5. Bölüm

1.2K 68 9
                                    

Tüm sevmeler, önce kendini sevmekle başlar.

15.10.2022

<3<3<3<3<3<3<3<3<3<3

Hayatımızın birçok anında zamanın yavaşladığına şahit olmuşuzdur. Beklediğiniz herhangi bir yerde zaman geçmez, beklemek yeni beklemeleri beraberinde getirip bizi buna alışmak zorunda bırakır. Bazı beklemeler hayatımızın en önemli noktasıyken bazısı, en kabus yaşatan an olabilirdi.

Ben de şu an bekliyordum. Bu bekleme iyi bir beklemeydi ve hayatımın en anlamlı beklemesiydi. Zaman yavaşlamıştı adeta...

Mavi denizi andıran gözleriyle bana bakan bu yaralı adamın ne düşündüğünü anlayamıyordum. Tek dileğim teklifimi kabul etmesiydi. Aslında ben de ne yapacağımı ve nasıl onu hayata kazandıracağımı bilmiyordum. Ama bazen her anı planlayarak yaşamaya gerek yoktu. Hayatın bizi şaşırtmasına izin verip akışa bırakmak gerekiyordu.

"işine bak ve bir daha sakın bana böyle bir soruyla gelme!" dedi.

Beklemediğim cevap karşısında düşen yüzümü toparlama gereği duymadan kırgın kırgın baktım yüzüne. Yüzü oldukça İfadesizdi ve ne düşündüğünü anlamamı engelliyordu. Bir süre sonra gözlerini benden çekip yeniden onunla bütünleşen cam kenarına gitti. Bir süre ondan ayrılmayan gözlerim en sonunda odağını değiştirerek ilaç raporuna yöneldi. Masaya doğru ilerleyip raporu elime aldım.

Raporu incelendiğimde bugünki ilaçların bittiğini gördüm.

"bugün başka uygulanacak ilacın yok. Yarın gelirim iyi günler."

Hiçbir şey söylemesine izin vermeden dışarı çıktım. Merdivenlerin sonuna geldiğimde etrafta kimse gözükmüyordu. Ömer'e yarın geleceğimi söylemenin rahatlığıyla evden çıkıp kendi evime geçtim. İlk işim Pamuk'un mamasını ve kumunu değiştirmek oldu. Ne zamandır onu dışarı çıkarmadığımın farkındaydım ama bu soğuk havada çıkarmak doğru gelmiyordu.

Saate baktığımda henüz öğlen dört olduğunu gördüm. Yarın olan buz pateni dersimi bugüne aldırmak gibi bir düşüncem vardı. Hem ilk günden iş izni almamış olurdum hem de boş zamanı iyi değerlendirebilirdim. Bu düşüncelerle birlikte Canan hanımı aradım. Biraz beklemenin ardından Canan hanımın sesini duyduğumda rahat nefes verip konuşmaya başladım.

"Efendim Asel."

"merhaba Canan hanım, eğer sizin için uygunsa yarın olan dersimizi bugün yapabilir miyiz?"

"merhaba, aslında benim içinde iyi olur. Bir saat sonra gel çalışalım."

"Teşekkür ederim. Görüşmek üzere."

"görüşürüz canım."

Telefonu kapattığım gibi dans kıyafetlerimi çantama koyup kısa bir duşun ardından üstümü giyinip dışarı çıktım. Yolum çok uzun değildi. Çoğu zaman yürüyerek gider, çok geç kaldığım zamanlar otobüse binerdim. Bugün zamanım olduğu için yürüyerek gidecektim.

Evden çıkıp karlı yolda bata çıka ilerlerken izliyor hissiyle başımı kaldırdığımda yine deniz gözlerle karşılaştım. Artık oldukça alıştın olduğum ifadesiz yüzü karşımdaydı. Bir süre bana baktıktan sonra gözleri elimdeki çantaya kaydı. Tekrar gözlerime bakıp pencereden ayrıldı. Derin nefes alıp yola koyuldum.

En huzurlu hissettiğiniz an hangisiydi? Ya da huzurlu hissettiğiniz bir an var mıydı? Ben buz pateniye tanışmadan önce bilmiyordum ama tanıştığımdan beri en huzur bulduğum anın pistte dans ettiğim an olduğunu biliyordum. Oysa kimi insan böyle mutlu bir zamanı olmadığını düşününen insan belki de aslında mutluluk gerçek kaynağıyla tanışmamıştı. Kişi daha çok insan tanıyıp daha çok yeni etkinlikler denemeli ve kendini tanımalıydı. Ancak kendini tanıyan insan gerçek mutluluğuna ulaşabilirdi.

Bir Çift Buz PateniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin