ve çok ama çok eğlendiğim bir bölüm sizlerle :)
-*-
Serdar kızı geçirdiği fazla büyük olmayan bir salonda müziğin ayarını yapıyordu ve The Score’nin The Fear, şarkısını başlatıp ayağa kalktı. “Şimdi kollarıma gel ve kendini bana bırak, anlaştık mı sevgilim?”
Aybeniz kendinden emin bir şekilde adamın karşısına geçti ve Serdar onu sert bir şekilde kendine çekip, bir bacağını alıp beline doladı. Hiç konuşmadan gözlerinin içine bakarak dakikalarca dans etti onunla. Her hareketiyle kızın adamın büyüsü ile başı dönerken, Serdar’ın düşünceleri çoktan yoldan çıkmıştı. Şarkı bitip yeniden başladığında adam nefes nefese durdu ve şarkının başındaki ilk vurgu da kızı ensesinden tutup çekti ve öpmeye başladı. Heyecan, adrenalin, şarkının ritmi ve tutkunun da etkisi ile ikisi de kibarlıktan da romantizmden de uzaktılar. Adamın elleri kızın kalçalarını ikinci bir deri gibi saran şortunda hoyratça geziyor, sıkıyor, sıktıkça mümkünmüş gibi onu kendine daha çok çekiyor, hafifçe havalandırarak öpücüğünü derinleştiriyordu.
Küçük adımlarla arkadaki aynaya yapıştırdı kızı ve iki elini başının üstünde koyup, tek eliyle tuttu. Gözlerinin içine bakıp şeytanca sırıttı ve dişleri ile kızın göğüslerini tişörtünün üstünden ısırdı. Kızın inlemesi şarkının müthiş ritmine karışırken serbest bıraktığı ellerini kızın beline yerleştirdi ve yavaş yavaş aşağılara indi. Adamın dudakları çıplak göbeğinde, göbeğinin kenarındaki küçük dövmede gezindi ve dövmenin Türkçesini mırıldandı, “Sınırsız...”Aybeniz “Serdar!” diye bağırınca adam sırıttı.
“Evet bebeğim...” dudakları yavaş yavaş bacağına indi ve kızın beklemediği bir şey yapıp, bir bacağını omzuna atıp, dudaklarını kasıklarına bastırdı. Aradaki kumaşa rağmen kız çığlık atmıştı ve adamı tişörtünden tutup ayağa kaldırıp, dudaklarına sert bir öpücük bıraktı.“Bir adam böyle inletilir!” dedi yüzündeki tehlikeli gülümseme ile ve bu sefer Serdar kendini camla kız arasında buldu. Aybeniz adamın tişörtünün eteklerinden tutup yukarı çekti ve dişleri ile tutarak avuç içini göbeğinde gezdirip, yavaşça sertleşmiş erkekliğine bastırdı.
Serdar’ın ağzından çıkan her ses ve küfürle doğru yolda olduğunu anlayan Aybeniz, bu sefer adamın tişörtünü eliyle tutup oyuna dudaklarını da kattı. Islak öpücükleri cesurca göbeğinde dolaşırken diğer eli erkekliğini okşuyordu. Ayağa kalktı ve yeniden dudakları hızla birleştiğinde kızın eli arkadan kotunun içine girip, Serdar’ın çıplak kalçalarını okşadı.“Siktir!” diye bağırdı Serdar ve o da elini kızın kalçasına doğru uzattı. Dakikalarca birbirlerinin canını acıtırcasına öpüşmeye devam ettiler.
Ayrıldıklarında üzerlerinden terler akıyor, ikisi de yarım kalmanın acısını bedenlerinde iliklerine kadar hissediyorlardı.
“Bugüne kadar yaşadığım en muhteşem öpüşmeydi...” dedi Serdar boğuk ve kesik kesik çıkan sesiyle. Hala nefesleri düzene girmemişti. “Ve bu bir hafta geçtikten sonra Aybeniz, sen bu ilişkiye devam edeceksin...” dudaklarını sert bir şekilde öptü. “İşte o zaman, bu öpüşmenin devamı için yatağımda olacaksın.”“O kadar emin olmayın Serdar bey! Bana da çok güvenmeyin...”
“Eminim. Çünkü sana değil, gözlerindeki aşkla yanan tutkunun ateşine sonsuz güvenim var küçük hanım. Sen bana aşık oldun...”
Aybeniz’in duyduğu şeyle nefesi kesilmişti.***
Havaalanında uçağın kalkış saatini bekleyen Erdem ve Rojda telefonları ile uğraşırken Erdem oflayarak arkasına yaslandı. “Ben acıktım. Bir şeyler yesek mi şurada?” diye sordu, karşıdaki hamburgerciyi göstererek.
Rojda önce hamburgerciye sonra da Erdem’e baktı, “O darphane soygunu tamamen kurgusal Erdem Ülgen, ama bu gördüğün adamlar onlardan daha tehlikeli dolandırıcılar. Çünkü bunlar seni hiç zorlamadan, silahsız ve o sevimli hamburgerlerle kandırıp soyuyor. İnan bana banka soyan adamların gözümde daha çok değeri var. En azından netler yani.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİM BENİM * MUCİZE SERİSİ I -FİNAL
Любовные романыEvlenmekle işi olmayan iki serseri genç ve onları zorla evlendiren birbirinden deli iki baba... "Senden nefret ediyorum canım karıcığım benim!" Kız gülümsedi, "Ah... Nefretini sikeyim senin aşkım kocam benim..." "Bende seni inşallah bebeğim." SERSER...