26. Bölüm

9.3K 493 151
                                    

Merhaba,

Yorum yapmayı es geçmeyin 🌟

" Asaf ben çok heyecanlıyım. Ya hamile değilsem?"

Akif elini kalbine koyup sakinleşmeye çalıştı.

"Yavrum, sakin ol, değilsen tekrar deneriz, ilaçlarını düzenli kullandın biz elimizden geleni yaptık."

Hastane odasında kan tahlili sonuçlarını beklerken Asaf'ta gergindi ama bunu çocuğa belli edip onu daha da germek istemiyordu.

İçeriye giren doktorla yerlerinde dikleştiler. İkiside birbirinin elini sıkı sıkı tutmuş onlara verilecek olan haberi bekliyorlardı.

" Akif bey malesef hamile değil. Tekrar denememiz gerekecek."

Hamile değilden sonrasını duymamıştı bile Akif. Yüzünü Asaf'ın koynuna gömdüğünde gözlerini sımsıkı kapatmıştı.
Asaf doktorun dediklerini sonuna kadar dinlerken bir elini eşinin saçlarının arasına sokup teselli etmek ister gibi okşuyordu. Göğsüne biraz daha bastırdı onu.

"Biz sürekli ilişkiye giriyoruz, zarar vermemeye çalışıyoruma ama bunun bir zararı olmuş mudur?"

Fazla boşaldığı için bir sorun olur mu diye ekleyecekken çimçiklenen etiyle susmak zorunda kaldı. Yavrusunun gömülü olduğu göğüste kıpkırmızı kesildiğine emindi. Kendisine ne kadar yakın ve açıksa başkalarının yanında utanıyordu bu konulardan.

Onu utandırmak istemese de sağlığı için sormak zorundaydı bunu.

"Sorun olmaz, bununla bir bağlantısı yok ama aşılamadan sonra ilişkiye girmeden dinlenmesi en doğrusu. Ama cinsel sağlık için prezarvatif kullanmadan ilişkiye girmemeniz sağlıklı olur."

Ensesini kaşıyıp başını eğdi hafifçe, o da utanmıştı. Prezervatif takmayı unutup Akif'in içine boşaldığı oluyordu. Artık alışması gerekti. Ama Akif altında ciyak ciyak bağırdıkça erkeklik damarı kabarıyor, kocaoğlan eşinin minik deliğinden çıkmak istemezcesine şiştikçe şişiyordu.

İlkel dürtülerine kapılıp içine boşalmamak imkansız oluyordu çoğu zaman. Özellikle yavrusunun deliğinden akan menilerini büyülenmişcesine izlemeyi severken işi zordu.

" Teşekkür ederiz, bir daha ki aşılamayı ne zaman yapabiliriz?"

Akif kafasını kaldırmadan, kafasını Asaf'ın göğsüne sürte sürte kulağına ulaştı. Fısıldayarak konuşuyordu.

" Hemen olsun, bugün olsun Asaf, nolur."

İçi burkuldu eşinin kırık sesiyle. Ağlamamıştı ama ağlayacağına emindi. Onun hislerini kalbinde hissediyordu. Çok üzülmüştü gülbahçesi , bu bebeği çok istediğini biliyordu. Kendiside çok istiyordu ama eşinden öteye koyamıyordu bu isteği. Yanlış bir haraket yapar, yanlış bir şey söylerde güzelini kırar diye korkuyordu.

Alnına şap diye bir öpücük kondurup iyice yanına çekti onu.

" Tamam güzelim, rahat ol sen."

Onun gönlünü rahatlattıktan sonra doktora döndü.

" Eşinizin ne karar hevesli olduğunu biliyorum keza sizde öylesiniz,  iki gün sonraya randevu oluşturalım. İlkinin tutmayabileceğini biliyorduk zaten umutsuzluğa kapılmayın lütfen. Stres büyük bir etmen çünkü."

İkiside doktorun dediklerini yazmıştı aklının bir köşesine. Asaf için eşini mutlu etmek su içmek gibi zaruri ve doğal bir eylemdi. Akif'se bebek mevzusunu aklına takıyordu bazen. Bu da strese sebep oluyordu. Buna dikkat edecekti elinden geldiği kadar.

Ansızın _MPREG- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin