Drunk on You ~ Yoonkook

01. Know that I loved you so bad

Drunk on You, Song for You'nun yan çifti Yoonkook'un hikayesini öğrenmeniz için yazılan bir yan kitap. Vmin'e neler olduğunu biliyoruz, peki Yoonkook?

"Hey, gelmişsin!" Arkadaşının elini sıkıp omuzlarını çarpıştırdı çocuk. Onun doldurduğu biralardan birini tek seferde yarıya indirmişti. "Yavaş iç be!"

"Ya karışma oğlum bana. Kırk yılın başı bir boş günüm var zaten. Bırak içeyim istediğim gibi." Yugyeom güldü.

"Ya sikimde değil ne kadar içtiğin, zaten sarhoş olmuyorsun. Ama sıkıntımız şu, bunların parasını da ödemiyorsun it. Patron içimden geçecek senin yüzünden. Zaten sürekli sövüyor hakkında." Jungkook barın köşesinde dikilmiş, kollarını bağlayarak mekanı izleyen kadına baktı. Kısa bir süre sonra bakışları kesişti. Göz kırpışına minik bir gülümsemeyle karşılık almıştı.

"Emin misin? Bana bayılıyor gibi görünüyor da." Yugyeom onaylamaz bakışlarla başını salladı.

"Gerçekten asla akıllanmayan piçin tekisin değil mi?" Jungkook'un çapkın tavrı gün yüzüne çıkmaya başlamıştı bile.

"Ne diyebilirim ki? Kızlar beni böyle seviyor." Yugyeom omzundaki torşonu onun koluna vurdu, hafif nemliydi bez.

"Kızlar dedin de, seninki burada bugün." Dövmeli çocuğun tüm neşesini alan cümle de gelmişti işte.

"Ya sikeyim ya. Kimbilir bir sonraki izin günüm ne zaman? Of, siktir ya. Barda benden bahsetmediği biri var mıdır şu an?" Barın öte tarafındaki arkadaşı ona bir tekila shot uzatmış, ardından bara bakınmıştı.

"Ortalarda geziniyordu, telefonunun arkasına senin fotoğrafını koymuş. Görmeyen olduğunu sanmıyoru... Hey, Subin." Uzun kızıl saçlı, kısa boylu kız Jungkook'un yanına yaklaştığında Yugyeom alelacele konuyu kapatıvermişti.

"Jeon! Gelmişsin!" Elindeki içkiyi bar tezgahına bırakıp Jungkook'un üzerine atılıyordu ki çocuk geri çekilince sendelemişti. "Beni özlemedin mi?" diye sordu yüzü asılan kız.

"Subin sarhoşsun. Uzak durur musun benden?" Soğuk ses tonu kızı etkilemiş gibi görünmüyordu.

"Ama sevgilim..." Bu sefer daha sertti çocuğun konuşması, kızın lafını bıçak gibi kesmişti.

"Bana sevgilim demeyi kes. Bir kere yattık diye sevgilin olmuyorum." Subin onun koluna dokunmaya çalıştı. Jungkook bu temasa yüzünü buruşturmuştu. "Gerçekten peşimi bırakır mısın artık?"

"Ama benden etkilenmedin mi? O gece bana seni seviyorum dedin Jeon." Jungkook histerik bir kahkaha bıraktı. Çevreden birkaç kişinin bakışları ona dönmüştü.

"Seni değil bunu seviyorum dedim. Seksle sevgiyi birbirine karıştırmak için biraz büyümedin mi?" Kızın alt dudağı titremeye başlamıştı bile. Jungkook bunu umursayamıyordu, böyle olmasına alışmıştı.

Hayatını tek gecelik ilişkilerle geçirdiğini onu tanıyan herkes biliyordu. Kimseye aşık olmazdı, bir şey hissetmezdi. Bedensel ihtiyacını gidermekte bir sorun görmüyordu ve birlikte olduğu çoğu kişi de böyle düşünürdü zaten. Şimdiye dek hiçbir kız ona bağlanmak gibi bir hataya düşmemişti, Subin'e kadar. Kız Jungkook'u çok sarhoş olduğu bir gece tavlamıştı. Jungkook ona tavlanmış olduğuna hala inanamıyordu çünkü ruh hastasının teki çıkmıştı yattığı kız. Tek gecelik olacağını sandığı ilişki neredeyse bir kabusa dönüşmüştü.

Jungkook'un yakın arkadaşı Yugyeom'un çalıştığı barda tanışmışlardı. Jungkook'ta tanışma anıları yoktu, ayılmaya başladığında çoktan yatağa geçmişlerdi. Kız onu emerken bunun yapılmasını sevdiğini söylemesi kızın sevgi ilanını üzerine alınmasıyla sonuçlanmış, Jungkook'un kampüste çektiği bir polaroidini telefonunun arkasında taşımasına hatta gören herkese erkek arkadaşı olduğunu söylemesine kadar ilerlemişti. Bununla Jungkook yokken Yugyeom baş ederdi. Arkadaşının bekar olduğunu soran herkese duyurmaya çabalıyordu ancak kız bir türlü akıllanmıyordu. Jungkook onunla bir kez daha yatmamıştı, kız bunun mutlaka olacağını iddia etmeyi kesmese de.