BÖLÜM 13 - TUTKULU BİR YENİYIL...

3.7K 438 111
                                    

CEM ERNEZ'İ ÖZLEYENLER BURADA MI?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

CEM ERNEZ'İ ÖZLEYENLER BURADA MI?

***

Erdem arabayı sürerken yanındaki kıza bakıp, “Soyun Rojda!” dedi ve direksiyonu aniden ıssız bir yola doğru kırdı. Yağmur hızını arttırdıkça, Erdem de hızını arttırıyor, bir yandan da pantolonunun kemerini çözüyordu. Bir uçurumun kenarına geldiğinde aniden frene basıp arabanın farlarını kapatmadan müziğin sesini yükseltip hızla indi. Rojda da onu takip edince kızın bileğini tutarak arabanın kaputuna onu ters yatırdı.
“Şimdi beni istediğini bağır!” diye emrederken içindeki küçük oyuncağı kızın çığlığı eşliğinde tek seferde çıkarıp kenara attı.
“Deli misin manyak herif canımı acıttın!”


“Sence umurumda mı şuan?” ve kadına sahip olduğu her anda ikisinin de çığlıkları müzik sesiyle kaybolup gidiyordu.
Ve o zevk dolu dakikalar bitince ikisi de kaputa yaslandı. Üstlerine yağan yağmur o an umurlarında bile değildi. Rojda’nın birden attığı kahkaha ile Erdem ona dönüp, “Ne oldu?” diye sordu.
“Biliyor musun? Ömrümde böyle bir evlilik yaşayacağımı düşünmezdim. Yani ablam...” Yüzünü buruşturdu, “O tam bir romantiktir ve aşksız evlilik yürümez derdi. Oysa biz seninle gayet de yürütüyoruz. Üstelik gerçekten çok mutluyum. Seninle zaman geçirmeyi seviyorum, sabahları sevişmeye bayıldım. Bu oyunlar beni deli ediyor...” adama baktı, “Kısacası Erdem Ülgen, gerçekten de iyi ki evlendik.”

Erdem bir süre kıza baktı. İçinde bir şeylerin kırılma sesine aldırmadan gülümsedi. Hayır o da zaten aşk, meşk peşinde koşan liseli değildi. O da onunla mutluydu. İyi bir seks hayatları, tutkulu bir birliktelikleri ve asla mızıldanmayan bir eş olduğu sürece de evlilikleri sonsuza kadar sürebilirdi. “Haklısın. Bende seninle evliliğimden mutluyum.” Kadını kollarına aldı. “Tabi çocuk olmadığı sürece.” Kadına baktı, “Rojda korunuyorsun değil mi?”
“Elbette korunuyorum Erdem,” dedi dehşetle. “Bende asla çocuk istemiyorum.” Gözlerini acıyla yumdu. Gerçekten istemiyor muydu? Yoksa isteyemiyor muydu?

Erdem kahkaha attı, “Valla biz tencere kapak olduk.” Sonra bir süre duraksadı ve başını sağa sola salladı, “Kusmuklu sabahlar, sancılı ilk aylar, yasaklı geceler, aramıza girecek koca bir karın, ardından lohusalık zamanları, tam sevişmenin ortasında zırlayan, sürekli altına yapan, üzerimize kusan, acıkan bir bebek...” kadının çıplak, ıslak göğüslerine baktı, “Süt dolu dokunamayacağım göğüslerin ve bu anların sonu... Hayır, asla bebeğimiz olmamalı Rojda.”
Rojda yağmura karışan gözyaşlarının farkında değildi. O gecede de böyle yağmur yağıyordu değil mi? Elbette, o yüzdendi her şey zaten... “Hadi gidelim, çok üşüdüm. Ateşinin etkisi geçti bay Ülgen.”
“Tamam güzelim. Özür dilerim farkında değilim.”

Arabaya bindiklerinde arka koltuktaki kıyafetlerini alıp, giyindiler. Erdem hemen sıcak klimayı açıp, arabayı ısıttı. “Şimdi ısınırsın.”
“Evet. Giyinince biraz ısındım zaten.”
“O zaman evimize gidip duşumuzu alalım.”

SERSERİM BENİM * MUCİZE SERİSİ I -FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin