BÖLÜM 10 - AŞK ŞARKIMIZ

3.7K 449 148
                                    


Ne sen su perisisin,
Ne de ben beyaz atlı bir prensim...
Kandırmayalım birbirimizi...
Bizim aşkımız masal da değildi...
Aşkın en tatlı haliydik,
Fazla ağzı bozuk,
Çokça edepsizdik...
Ve biz farklıyken güzeldik...
Sen benim serserim,
Ben senin cadı sevgilinim...

-*-

Serdar kapıyı aralayıp, etrafa bakındı. Güzel... Herkes uyuyordu. Hemen çıktı odadan ve kapatıp elindeki anahtarla kilitledi. Kızın odasının önüne gelince önce tıklattı, ama ses gelmeyince kibarlığı boş verip içeri daldı. Ama gördüğü manzara ile “Has siktir!” diye inledi.
Kız yatakta öyle bir yatıyordu ki adamın bütün duyguları önce kalbine sonra da çok daha aşağılara hücum etti. Üzerindeki çarşaf bedenine dolanmıştı ve lanet olsun iç çamaşırları ile yatıyordu. Kapıyı kilitleyip, yavaşça ona yaklaştı, üzerindeki tişörtü ve eşofmanının altını çıkarıp yandaki koltuğa attı, yatağın diğer yanından usulca yanına süzüldü. Sonra onu kollarına alacağı an kızın gözleri kocaman açıldı ama dudaklarına baskı yapan dudaklarla bağıramadı.

Aybeniz adamı üzerinden itip, “Manyak!” diye bağırdı. “Böyle mi gelinir?”
“Nasıl gelinir kuzum? Söyle de bileyim,” dedi sırıtarak.
“Haber verir insan, nezaketen kapıyı tıklatır.” Adamı cevaplarken çıplak bedenini çarşafla örtüyordu. O örterken Serdar da açıyordu.
“Hadi ama benden gerçekten kibarlık beklemiyorsun değil mi sevgilim? Ayrıca gece yanına geleceğimi tahmin etmen gerekiyordu. Bu da sürpriz olmamalıydı sana.”

“Ya sus Serdar ya. Annem babam bu evde, iki abim ve bir abimin karısı.”
Serdar işaret parmağını kızın bedeninde dolaştırıyordu, “Ve de ben... Onlara da sürpriz olmamıştır. Özellikle abine. Zira ne derece edepsiz olduğumu da edepsiz bir ailenin soyundan geldiğimi de biliyor.” Sonra ofladı, “Sevgilim hadi ama kelimelerle geceyi doldurmayalım. Ben gecemizi dolduracak çok daha güzel şeyler biliyorum.”
İkisinin de dudakları birleştiği an adam hırlayarak kızın beline sarıldı ve onu altına alarak üstüne çıktı. “Hep bu duyguyu merak etmişimdir,” diye mırıldandı. “Dayım o heyecanı anlatırdı da inanmazdım böyle delice bir his yaratacağına.”

“Hangi duyguymuş o?” diye mırıldandı kız dudaklarını onun boynuna bastırarak. Sonra da adamın yaptığı gibi derince içine çekerek öpmeye başladı.
“Sevgilimin ailesinin olduğu evde onunla sevişmek...” elini kızın iç çamaşırından içeri doğru itti. Dokunuşları ile beli havalanan ve inleyen kızı dudakları ile susturdu. “Şişş... Çok ses çıkarıyorsun sevgilim, azıcık sessiz...”

Ve ikisi de dokunuşları ile birbirlerini tamamladılar. Serdar kızın yanına uzanmış tavana bakarken birden kısık sesli kahkaha atmaya başlamıştı. Bunu gören Aybeniz “Ne oldu?” diye sordu.
“İlk kez bu şekilde boşalıyorum ve,” dedi kıza bakarak, “Acayip hoşuma gitti. Bu da garip geldi. İlerisi de beni korkuttu açıkçası.”
“Neden korktun?”

“Seninle her şeyin zirvesini yaşıyorum Aybeniz. Tüm duyguların ve bu duyguların bu kadar yoğun olması sence de korkutucu değil mi?” onu kollarına aldı, “Ayrıca annenlerin olduğu evde sevişmek gerçekten delice, sık sık yapalım, özellikle evlenince...”
Aybeniz adamın ağzından çıkan kelime ile kaskatı kesildi. O evlenmek istemiyordu ki... Gözlerini yumdu ve “Hadi uyuyalım, çok yoruldum,” dedi.
Serdar kızın kasılan bedenini, soğuyan sesini fark etse de üzerinde çok durmadı ve ona sıkıca sarılıp, gözlerini kapadı. O huzurlu bir uykuya dalarken, Aybeniz gece boyunca huzursuzlukla uykusuz kalmıştı.

***

Erdem ona ahtapot gibi sarılan kızı gülümseyerek daha çok kendine çekti. Ah bu kızın gece çemkirip çemkirip sonra da ona sarılması olağanüstü güzel bir duyguydu. Ne seninle ne sensiz...
Dudaklarına bırakılan küçük öpücüklerle gözlerini açan kız önce gülümsedi, ama sonra ona sırıtan adamı görünce “Hoşt!” diye bağırarak onu itekledi. “Ne yapıyorsun be?” dudaklarını koluyla sildi. “Fırsatçı.”
Erdem yataktan kalkmış ona saydıran kıza kaşlarını çatarak baktı, “Pardon ama başta gülümsedin. Kim sandın da gülümsedin acaba?”

SERSERİM BENİM * MUCİZE SERİSİ I -FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin