Gece'nin Ay'ı

9. Bölüm: Bir Bit Yeniği

Hem takım olarak hemde okul olarak gururla etrafımıza bakarken Zorlu Koleji burunları havada bize kinle bakıyordu. Bizler ise takımlar olarak sahanın ortasında sıraya geçmiş bir şekilde beklerken başımızda ise okul sahiplerimiz ve müdürlerimizle beklerken resmi olan konuşmalar gerçekleştiriyordu.

"Şimdi takımlardan da kısa bir kaç söz alalım." diyen karşı okulun müdürü bize söz vermek yerine hemen karşı takıma söz vermesi üzerine Uğur konuşmaya başladı.

"Güzel bir maç oldu demek isterdik ama hiç öyle değildi. Evren Koleji bize karşı hiç misafir perver değildi. Maçın başında hak eden kazansın demiştiniz ama hak edenin kazanıp kazanmadığı ortada. Takım olarak söyleyecek başka bir sözümüz yok. Hepimiz kıyasıya oynadık, oynamayanların kendisi düşünsün." dediğinde sözün bizim takıma geçmesi üzerine Elimi kaldırdım ve söze girdim.

"Sizin söylediklerinize göre bize de söz hakkı doğuyor. İlk başta dediğiniz gibi doğru söylüyorsunuz, hiç güzel bir maç değildi ama bunun güzel olmama sebebi bizim misafir perver olmamamız değil sizin oyunu kurallarına göre oynamamanızdan kaynaklı. Siz oyun oynamak yerine hile yaparak bizi sakatlamaya yönelik her türlü harekette bulunmanıza rağmen biz size uymak yerine oynamaya devam ettik. Ama siz git gide daha çok sınırlarınızı aştınız. Hakeminiz de sağ olsun taraf tutarak sizin gibi adaletsiz olduğunu gösterdi. Biz buna rağmen saygıda kusur etmedik ama unutmayın ki bulunduğunuz mekan sizin değil bizim yerimiz. Biz siz geldiğinizde mertçe bir oyun olacağını düşünmüştük ama hiç umduğumuz gibi olmadı. Hak emin olun hak eden kazandı. Bizde takım olarak kıyasıya oynadık ama sizin yaptığınız şey oynamak değil zorbalıktan ibaretti. Bunu söylemeyi düşünmüyordum ama siz hala hatalı olduğunuzu fark etmek yerine böyle konuşmaya devam ettiğiniz için söylüyorum. Son periyotta oyuna giremedim ama bunun sebebi maçta aldığım sakatlıklar değildi. Soyunma odasındayken sizin okulunuzda bulunan kızlar benim rahatsızlığımdan yararlanıp benim kriz geçirmeme sebep oldular. Eğer son anda Uğur arkadaşımız gelmeseydi şuanda olacağım durumu düşünmek dahi istemiyorum. Ona teşekkür ediyorum ama okul olarak bizim misafir perverliğimizi sorgulamayta size düşmüyor. Söyleyeceklerim bu kadar." dedikten sonra kafamı hafif eğerek ayaklarıma bakmaya başladığımda ortamda bulunan sessizlik kasılmama sebep oluyordu.

Bir omuz omzumu dürtmesi üzerine bakışlarımı Arda'ya çevirdiğimde bakışlarıyla Can'ı göstermesi üzerine onun bizim tribünlerdeki kişileri gaza getirdiğini gördüğümde istemsizce gülümsedim.

"Bunu söyleyince eline ne geçti?" diye karşı okuldan birisi atıldığında cevap bizim bölgeden cevap geldi.

"Yaparken utanmadınız herkes duyunca niye tepki veriyorsunuz?" dediğinde gelen 'ooo' seslerine karşı okulun sahibi dayanamamış olacakki elini kaldırıp herkesi susturduktan sonra ödülle ilgili her türlü bilgiyi müdürün eline verdikten sonra salonu terk etti.

Zorlu Koleji homurdanarak tribünleri boşaltırken basket takımının kıpkırmızı bir şekilde öfkeyle burunlarından soluyarak bize bakması üzerine onlara döndüm.

"Hala burada olduğunuza göre yolu unutmuş olmalısınız. Bakın kapı sahanın en sonunda, buyurun." diyip elimle kapı tarafını gösterdiğimde çocuğun birinin üzerime gelmesi üzerine Gündüz'le Arda hemen beni arkalarına alırken Uğur olacak Uğursuz da o çocuğu göğsünden tutup geri çekti.

"Seninle işimiz bitmedi Evren Kızı. Her şey daha yeni başlıyor." diyip bir hışımla arkasını dönüp hızla giderken takım arkadaşları da onu takip etti.

"Her zaman beklerim." diye arkalarından seslendikten sonra salondan çıkmaları üzerine derin bir nefes verirken bir anda ayaklarım yerden kesilirken hafif bir çığlık attığımda sırıtarak beni tutan takım arkadaşlarıma ve onlara destek olan okulumuza bakıp kahkaha attığımda bir anda aklıma maçta olan görüntüler geldiğinde şimdi bu atmosferi bozmak yerine takımdakilerden sinirimi sonra çıkarmaya karar verip keyfimi çıkardım.