2.Bölüm

1.5K 73 7
                                    

Dünya hassas kalpler için bir cehennem

07.09/2022

<3<3<3<3<3

Sabah kuş sesleriyle gözlerimi açtım demeyi çok isterdim ama alarmın iç gıdıklayıcı sesiyle uyandım. Gözlerimin üstünde, ağır bir yük gibi duran göz kapaklarımı aralayıp saate baktım. Dokuz kırk olduğunu gördüm. Hazırlanıp, kahvaltı yapıp işe gitmem için yanlızca bir saatim vardı. Hayatım hep koşuşturma içinde geçiyordu. Bu durum zor gibi gözükse de mutluydum. Çünkü hala yaşıyordum ve bu durumun düzelmesi için bir umudum vardı. Nefes alıyorsak umut var demekti...

Hızlıca kalkıp banyoya gittim. Rutin işlerimi hallettikten sonra, mutfağa gidip pratik şeyler hazırlayıp atıştırdım. Giyindikten sonra yola koyuldum. Ve yorucu bir gün daha başladı benim için.

Dışarı çıktığımda hissettiğim soğukluk ürpermeme sebep olmuştu. Düne göre kar bir kat daha fazla artmış ve hala yağmaktaydı. Yerlerin durumuna bakılacak olursa gece boyunca kar yağmış olmalıydı. Oldum olası kış mevsimini sevmezdim. Belki başkaları kış mevsimini kar topu oynamak, kardan adam yapmak gibi eğlence olarak görebilirdi. Ama benim için kış demek; mont, bot, ısınma ihtiyacıydı. Bu ihtiyaçlarımı karşılamakta hep zorluk çekmiştim. Sürekli üşüdüğüm ve hasta olduğum için kış mevsiminden hep nefret etmiştim.

Burnum soğuktan sızlarken hızlı ve dikkatli adımlarla ilerliyordum. Soğuk iyice benliğime işlediğinde zar zor kafeye kendimi attım. Kaloriferin yanına gidip ısınmaya çalıştım. Resmen donmuştum!

"nihayet gelebildin Asel. Üstünü değiştir siparişleri almaya başla! Müşteriler birikti."

"tabi efendim."

Bu adamı sevmediğimi ve dilime gelen kötü sözlerle birlikte işe ihtiyacım olduğunu kendime bir kez daha hatırlattım. Üstümü değiştirip, üstünde 'Lotus Çiçeği Çafe' yazan önlüğü üzerime giydim. İlk müşterinin yanına gidip siparişlerini aldım.

"Barış iki çay hazırlar mısın?"

Barış dediğim siparişleri hazırlarken diğer müşterilerin siparişini alıp Barış'a bildirdim. Hazır olanları masalara götürdüm. Yeni müşterinin geldiğini görünce masaya doğru ilerledim. İyice yakınlarına yaklaşıp masada oturanlara baktığımda, karşı balkonda oturan adamı görmem beni oldukça şaşırtmıştı. şaşırsam da belli etmedim. Kısaca inceleme fırsatı buldum. Tekerlekli sandalyede oturuyordu ve ben, daha önce balkonda gördüğüm odamda bu detayı farketmemiştim. Oldukça mutsuz ve huysuz görünüyordu. Sanki zorla getirilmiş gibiydi. Mavi gözlerinin gölgeleyen biçimli kaşları çatılıktı ve dudakları düz çizgi halini almıştı. Karşısında oturan genç kıza ve ona yöneldim.

"hoş geldiniz. Ne arzu edersiniz?"

"ne yemek istersin abi?"

Adam hiç cevap vermiyordu yüzüne bile bakmıyordu. Kız tekrar sordu.

"abi ne yem... "

"hiçbir şey!"

Adamın sertçe konuşmasıyla kız bana bakıp mahçupça gülümsedi. Bu duruma alışık, hatta kendini her şeye hazırlamış gibi bir tavrı vardı.

"biz iki orta boy pizza ve kola alalım."

"peki efendim."

Siparişi alıp Cansu'nun yanına gittim. Yemek bölümüyle o ilgileniyordu.

Bir Çift Buz PateniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin