ve CEM ERNEZ sizinle :)
-*-
Rojda akşam arkadaşlarını eve doldurmuştu ve Erdem’in kapıyı açtığını görünce sırıttı, “Hoşgeldin kocacığım,” dedi sevimsiz bir ses tonu ile.
Erdem karısının yanına gelip onu kendine çekti, “Hoş buldum demeyi ne çok isterdim Rojda, bunlar ne? Sperm yuvası gibi...”
“Yok bebeğim bunlar sik tutma aparatları,” deyip kahkaha attı. “Ne olabilir tatlım, arkadaşlarım.”
“Senin tatlı yerlerini becereyim Rojda, çıkar şu herifleri evimden.”
O sırada Serdar adamın yanına gelip ona sarıldı, “Erdo, en sevdiğim arkadaşım, ailecek seviyorum sizi,” dedi yanaklarını öperek. “Özledim de, nerelerde kaldın?”“Bu da gitsin Rojda! Yılışık herif. Sevmiyorum ben seni. Kardeşimden de uzak dur!” oflayarak odasına çıkarken hala homurdanıyordu. Nereden toplamıştı bu kadar zibidiyi evine. Hayır kendisinde bile bu kadar züppe arkadaş topluluğu yoktu. Üstünü değiştirdikten hemen sonra tekrar aşağı inmişti ki merdivenin başında bir çifti öpüşürken görünce adamın yakasından tutup geri çekti ve “Evinizde yiyin haltlarınızı!” diye gürledi. “Hayır ben daha açılışını yapmadım bu duvarın, hanımefendi halka açmış. Biz çok kullandık ya!” sinirle müzik sisteminin yanına gidip fişini çekti. Ardından da “Partimiz burada sona ermiştir, herkes evine gidip sevişebilir,” dedi kucak kucağa oturan bir çifte bakıp.
Rojda adamın karşısına geçti, elini beline koydu ve meydan okuyarak baktı ona, hayır ne yaptığını sanıyordu. Bu ev onun da eviydi. Madem evindeymiş gibi davranmasını istiyordu, sonuçlarına katlanacaktı. “Neden bizle eğlenmeyi denemiyorsun da arkadaşlarımı kovuyorsun be?” diye sordu. “Hayır rahatsız olduysan gidebilir ya da kalıp, eğlencemize katılabilirsiniz bay Erdem Ülgen!”
“Arkadaşların gibi mi?” dedi ve çapkın bir şekilde gülümsedi ama Rojda adamın ne dediğini anlamadığından onayladı onu.
“Aynen öyle.”“Peki, bana uyar,” diyerek kızı belinden yakalayıp kendine çekti. Ardından dudaklarını kaptığı gibi kızın tüm hücrelerini yerle bir eden bir öpücük çaldı ondan. Ama hesapta olmayan, bu öpücüğün sadece kızı sarsması gerekirken, onu sarsmakla kalmamış, adeta büyüleyerek ele geçirmişti ve git gide öpücüğü derinleştirerek kendi kendini boğuyor, nefessiz bırakıyordu. Dilleri birbirleri ile küçük oyunlar oynarken ikisi de dillerine ayak uyduruyor, o oyuna seve seve katılıyorlardı.
Sonunda ayrıldıklarında gözleri açılmıştı, adam gülümserken kızın kaşları çatılmıştı. Serdar şaşkındı, hemde fazlasıyla. Topluluğa dönüp, “Bence yeni evli çiftleri yalnız bırakma vakti geldi, hadi boşaltalım evi,” diye seslendi. “Herkes evine.”
İçlerinden biri öfkelenmişti, “İyi de bize sabaha kadar sınırsız içki ve eğlence denmişti. Öyle anlaşmıştık biz,” dedi itiraz ederek. Diğerleri de katılıp, “Aynen öyle,” diye desteklemişlerdi onu.Erdem, hala kızı sarmış, gözlerine bakıyordu ki itirazları duyunca gülerek dudağını ısırdı. Sonra başını sağa sola salladı, “Ten büyüdün de kocanı kıskandırmak için adamlar mı tuttun ten? Aman da aman...” dedi ve kızın burnunu ısırdı. “Yer bunu kocası.”
Rojda o an öpücüğün büyüsünde çıkmış ve adamı itekleyerek “Ne kıskandıracağım be ben seni?” diye çemkirdi. “Adamdaki özgüvene bak, okşandı diye hemen zirve yaptı. Sikin okşansa bu kadar kısa zamanda büyümüyordur böyle.”
“Dene istersen? Şuan bile...”“Kes Erdem!” sonra insanlara döndü, “Tamam parti bitti hadi herkes evine!” diye bağırıp, yukarı odaya çıkınca, Erdem de Serdar’a baktı.
“Kapıyı gösterirsin, arkanızdan da çekin lütfen! Ve sende siktir gir!” deyip, o da yukarıdaki odasına çıktı.
O gece Erdem de Rojda da o öpücüğün etkisinden çıkamamıştı. Erdem “Sikerim böyle işin ebesini!” diye homurdanıp, o taraftan diğer tarafa dönerken; Rojda dakika başı kalkıp banyosunda dudaklarını yıkayıp, “İçine ettiğin uykularım seni becersin Erdem!” diyordu inleyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİM BENİM * MUCİZE SERİSİ I -FİNAL
RomanceEvlenmekle işi olmayan iki serseri genç ve onları zorla evlendiren birbirinden deli iki baba... "Senden nefret ediyorum canım karıcığım benim!" Kız gülümsedi, "Ah... Nefretini sikeyim senin aşkım kocam benim..." "Bende seni inşallah bebeğim." SERSER...