştü ve gerçekten çok düzgün gözüküyordu.
Banyodan çıkıp özel eşyalarımı çantama yerleştirdikten sonra çantamı omzuma astım ve diğer üzerimden çıkmış kıyafetlerimi poşete yerleştirip odadan ayrıldım.
Dışarı çıktığımda herkesin konuşup gülüşerek beni beklediğini gördüğümde onlara gülümseyerek baktım. Hastaneden çıktığımızda ve dışarıya park edilmiş arabalara doğru yöneldik. Hepsi benim önümden giderken Gündüz ise benimle birlikte arkadan gelip yanımda duruyordu. Arada ona dönüp dönüp huysuz bakışlarımı atıyordum ama o bana yandan bakış atmak yetiniyordu.
Hastanenin çıkışına vardığımızda kapıda bulunan iki güvenlik görevlisi konuşurken benle Gündüz'ü görmesiyle birlikte susup bizi baştan aşağı süzmeye başladılar. Adımlarım yavaşlarken onlara kaşlarımı çatarak baktım. Gündüz ise neden yavaşladığımı sorarcasına bana baktığında ona bakışlarımla biraz ötedeki güvenlik görevlilerini gösterdim. O da aynı benim gibi kaşlarını çatarak onlara bakmaya başladığında ne olduğuna anlam vermeye çalışıyor gibiydi. Benim ise aklımdan bir şeyler geçiyordu ama hadi bakalım.
![](https://img.wattpad.com/cover/192630136-288-k377022.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'nin Ay'ı
Genç Kurgu"Hayat neydi? Kimin çocukken mavi önlük giyip mutlu bir hayat yaşamasına, ya da şiddet mağduru olup hayatındaki tek renklerin bu morluklar ve kırmızı kan olduğuna karar veriyordu?" ~~~ İnsan hayatına giren kişilerde kimin 'o' beklenen kişi olduğunu...