Artçı depremler gibi koluma gelen sarsıntılar yüzünden homurdanırken beni saran kollara daha çok sığınıp sarıldım.
"Oğlum şunlara bak hala uyanamadılar." diyen Can'ın sesiyle birlikte gelen hafif kıkırtı sesleriyle birlikte kaşlarım çatılırken yasladığım yerde de hissettiğim hareketlilikle birlikte mızmızlanırken yaslandığım yerde yan dönüp daha sıkı sarıldım.
Bu sırada boynuma gelen hafif esintiyle birlikte huylandığım için hareketlenirken tekrar gelen esintiler yüzünden istemsizce kıkırdadığımda daha yüksek sesli gülmeler yüzünden gözlerimi açtıktan sonra etrafıma kısa bir bakış atıp kafamı yana çevirmemle Gündüz'le burunlarımız sürtündüğünde şaşkınlıkla nerede olduğumuzu hatırladığımda istemsizce ağzımdan bir 'hhiii' nidadı döküldü. Gündüz ise kafasını arkaya atarak kahkaha attığında sinirle ayağa kalkmaya çalışınca belime sarılmış kollarını sıkılaştırmasıyla ona öldürücü bakışlarımı attım.
"Gündüz şaka yapmıyorum beni şimdi bıraktın bıraktın bırakmadın seni bıçakla deşerim ve emin ol çok ciddiyim." dediğimde ne kadar ciddi olduğumu bildiğinden kollarını gevşettiğinde kafamı eğip kollarını tutarken bir anda yanağımı kulağıma yakın bir yerden öptüğünde huylandığım için kıkırdadığımda yanağımda bulunan dudaklarından gülümsediğini anlamıştım.
Tam bu sırada duyduğum fotoğraf çekme sesiyle kendime gelirken bir anda kafamı kaldırdığımda Gündüz'e kafa atmış olsada bunu umursamayıp öldürücü bakışlarımı Arda'ya çevirdim.
"Sil onu." dediğimde sırıtarak omuz silkip telefonunu cebine attığında sinirle ofladım ve Gündüz'den kurtulup ayağa kalktığımda hiçbir şey olmamış gibi umursamazca kafamı dikleştirdiğimde tekrardan gülmeye başlamaları yüzünden bozulduğum da onlara gıcık gıcık baktım.
"Güleceğinize ininde kendi villamıza geçelim. Tatildeyiz tatilde!" dedikten sonra arabadan inip müdürün verdiği evin anahtarını alıp en büyük olan kendi villamıza girdim. Bahçede kocaman bir havuz bulunurken villa havuzun direk yanındaydı ve evden dışarı çıktığınız anda havuza girebiliyordunuz ve etrafı böyle iki katlı küçük evlerle çevriliydi. En sonduda da büyük bir villa vardı ve orada mutfak, sinema vs. işlerimizi göreceğimiz yerken diğer iki katlı küçük villar da sadece yatmak için olan yerlerdi. Havuzun içinde bulunan şezlonglarla burası tam bir tatil cenneti gibi gözüküyordu. Gözlerimin içi parlarken evlerin bütün duvarları boydan boya cam olduğundan en büyük ve güzel odayı gözüme kestirdikten sonra yanıma gelen diğerlerine bakıp gülümsedim.
"En güzel oda benim!" diye bağırdığımda hepsinin yüzünde bir şaşkınlık oluşurken kahkaha atıp koşmaya başladığımda 'hayırr!' diye bağırarak peşimden geliyorlardı. Sırf onlara kaptırmamak için hızlanırken yanıma gelen Gece'ye yandan bir bakış atıp hızımı arttırdım ve onunla aynı anda kapıya vardığımızda kapının anahtarını kavramamla elini elimin üzerine koyup o da anahtarı tuttuğunda bakışlarımı ona kaydırdığımda gözlerim kahverengi gözlerle birleşti. Bana gülümseyerek bakarken bende ona gülümsedim ve kafamı hafif yana eğerek tatlı kız moduna girdim.
"Gece, burada ben kalabilir miyim? Lütfen, lütfen, lütfen." dediğimde yerimde hafif sallanıp gözlerimi hafif büyüterek ona baktım. Uzun bir süre bana öyle baktıktan sonra yana çekilmesiyle birlikte yerimde zıplayıp ellerimi çırptıktan sonra yanağına bir öpücük kondurup hızla içeri girdim ve kapıyı ardımda kapattım.
"Bu evde yalnız kalacağım yanıma kimse gelemez, haberiniz olsun!" diye kapıya doğru bağırdığımda duyduğum tükürük sesleriyle gülerek valizimle üst katta odama çıktım ve koca valizim de bulunan bütün eşyaları düzenli bir şekilde askılarla dolaba astıktan sonra kendimi yatağa attım ve ellerimi kafamın altında birleştirip tavana baktığımda Gece'nin yaptığım tatlılık numara kanmasını hatırlayıp sesli bir şekilde kıkırdadım. Son anda aklıma gelenlerle birlikte valizin özel bölmesinden teknoloji eşyalarımı çıkarıp yatağımın iki yanında bulunan komidindeki çekmecelere düzenli bir şekilde koydum ve boş duran küçük rafa da 3 kitap yerleştirip telefonumu da yanıma alarak alt kata indim ve camı açarak dışarıya adımımı attığımda karşıma çıkan havuza bakıp iç çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'nin Ay'ı
Подростковая литература"Hayat neydi? Kimin çocukken mavi önlük giyip mutlu bir hayat yaşamasına, ya da şiddet mağduru olup hayatındaki tek renklerin bu morluklar ve kırmızı kan olduğuna karar veriyordu?" ~~~ İnsan hayatına giren kişilerde kimin 'o' beklenen kişi olduğunu...