Kartları açık oynuyorum sevgilim...
Seni tüm ateşimle,
Tüm oyunlarıma istiyorum.
Tüm niyetim sere serpe ortada...
Ateşi de yaktım, alev alev etraf!
Masumluğu boşver,
Seninle tüm günahlara ortak oluyorum!-*-
Serdar yatağında, kollarında uyuyan, bedeni çırılçıplak ve deminki sevişmelerinin izlerini boynunda, göğsünde, gerdanında kızarıklar halinde taşıyan sevdiği kızı izlemeye doyamıyor, bu yüzden de uyuyamıyordu, tek bir anını kaçırmamak için gözünü kırpamıyordu. Doyamamıştı, ilki olmasına rağmen üç kere sevişmişlerdi, ama yine de doyamamıştı ona. Sanki yıllardır birlikteymiş de uzun bir ara vermişler gibiydi özlemi ve ilk kez sevişiyormuşçasına değişik bir doyumsuzluktu içindeki.Eli kızı saran çıplak kolunda küçük daireler çizerken Aybeniz’in ağzından çıkan ve yorgunluk ile itiraz barındıran mırıltısı Serdar’ı güldürmüştü, çünkü ona göre fazla bile uyumuştu. Şeytan ‘Uyandır ve al altına’ derken, melek yanı ‘Yavaşça okşayarak, öpücüklerle uyandır’ diyordu ve o tabiki meleği dinledi. Sonuçta dayısına çekmişti değil mi? Melek gibi çocuktu, maşallah.
Kolundaki okşayışı hafif sertleşmeye, öpücükleri de alnından yüzüne, oradan da dudaklarına inmeye başladı. Çok ama çok kısa bir süre sonra aldığı karşılıkla onu altına alarak öpücüğünü derinleştirdi.“Ya Serdar daha yeni uyudum ya, çok yorgunum,” diyor, ama bir yandan da üstünde yerini alan adama yer açıyordu. Bu da o itirazları çürütüyordu Serdar’ın gözünde.
“Senin tezinin üstünden geçiyoruz bebeğim tekrar etmek önemli. Şimdi şu sevişmeyi aldığın eğitimle pekiştirelim mi?”
Aybeniz hala gözünü açmamış, kıkırdıyordu, “Öyle mi yapalım?”
“Aynen.” Sonra boynunu öptü, “Canın hala yanmıyor değil mi?” diye sordu birleştirmeyi geciktirmeden. Çünkü yeterince baştan çıkmış haldeydi.“Hayır, iyiyim.”
Ve Aybeniz’in tüm gün ‘hadi çıkıp gezelim’ dediği her girişim adamın öpücükleri ile geri çevrilmiş, evden de yataktan da akşama kadar çıkamamışlardı.***
Erdem ile Rojda evlerine geldiklerinde birlikte koltuğa attılar kendilerini ve attıkları gibi de öpüşmeye başladılar. Erdem üzerindekileri hızla çıkarırken, Rojda da kendi üzerindekileri çıkarıyordu. Kısa bir sürede çırılçıplak kalmışlardı. Erdem koltukta oturur vaziyete gelip, onu da kucağına oturttu.
“Erdem...”
“Şişş... Ben seni yönlendireceğim ve Rojda bana karşı çıkma. Bu hoşuma gitmiyor. Söz dinle azıcık.” Ve Rojda için unutulmaz bir an daha yaşanmış, Erdem ise ruhunu teslim etmekten son anda kurtulmuştu. “Rojda seninle her defası muhteşem...” diye mırıldandı. “Ruhumu tamamlıyor, ama aynı anda da nefesimi kesiyorsun.”Rojda adamın kucağından kalkıp, yana attı kendini, “Ah evet... Muhteşemdi.”
Erdem onu kendine çekip sarıldı, “Götümü kaldırıp, sana demiştim demek istemiyorum ama sikimde bile değil, ben sana demiştim güzelim.”
“Siktir git Erdem!” tam kalkacakken Erdem onu tutup, yanına çekti. “Sen babanın yanına gitmeyecek miydin şirkete? Şu imza için vekalet mi ne verecektin?”
“Gideceğim de önce sana bir teklifim var.”
“Neymiş?” diye kaşlarını havalandırıp merakla sordu.Erdem hınzırca güldü, “Ama itiraz yok.”
“Söyle de önce. Bu gülümsemeyi çok beğenmedim çünkü.”
“Şimdi bu aramızdaki tutkuyu ve seksi canlı tutmak için, bir oyun oynayacağız seninle.”
“Ne oyunu?” -Buyurun buradan yak, geliyordu bir şeyler.
Erdem ona yaklaşıp, çenesini ısırdı, “Tutku oyunu.”
“Mesela?”“Mesela. İstediğimiz her an, her yerde birbirimizi tahrik edeceğiz, istediğimiz her şekilde ve karşı taraf bir şey istediğinde itiraz etmek yasak. İtiraz eden olursa diğer taraf ona istediği cezayı verebilecek.”
“Hımm... Kulağa hoş geliyor,” dedi o da adamın çenesini ısırarak. “Peki. Kabul!”
“Anlaştık o zaman,” deyip kızla birlikte yukarı odaya çıktılar ve duş aldıktan sonra Erdem hemen üstünü değiştirip aşağı indi, “Pişt, tatlılık!” dedi mutfakta tezgahta bornozla durmuş meyve yiyen kıza seslenerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİM BENİM * MUCİZE SERİSİ I -FİNAL
RomanceEvlenmekle işi olmayan iki serseri genç ve onları zorla evlendiren birbirinden deli iki baba... "Senden nefret ediyorum canım karıcığım benim!" Kız gülümsedi, "Ah... Nefretini sikeyim senin aşkım kocam benim..." "Bende seni inşallah bebeğim." SERSER...