25. Bölüm

11.6K 398 181
                                    

" İşin nasıl geçti kocacım."

Kollarına atılan çocuğun dudaklarını öpüp geri çekildi.

" İyiydi canımın paresi. Bir duş alıp geleyim ben."

Kafasını salladı çocuk. Dün gece vakti bir ara kalktığını duymuştu Asaf'ın. Canının yandığını biliyordu ama onu sürekli uykularından kaldıracak kadar yoğun bir acı verdiğini anlayamamıştı. Kim bilir o yanında zevk sarhoşu bir şekilde baygın yatarken kaç gece bu acıyla uyanmıştı.

Kocasına iyi bakması gerekiyordu. Şimdi birde baba olacaktı. Kendini yıpratacağını biliyordu ama iyide gelecekti bebek onlara. İkisininde ebeveyn olmaya hakkı vardı. O yüzden bencillik olarak görmüyordu bu isteğini. Asaf kadar mükemmel bir erkeğin soyunu devam ettirecek olmak an az kocaoğlan kadar zevk veriyordu ona.

Asaf'ı bu zamana kadar yalnız kalmıştı, şimdiden sonra kalmayacaktı. Durumları el verdiği kadarıyla hep doğurmak istiyordu Asaf'ı için. Kocaman bir aile olmalarını kocasının yüzünü hep güldürmeyi istiyordu.

" Tamam kocacım geliyorum bende, sırtını süreyim yiğidimin."

Bu sefer dayanacağına söz vermişti Asaf. O gelene kadar kocasının dün banyoda bıraktığı baksırını koklaya koklaya saatlerce minik uzvunu çekiştirmiş, Asaf'ını banyo yaptırırken onu yorgun düşürmemek için kendini yatıştırmaya çalışmıştı.

Ama hiç bir şey kocaoğlanın hazzıyla kocasının dokunuşlarıyla kıyaslanamazdı.
Yinede dişlerini sıka sıka kocasının sırtını sürüp, saçlarını köpürttü. Kaytan bıyıklarına kadar elleriyle yıkadığında kendiyle gurur duyuyordu.

Bugün Asaf'ı hoş edip tüm bakımını yaptıktan sonra üzerina binecek kocasını yormadan yorgunluktan üzerine bayılana kadar sürecekti onu. Bu düşünceyle elini aletinin üzerine bastırdı.

" Bitti aşkım. Gel kurutayım seni."

Uslu uslu kafasını salladı Asaf. Eşinin ona olan ihtimamı gözlerini doldurmuştu. Bebek gibi yıkayıp paklamıştı onu. Kasıkları da dahil olmak üzere her yerini lifleyip tombul elleriyle saçlarını yavaş yavaş piri pak etmişti. Tüm yorgunluğunun yerini tatlı bir mayışıklık almıştı şimdi.

Asaf eşinin gözlerinin içine bakarken Akif havluyu kocasının beline sarmış odaya çekiştirmişti.

" Sevgilim onu yıkamamdan memnun oldu M?"

" Mest etti güzelliğin beni."

" Ay"

Ellerini yanaklarına koyup tatlı bir ses çıkarıvermişti ağzından.

" Aslanım heyecanlandırma beni."

Asaf'ın ağzından çıkan her söz içini gıdıklarken kıkır kıkır kıkırdıyordu Akif. Deliği kasılıp gevşerken, aleti kocasının nasırlı elleri arasında ufalanma ihtiyacıyla gerim gerim gerilirken Asaf'ın iltifatları durumu daha da zorlaştırıyordu. Onun ses tonu bile olduğu yerde kıvranmasına sebep oluyordu çocuğun.

" Gel aslanının yamacına. Geldiğimde beri her yerime dokundun ama ellettirmedin gül tenini. Azıcık elleyeyim seni. Burnumda tüttün güzelim."

Belinden tutup kucağına çektiğinden Akif'ten bir şaşkınlık nidası çıkmıştı. Daha ne olduğunu anlayamadan çırıl çıplak kalmıştı bile.

" Asafff. Ama olmaz ki."

" Olur olur, hasretinden dakikaları saydım."

Tek istediği gül goncasının her yerini öpüp, okşayıp hasretni biraz da olsa dindirebilmekti. Onu bir dakika bile görmese özleminden kudurur hale geliyordu.

Ansızın _MPREG- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin