2 Bölüm

27.5K 907 359
                                    

Kapı çalındığında Asaf deli danalar gibi etrafta dolanıyordu. Çocuk yoktu. Geri gelmesini istiyordu. Kokuları birbirine karışmışken nereye gitmişti ki?

" Deli olacağım. Yanlış bir şey mi yaptım?"

Ellerini saçlarına götürerek çekiştirdi. Canını mı yakmıştı acaba? İyi miydi? Adını bile bilmiyordu ki.  Üzerini giyinip çocuğu aramaya çalışacağı sırada hala yanan sobanın farkına bile varmamıştı.

Kapı dünkü gibi çalındığında hemen açtı. Karşısında gördüğü bedenle dizlerinin üzerine düşecekti neredeyse.

" Asaf bir şey mi oldu?"

Çoçuk telaşla içeriye girip Asaf'ın boynuna sarıldığında genç adam put gibi duruyordu.

" Neredeydin?"

"Ekmek almaya gitmiştim. "

"Geç içeriye."

Etrafı kontrol edip kapıyı kapattı. Yanan sobayı farketmemesine şaşırıyordu şimdi.

" Asaf korkuttuysam özür dilerim. Beraber kahvaltı yapmak istemiştim sadece."

Asaf farkettiği şeyle dudaklarını dişledi. Çocuk paytak paytak yürüyordu. Arada buruşan yüzünden canının acıdığını anlamıştı.

" Canın mı yanıyor?"

Tecrübesizliğiyle çoçuğun canını yakmış olma düşüncesi üzmüştü adamı.

" Şey biraz acıyor. Ama geçer."

Bir işi becerememişti işte. Çocuğun canını acıtmıştı. Ama dün çoçuk defalarca tekrar yap dediği için beceriksizliğini farkedememiş bir Tanrı gibi hissetmişti kendini.

Bu düşünceyle suratı iyice asıldı.

"Sen uzan ben hazırlarım şimdi bir şeyler."

En azından çocuğun karnını doyurabilirdi.

" Hayır hayır ben hazırlamak istiyorum."

" Canın acıyor. Sakın kalkma yerinden."

" Tamam."

Çocuğun uysal sesini duyduğunda topallayarak ufak mutfağına girdi. Dün gece zevkten,  bu sabah korkudan hissetmemişti ama bacağı yine sızım sızım sızlıyordu. En yakın zamanda biten ilaçlarını almayı aklına not etti.

Tek yaşadığından dolayı evde pek bir şey yoktu. Dört yumurta kırıp yanına zeytin peynir koydu. Utanmıştı biraz,  keşke reçelde olsaydı belki çocuk severdi.

Çayı da sobanın üzerine koymak için yanına alıp sobanın yanına siniyi serdi.

" Bekle."

Çocuğun kalçasının ağrıdığını bildiği için altına yumuşak bir yastık koydu.

" Otur şimdi."

Çocuk alenen onu izlerken Asaf kaçamak bakışlarla karşılık veriyordu ona.

" Teşekkür ederim."

Kahvaltı faslı sessiz geçmişti. Zaten ikiside kurt gibi aç oldukları için yemeğe saldırmışlardı. Dün gece çok efor sarfetmişlerdi çünkü.

Asaf çoçuğun çok acıkmış olduğunu görünce yumurtanın ucundan bir kaç kere almak dışında peynir ve zeytine düşmüştü. Çocuğu çok yormuştu. Canınıda acıtmıştı. Onun daha çok yemesi gerekirdi.

" Eline sağlık çok beğendim yumurtayı."

Ağzı dolu halde kocaman gülümseyerek Asaf'a bakınca hemen gözlerini kaçırdı genç adam. Utanmıştı.

Ansızın _MPREG- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin