Multimedya: Lavinya Kara
....
Gözümden akan yaşlarımı elimin tersiyle hızla silip başımı dikleştirdim. "Hah bizde seni bekliyorduk. Bu oda bundan sonra Gizem'in. Eşyalarını toplasan iyi olur." Nefesim kursağımda kaldı. Demek adı Gizem. "Buranın baş hekimi benim ve bu oda benim." Dediğim de ellerini cebine koyup yüzüme baktı. "Ve buranın sahibi de benim. Ayrıca Gizem senden çok daha iyi bir doktor." Gözlerimi kapatma isteğini red ettim. Gözlerinin en derinliklerine bakıp ona olan nefretimi hissetsin istedim. Gülümsedim. "Peki Uraz bey." Diyip arkama döndüm. Zeynep öfkeyle arkama bakıyordu. Derin bir nefes alıp yerimde durdum. Arkama dönmeden son sözlerim dudaklarımın arasından döküldü. "Eşyalarımı çöpe atın. Bundan sonra işime yaramazlar, çünkü İstifa ediyorum." Geldiğim gibi kapıdan çıkıp sakince koridorda yürüdüm.
"Şimdi ne olacak?" Yanımda yürüyen Zeynep'e omuz silktim. "Burası onun hastanesiymiş duydun." Kayarak açılan asansöre bindim. "E yan?" Diyip yanımda dikilen Zeynep'e gülümsedim. "İstifa ettim az önce." Zeynep sırtını cam duvara yasladı. "Harika şimdi ne yapıyoruz?" Kolumda ki saate baktım. "Bence bugünü kesinlikle kendimize ayıralım." Asansörden çıkıp çıkışa yöneldim. "Sana birşey diyeyim mi? Ben acayip açım önce bir yemek yiyelim." Arabama doğru yürüyüp ön kapıyı açtım. "Çok haklısın bende kurt gibi acıktım." Sanki hiç birşey olmamış gibi kapıyı kapatıp arabamı çalıştırdım. Bu saatten sonra Uraz benim için bitmişti. "Benim bildiğim bir yer var çok yakın buraya bence oraya gidelim." Başımı sallayıp tarif ettiği yere kadar sessizce yolculuğumuzun bitmesini bekledim.
"Lavinya iyi misin?" Bakışlarımı tabaktan alıp Zeynep'e çevirdim. "İyim. Kocam sevgilisini hastaneye getirdi. Yetmedi benim yerime koydu. Sorun yok yani çok iyim." Bakışlarımı caddede yürüyen insanlara çevirdim. Cam kenarında oturduğum için cadde olduğu gibi görünüyordu. Arada el ele yürüyen çiftlere bakıp iç çekiyordum. "Harika desene şuan sen. Yemin ediyorum o Uraz denen adamı elimle boğmak istiyorum." Gülerek Zeynep'e baktım. "Ne tesadüftür ki bende şuan öyle bir istekle doluyum!" Dişlerimin arasından tıslar gibi çıkmıştı sesim. "Ben anlayamıyorum bazı şeyleri Lavinya. Yani Uraz neden sana böyle şeyler yapıyor?" Gözlerimi kapatıp başımı eğdim. Derin bir soluk alıp Zeynep'e baktım.
"İnan bana neden bana bu kadar öfke dolu olduğunu, yada neden böyle bir oyun oynadığını bilmiyorum. Zaten olan bitene aklımda ermiyor!" Herşey o kadar saçma bir şekilde işliyordu ki, artık olan hiç bir şey ağır gelmiyordu. Sanırım bünyem alışmıştı. "Çok saçma!" Gözlerimi tekrar cama çevirdim. Dikkatimi başka bir çift çekti. Kız gülerek ellerini adamın boynuna doluyordu. Adam kızı kolları arasına alıp, gözlerini kapatarak kızın saçlarından derin bir nefes alıyordu. Sertçe yutkundum. Belki saçma gelecek ama bir an kendimi ve Uraz'ı onların yerine koydum. Ve hiç olmayacak bir hayalin ateşiyle yanıp söndüm.
Ben karşımda ki çifti izlemeye devam ederken, ne olduğunu anlayamadan camın diğer tarafından hızla yere düşen şeyle irkildim. Nefes nefese ayağa kalkıp camın önüne baktım. Gördüğüm görüntüyle hızla dışarı koştum. "Ne oluyor?" Arkamdan seslenen Zeynep'e bakmadan dışarı çıktım. "Zeynep ambulansı ara hemen!" Kanlar içinde yerde yatan kadının yanına koştum. Dizlerimin üzerine çöküp nabzını kontrol ettim. Nabzı atıyordu ama çok düşüktü. "Tamam geliyorlar bizim hastaneyi aradım. Yakın buraya birazdan burada olurlar!" Hızla konuşup oda benim gibi kadının yanına çöktü. "Be-bebeğim." Elini karnına yaslandığında kalbim tekledi. "Hamile misin?" Sorumun cevabını alamadan kadının gözleri kapandı. Aynı anda ambulansın siren sesleri duyuldu.
Ben onca yıl bu kadar çok kalabalıkta hep yanlızdım. Bazen hayat bana çok acımasız geliyor. Düşünsenize çok paranız var, mükemmel bir meslek ve şahane bir kariyeriniz var. Ama bu saydıklarım bana hep boş gelmişti. Çünkü ben hiç mutlu olamamıştım. Yada tam mutlu oldum derken hayat bana başka yerden vuruyordu. Ya ben ne anlatıyorum ki, ben doğduğum gün hayata yenik gelmiştim zaten. Gözlerim boş koridorda gezindi. Hastaneye vardığımızda hastanın kalbi bir kez durmuştu ama kadın adeta bir savaşçı çıkmıştı. Kalbi tekrar atamaya başladığında acele ile ameliyata alınmıştı. Her ne kadar kalbi çalışıyor olsada bebek için herşey çok geçti. "Bir haber var mı?" Elindeki kahveyi bana uzatan Zeynep'e başımı olumsuzca salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASADAKİLER
Science Fiction"Gökyüzüne yanlızca yıldızlar eşlik eder. Bana da yanlızca sen eşlik edebilirsin!" Başımı olumsuzca sallayıp gülümsedim. "Gökyüzüne yıldızlardan başka çok şey eşlik eder." Gözlerime bakarak içine çektiği dumanı serbest bıraktı. "Evet ama gökyüzünü...