1. Bölüm: Açılış

106 6 0
                                    








Telefonumun çalan alarmı yüzünden hiç sesimi çıkarmadan yerimden doğruldum ve odadan çıkıp lavaboya gittim. İşlerimi bitirdikten sonra lavabodan çıktım. Üvey annemle babamın odasından gelen iğrenç sesler yüzünden yüzümü buruşturup hiçbir şey olmamış gibi odama geçtim. Dolabımdan gri bir tişörtle siyah pantolan çıkardıktan sonra hepsini üzerime geçirdim.

Kolumun ağrısı tekrardan başladığında dişlerimi sıkıp sağ koluma baktım. Kolumun mosmor olmuşken el bileğim de şişmişti.

Aynamın önündeki kremi elime alıp iyice sürdükten sonra kolumu ve bileğimi sardım. Hava sıcak olduğu için ve kolumu kapatmak amacıyla üzerime ince bir gömlek giydim.

Eski kalorifer beteğinin arkasındaki bölgede duvarın kırık olmasından ötürü yarısı boş olan tuğlanın içine koyduğum paramdan bir ellilik aldıktan sonra paraları geri içine bıraktım ve kalın siyah poşetle ağzını kapattıktan sonra duvardaki deliği kapatmak için taşları geri yerleştirdim. Parayı cebime attıktan sonra okul çantamı tek omzuma taktım ve telefonumla kulaklığımı alarak bu iğrenç gecekondudan ayrıldım.

Kendimi zorlayıp uzun bir süre çalıştıktan sonra tam burs ile kazandığım koleje geldiğimde kulaklığımı çıkarıp çantama attım ve okuldan içeri girdim.

Normal şartlarda kolejlerin kendi okul kıyafetleri olurdu ama benim okulumda aynısı geçerli değildi. Okul yönetimi çocukların kendilerini sıkmak veya bir şeye ayak uydurmak zorunda bırakılmasına karşı olduğu için herkes okula serbest geliyordu.

Bakışlarımı bahçede dolaştırıp etrafta ki kokonalara ve yayvan tiplere baktım. Kızların üzerlerini giydikleri özel bölgelerini bile zor örten kıyafetlere ve onlara yiyecek gibi bakan iğrenç erkeklere baktım. Hiçbiri benim tipim değildi. Bunlarla arkadaş olacağıma hayvanat bahçesine gider kendilerinden her zaman nefret ettiğim timsahlara sarılırdım daha iyiydi.

Hepsine son kez iğreniyormuş gibi baktıktan sonra okulun içine girip sınıfıma yöneldim. İçeri girdikten sonra hemen cam kenarındaki dördüncü sıraya yani kendi sırama oturduk ve yanımdaki boş yere çantamı yerleştirdim. Sınıftaki gereksizlerle hiç muhatap olmak istemediğim için elime telefonumu aldım ve İnterneti açıp haber sitelerine girip ülkeyle ilgili güncel durumlara bakmaya başladım. Bakmaya devam ederken telefonum birden düşük şarj uyarısı verip kapanınca sinirle gözlerimi devirdim. Telefon İphone 4S olunca anca bu kadar dayınır işte. Okuldaki herkesin elinde son model iphone varken bende babam olacak ayyaşın dikkatini çekmemek için 4S var. Harika!

Çantamın ön tarafındaki küçük bölmeyi açıp içinden powerbank aldım ve telefona taktım. Telefon şarj olurken açtım ve haberlere kaldığım yerden bakmaya devam ettim.

Yeni yılın ilk ders zili çalıp sınıf dolmaya başladığında telefonumu çantama yerleştirdim ve sınıfa giren herkese tek tek bakmaya başladım. Her sene sınıftan birileri gidip yerine başkaları geldiği için kimlerle aynı sınıfta olduğuma bakmam lazımdı. Tamam biliyorum ne kadar ciddi bir kız olursam olayım bende kızım hemcinslerim de olan merak etme özelliğine bende sahibim.

"Ay?" ismimi duymama birlikte başımı kaldırıp bana seslenen kişiye baktım.

"Emir?"

"Ben seninle aynı sınıfta olduğumuzu bilmiyordum. Neyse aynı sınıfta olmamız iyi olmuş."

"Ya Di mi?" diye ağzımın içinde gevelediğimde beni duymamıştı. Önümdeki sıraya geçip oturduğunda yanına Afra geldi ve onu yanağından öpüp benim arkama geçti. İkisi de o kadar birbirlerine yakışıyorlar ki sevgili olmalarına şaşmamak lazım.

Gece'nin Ay'ıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin