Ayna da son halime tekrardan baktığımda istemsizce gülümsedim. Altıma giydiğim biraz bol eskimiş görünümlü siyah kotunun üstüne üzerime tam oturan kısa belli dar kol ve boyun bölümünde siyah tek şerit şeklinde yazı bulunan beyaz ve üzerinde 'anlaması lazım' yazan boyun bölgesinden bağlı ince askılımı giydikten sonra ayağıma da beyaz convers'mi giymiştim. Saçlarım ise dümdüz haliyle yandan ayrılmış bir şekilde dururken önlerine kestiğim perçemlerimi düzelttim ve son anda verdiğim kararla saçlarımı aşağıdan gevşek şekilde bağladıktan sonra tekrar perçemlerimi düzelttim ve kulaklarımın önünden saçlarımı çıkardıktan sonra kulağıma siyah küpelerimi taktım. Üstüme de tül gibi incecik iç gösteren arkası desenli beyaz bir ceket giydim ve arkasında ki kapşonunu düzelttim.
Kendime bakmayı bitirdiğimde küçük çantamı sırtıma taktım ve yanımda duran valizime uzandım. Sol bileğime saplanan ağrı yüzünden yüzüm buruşurken gitmeden önce çekmecemde bulunan siyah üzerinde kafa tası deseneni olan flarımı aldım ve elimle bileğimi birleştirecek şekilde sıkıca bağladıktan sonra yine siyah lastik tokalarla sabitledim. Valizimi tekrardan elime alırken odamdan ayrıldım ve kapıya yöneldim. O sırada bakışlarım salonun kapısında bana dümdüz bakan babamla birleştiğinde yerimde durup bir süre ona baktım. Bakışları sol elime kaydığında sarmış olduğum elimi arkama sakladım ve elinde mutfak beziyle mutfaktan çıkan üvey anneme baktım. Beni baştan aşağı süzüp gülümserken bende ona gülümsedim. Öz babam bile beni sevmeyip yeri geldiğinde canımı acıtırken üvey annem tam tersine beni çok sever ve elinden geldiğince babama karşı savunurdu. Bana her baktığında ve konuştuğunda sürekli beni öz kızından bile öte gördüğünü söyler bazı zamanlarda gelip benimle dertleşir dedikodu bile yapardı.
"Çok güzel gözüküyorsun Ay Kız. Hadi şimdi dikkat et kendine. Dur sana poğaçanıda getireyim."
"Sevgi abla ne poğaçası?" diyip onu durdurduğumda bana bakıp gülümsedi.
"Kızım şimdi yola gidiyorsun o kadar onca yolu açmı gideceksin, olmaz öyle şey. Hem bak sana senin sevdiğin sandviç poğaçalardan yaptım. Giderken yersin." dediğinde peşinden mutfağa gittim. Yaptı kocaman sandviç boğaçalardan birini havlu kağıda sarıp elime verdiğinde başka bir kap çıkarıp içine koyacağında hemen onu durdurdum.
"Sevgi abla yeter. Bir taneyle fazlasıyla doyarım ben."
"Ama kızım olmazki öyl-"
"Olur ablam, olur olur. Hem bak geç kalıyorum artık. Sen beni düşünme. Vardığımda seni ararım." dediğimde endişeyle bana baktığını gördüğümde kocaman gülümseyip yanaklarını hafif sıktıktan sonra sıktığım yerleri kocaman kocaman öptüm ve elimde poğaçamla birlikte kapıya yönelip giymek için aldığım beyaz convers'lerimi giydim. Kapıyı kapatırken son kez el salladıktan sonra çağırdığım taksiye binip okul tarif ettim ve varıncaya kadar poğaçamı bitirdim. Okula vardığımda ise taksiden inip okula girdim ve daha yolculuk vaktinin gelmediğini görünce gelmiş olan diğerlerinin yanına gitmek yerine kantinde onların biraz ötesinde duran boş masaya geçtim. Bir kahve alıp içerken çantamdan telefonumu çıkardım. Önceki o eski telefonumu karakolda fırlattıktan sonra gidip kendime son model bir İphone almıştım ve şuanda çok rahattım. Gerçi babam olacak kişilik hem gezi için hemde telefonum için hesap sorduğunda sinirlensemde yine Üvey annem araya girmiş ve bana para verdiğini ve benim o paraları biriktirerek aldığımı ve onunda bana destek olduğunu söylemiş ve yine okul gezisi için gitmem gerektiğini vurgulayarak babamı ikna etmişti. Üvey annem banka da olan epey paramdan haberi yoktu ve maaşımı babama vereceğim zaman zarfın içene bakar ve zam geldiğinde arta kalan parayı elime tutuşturur ve babana çaktırma derdi. Bahşişlerime el koymak istediğinde ise izin vermez zorla alacağı zamanda gelir kendi üç beş kuruşunu verir ve ben vermişim gibi üstünü kapardı. Yani hakkını ödeyemeyeceğim kadar iyi bir insandı.
![](https://img.wattpad.com/cover/192630136-288-k377022.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'nin Ay'ı
Teen Fiction"Hayat neydi? Kimin çocukken mavi önlük giyip mutlu bir hayat yaşamasına, ya da şiddet mağduru olup hayatındaki tek renklerin bu morluklar ve kırmızı kan olduğuna karar veriyordu?" ~~~ İnsan hayatına giren kişilerde kimin 'o' beklenen kişi olduğunu...