(Lütfen önceki bölümleri okuduğunuzdan emin olarak devam edin ^^ İyi okumalar!~)
-----------
Yeosang hızla yeniden üyelerin ve sevgilisinin olduğu tesise koşuyordu ''HAYIR! HAYIR!! HAYIR!!!''
---
Chan muştasıyla kapıyı yumruklamaya devam ederken sonunda onu kırıp açmayı başardı. Herkes hemen dışarıya koşarken Jungkook eşini kucaklayıp taşıdı çünkü Omegası hala çok yorgundu.
---
Jongho karşısındaki vampire baktı.
Jinyoung üstünde çalışmak istediği bazı kağıtları almak için kalkınca Jongho bu fırsatı değerlendirip vampir hızıyla ona doğru koştu ve cebindeki bıçağı çıkarıp adamın göğsüne dayadı.
Jinyoung buna çok şaşırmıştı ama bir şekilde gencin ellerini tutup bıçağı kendinden uzaklaştırdı ve yönünü değiştirdi.
O anda iki vampir de bütün güçleriyle bıçağı diğerinin göğsüne saplamaya çalışıyordu ama Jongho daha zayıf çıktı..
Bıçağın ucu yavaşça ona doğru döndü ve gencin gözleri büyüdü.
İkisinin de çenesi gerilirken Jinyoung bir anda Jongho'yu itip onu duvara dayadı. Jongho gürlerken bıçağı kendinden uzaklaştırmaya çalışıyordu ama sivri obje gittikçe göğsüne yaklaşıyordu.
''Jongho!''
Genç vampir adını duyunca sesin geldiği yön olan kapıya doğru baktı ve ona seslenen şaşkın sevgilisini gördü.
''Öldün sen.'' dedi Jinyoung yüzünde en pisinden bir gülümsemeyle.
Jongho'nun bütün dikkati sevgilisine çekilince artık bıçağı kendinden uzaklaştırmayı bırakıvermişti.
Bıçak o anda gencin göğsüne saplandı ve Jinyoung şeytanice güldü ''Kaybettin.''
Jongho kan kusmaya başlarken ona seslenen eşine baktı.
''JONGHO!''
''Yeosang... seni s-seviyorum...'' Jongho o anda yere düştü ve gri küllere dönüştü.
Yüzü gözyaşlarından sırılsıklam olan Yeosang sinirle öne atıldı ''Seni pislik! Cehenneme git-''
Jinyoung gence bakıp göz devirdi ve onu boynundan tutup havaya kaldırdı ''Ne kadar da acınası.''
Yeosang boynunu sıkan eli tutup kurtulmaya çalıştı ama başaramadı, kısa süre sonra da gücünün tamamen gittiğini fark etti.
Jinyoung genci odanın diğer köşesine fırlattı ve Jongho'yu öldürdüğü bıçağı kavradı ''Sana sevgilinle aynı bıçakla ölme onurunu bahşedeceğim.'' dedi yerdeki vampire doğru giderek.
Yeosang'ın gözleri tamamen cansızdı. Tek istediği sevdiceğine yeniden kavuşabilmekti, bu yüzden yanındaki küllere dokundu ve gülümsedi ''Çok üzgünüm... Başladığın şeyi bitiremedim Jongho, ama yakında yeniden birlikte olacağız''
Jinyoung gencin kalbine bıçağı saplamada hiç vakit kaybetmedi. Yeosang göğsündeki keskin acıya ufak bir çığlık atarken ağzındaki kanı yana kustu ve kapıda şok içinde duran Hongjoong ve diğerlerini gördü.
Onlara güçsüzce gülümsedi ''Hepinizi seviyorum... Çok üzgünüm..'' derken sesi kırılmıştı.
Sonrasında da geriye sadece kıyafetleri kalacak şekilde küle dönüşüp gitti.
Jinyoung bir iç çekerken kapıda duranları gördü ''Bugünlerde kimseye güvenemiyorsunuz''
Hongjoong yerdeki kıyafetlere ve küllere baktı.
Yeosang ve Jongho... Bizim için öldüler...
''Seni orospu çocuğu.''
Jinyoung ona bakarken homurdandı ''Daha kaç taneniz girecek şu siktiğimin kapısından?''
Hyunjin ve Jeongin artık buna dayanamıyordu. Daha az önce en yakın arkadaşlarının öldürüldüğünü görmüşlerdi ve bu onları ölümüne öfkelendirmişti.
''Kapa çeneni kokuşmuş herif!''
Jeongin büyük vampirin önüne koşarken Hyunjin de vampir hızıyla arkasına geçip kollarını arkasında birleştirdi.
Jeongin'in elleri hızla büyüğün boynunu buldu ve sıkmaya başladı ''Asla dünyaya gelmemeliydin.''
Minho hızla onlara doğru koşarken havada siyah kurduna dönüştü ve Jinyoung'un omzunu ısırdı, aynı hızla da kolunu koparıverdi ''Bu dostlarımızı öldürmek için kullandığın koldu değil mi?''
Jisung da vampire doğru gidip diğer kolunu yerinden söktü. Jinyoung artık çığlıklar atıyordu ve bu üyeleri sadece daha da motive etti.
''Haklısın hayatım, bu kollardı.'' diye güldü Jisung şeytanice.
Namjoon ve sürüsü geride kalırken Chan, Changbin, Wooyoung ve Mingi de büyük vampire doğru ilerledi.
Changbin eline bir tabanca alıp Jinyoung'un ayağına sıktı ve ciyaklamasına sebep oldu ''Şimdi ciyaklıyorsun değil mi seni lanet olası?''
Wooyoung ve Mingi de gülerek vampirin bacaklarını tekmeledi ve dizlerinin ters yöne dönmesini sağladılar.
''Acı çekerek geber.''
Chan elinde hala muştasıyla Jinyoung'a sağlam bir yumruk attı. Adamın ağzındaki dişler dışarı fırlarken çenesi de yüksek ihtimalle paramparça olmuştu.
''Artık ağlayamaz. Ne kadar da üzücü~''
Aile üyelerinin küle dönüştüğünü gören Hongjoong sonunda transından çıkıp ayağa kalktı ve Jinyoung'un onları öldürmek için kullandığı bıçağı aldı.
Herkes vampire yer açarken Hongjoong bir zamanlar 'patron' diye seslendiği kişiye yoğun bir nefretle baktı ve elindeki kanlı bıçağı kaldırdı ''Seni daha erken öldürmeliydim.''
Sonrasında Jongho'nun Jinyoung'u öldürmek için kullanacağı bıçağı büyük vampirin göğsüne derince sapladı. Hem Jongho'nun hem de Yeosang'ın ölmesine sebep olan bu bıçak sonunda Jinyoung'u da öldürecekti.
Herkes bıçağın vampiri delip geçmesini ve sonrasında külden başka bir şey kalmayışını izledi.
Adam sonunda ölmüştü.... başarmışlardı.
Ama bu 2 aile üyesinin de ölümüne yol açmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Kurtlar -Stray Kids Omegaverse/Vampire AU-
Fanfiction-Tamamlandı- Minho ve Felix gençlik yıllarından beri vampir avcılarıydı. Felix sokak aralarında onları baştan çıkarırken Minho arkalarından gelip öldürürdü. Harika bir takımlardı. Peki ya yanlış vampirlere rastlayıp düşerlerse? İkilinin sakladığı b...