6.Bölüm

1.3K 82 6
                                    

Dünya hassas ruhlar için altından bir kafes

19.10/2022

<3<3<3<3<3

Kulaklarım duyduklarının eminliği yönünden çelişkideyken karşımdaki adamın gözleri tüm çelişkileri kırıyordu. Hiçbir şey söylemeden gözlerine baktım. Anlamak istediğim, fikrini neyin değiştirdiğini. Çünkü biliyordum ki onun fikrini değiştiren benim sözlerim değildi. Ve çözdüğüm karadıyla o, bana 'hayır' dediği an pişman olmuştu. Ah be mavi gözlü adam, aslında ne kadar yok ihtiyacın var yalnızlıktan kurtulmaya değil mi?

"kulaklarım beni yanıltıyor mu, yoksa bu inatçı keçinin inadı kırıldı mı?"

"fikrimi değiştirmek üzereyim!"

Kaşlarının çatıldığını ve gözlerinin karardığına şahit olunca ellerimi teslim olur gibi kaldırdım.

"tamam tamam! Bir şey demedim."

"neler yapacaksın kim bilir?"

Yüzündeki memnuniyetsiz ifadeye gülmek istesem de kendimi tuttum. Fikrini değiştirmesini hiç istemezdim. Sorduğu soruyu düşündüğümde ise bunu benim de bilmediğime karar verdim.

"aslında ben de bilmiyorum neler yapacağımızı." dedim.

"nasıl?"

"plan yapmayı sevmem. İnsan anı yaşamalı bence. Düşünsene hayat ne kadar kısa ve yarınımızın bile garantisi yokken isteklerimizi neden erteliyoruz? Bu yüzden biz plan yapmayacak ve o an ne yapmak istiyorsak onu yapacağız."

"istedidiğin her yere gelmem."

Demek lider olmak istiyorsun mavi gözlü adam? Lider hep sensin ve sen olacaksın. Korkularını yenmen ve yeniden yaşaman için her ne gerekiyorsa yapacağım.

"benim isteklerimi değil, senin isteklerini yapacağız."

Bunu söylemekle yüzünde bariz bir rahatlama ifadesi oluştu. Kendi yaşadığı sığınağına o kadar alışmıştı ki bu onun için çok zor olacaktı. Ben de yavaş yavaş çıkaracaktım onu bu sığınaktan. Tehlike altında olmadığı ve onun gibi engeli olan insanları göstererek buna başlayacaktım. Bu farklılık sadece ona ait bir hastalık değildi. Herkesin başına gelebilirdi. Her insan engelli değildi ama her insan engelli adayı idi. Tıpkı taşıyıcı bir genetik hastalık gibi.

"ilk olarak egzersizlerini yaparak başlayabiliriz. Hadi bakalım uzan yatağa."

Tam itiraz edecekken elimi kaldırıp susturdum.

"itiraz istemiyorum."

Oldukça aşina olduğun sinirli bakışlarını gözlerime dikip yatağa yaklaştı. Eminin bunları bana daha sonra bir bir ödetecekti. Önce elleriyle yataktan destek alıp oturdu. Bacaklarını dizlerinin altından tutup yatağa koydu ve uzanır pozisyona geldi. Bende yanına yaklaştım ilk önce ayak bileğinden tutup çoraplarını çıkardım. Eşofmanı dizlerine kadar çekip masaj yağıyla masaj yapmaya başladım. Ayak ayak bileklerine ve diz kapaklarına açma kapama hareketleri yaparak biraz olsun rahatlatmayı amaçladım.

"hissediyor musun?" diye sordum.

"hissediyorum ama kullanamıyorum bacaklarımı, gücüm yok."

Kim bilir ne kadar uyuşuktur bacakları... Hissetmemek ayrı hissedip kullanamamak apayrı bir şeydi.

Yavaş yavaş incitmemeye dikkat ederek bacaklarına masaj yaptım. Masaj yaparken kaslarını harekete geçirmeyi amaçlıyordum. Kasları güçlenmese bile bu yaptığım masaj, ayaklarında ve bacaklarındaki uyuşukluğu azaltırdı. Bu amaçla bir saat kadar devam ettim.

Bir Çift Buz PateniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin