16. Bölüm

744 61 25
                                    


Bir çift buz pateni mucizesi

17.05/23

<3<3<3<3<3<3<3

Uyku ve uyanıklık arasında gidip gelirken çok tanıdık bir koku geliyordu burnuma. Kokuyu çözemiyordum ama beni daha derin bir uykuya ittiğini hissediyordum. Başımda birinin elini hissettim. Saçlarımı okşayan kimdi bilmiyordum ama oldukça huzurlu hissettiriyordu. Kendimi zorlayarak gözlerimi açmaya çalışıp saçlarımda dolanan elin sahibini görmek istedim. Zorda olsa oldukça huzurlu uykumun kollarından sıyrılıp gözlerimi araladım. Benimkinin aynısı olan mavi gözlerle buluşan gözlerim iyice aralandı ve gözlerin sahibini daha net seçebildi. 

Olamazdı! Asla rüya olmasını istemezdim ama rüya gibi duruyordu. Gözümden akıp giden yaşa aldırmadan karşımdaki bedene sıkıca sarıldım. 

"anne!"

Kollarını bana sarmasıyla daha da sığındım o büyük sıcaklığa. Şu an inanamıyordum ama annem burada yeni evimdeki yatağımın köşesine oturmuş bana sarılıyordu. 

"anne seni çok özledim!" diyerek daha sıkı sarıldım boynuna.

Annem konuşmuyordu sadece sarılmakla yetiniyordu. Özlediğim sesine bir an önce kavuşmak için kollarından sıyrılıp yüzüne çevirdim bakışlarımı. Benim ağlamama karşın yüzünde oldukça güzel bir gülümseme vardı. 

"anne, sen gerçek misin?" dedim inanamayarak.

yüzündeki gülümseme daha da genişledi. Elini kaldırıp yüzüme avucunu yerleştirdi.

"bugün senin günün bebeğim! Asla yalnız değilsin, biz her zaman yanındayız. Çok güzel bir gün geçir ve sadece kendin ol! Başaracağını biliyorum..."

Birden gördüğüm rüyaya rağmen kötü bir kabustan uyanır gibi sıçrayarak uyandım. Uyanır uyanmaz etrafı aradı gözlerim fakat  aradığını bulamadı. Oysa kokusunu ve sıcaklığını hala yanı başımda duyuyor, hissediyordum. Yaşarmış gözlerimi silip başucumdaki saate baktım. 

10:25

Saat 14:00'da yarışma vardı bugün ve oldukça heyecanlıydım. Yalnızlığım yüzünden dün gece için buruk bir şekilde uyumuştum. Sabah ise böyle bir rüya ile uyanmıştım. 

Yalnızlığı kişi kendisi seçerdi aslında. Çok kalabalık bir ortamda kişinin tek başına oturmayı seçmesi ya da tek başına oturan başka birinin yanına gidip oturması insanların kendi tercihidir. Yalnızlık benim kendi tercihimdi çünkü hayatıma aldığım her insan bana mutlaka bir zarar vermişti. 'sen iyi bir insansın' diyen kişilerin verdiği zarar yüzünden bu söze asla tahammülüm kalmamıştı. Oysa seçtiğim yalnızlık bana çok şey öğretmişti. Kalabalık bir ortamda yaşadığım yalnızlık sayesinde herkesi çok iyi tanıyor bir bakışta tüm düşüncelerini anlıyordum. Belki bu bana bahşedilen en iyi özellikti. 

Uzandığım yatakta doğrulup karşımdaki gardırobuma asılı kostümüme baktım. Fazla kabarık değil ama oldukça parıltılı bir çapraz elbiseydi. Rengini toz pembeden yana kullanmıştım. kolları uzun, boyunun çaprazda kalan uzun kısmı diz kapağımın üstünde kalıyordu. Elbisenin altına giyeceğim kalın ten rengi koruyucu  tayt da elbisenin hemen yanındaki masada duruyordu. Kostümü incelemeyi bırakıp önce kısa bir duş aldım. Temizlikten ziyade kendimi iyi hissetmemi sağlıyordu. 

Üzerime rahat kıyafetler giydikten sonra hafif bir kahvaltı yapmak  için mutfağa yönelmişken çalan telefonumun sesi ile odağımı değiştirdim. Yatağımın üzerindeki telefonuma baktığımda Oğuz'un bir mesaj attığını gördüm.

Bir Çift Buz PateniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin