Konağa gelir gelmez odama çıktım ve üstüme rahat bir şeyler giymeye koyuldum. Tam üstümü giyinmiştim ki kapı açıldı ve arkasından kitlendi. Babama anlamayan bakışlarla bakmaya başladım
Boğazını temizledi ve konuşmaya başladı. "İyi haberleri aldım. Eran ile konuları konuşup, ortak bir karar almışsınız." Ona haberin çoktan gittiğini bildiğim için bu duruma hiç şaşırmadım.
Gergin bir şekilde konuşmayı başlatması beni geriyordu. "Sana anlatmam gereken bazı şeyler var. Kafandaki birçok soru cevap olacağını düşündüğüm ve yıllardır anlatmak istediğim bir konu." Yılardır mı? İste bu beni kat ve kat daha fazla gerdi.
"Kancı ve Behram aşireti bildiğin gibi yıllar önce sıkıfıkılardı. Ta ki Yöner'ın bana olan aşkını itiraf etmesi ile ortalık karıştı. Ben de ona karşı hisler besliyordum. Onu gerçekten seviyordum. O da aynı zamanda beni. Ailelerin iyi farkılamayacağını bildiğiniz için her şeyi bırakıp, kaçmaya karar verdik ama yakaladılar bizi. Önce ben sonra da Yöner zorla evlendirildi ve iki aşiret kanlı bıçaklı oldu. Eğer onu hala sevip, sevmediğimi soracaksan evet hala seviyorum ama iş işten geçti. Bu sizi sevmediğim anlamına gelmez, beni yanlış anlama."
Babam her zaman konuşma konusunda kötü olmuştur. Bu durum beni çok şaşırttı ama onun ne hissettiğini az çok anladım. Aslında onlara üzüldüm. Babam konuşmasına devam etti. İşte beni asıl şaşırtan şey bu oldu.
"Eran yıllar önce bu olayı öğrenip, benimle tanışmaya geldi. Geldiği zaman seni dışarıda resim yapıp bir yandan da şarkı söylerken görmüş ve sana hemen tutulmuş. En az her ay beni ziyarete gelip, senin hakkında konuşurduk. En sonunda senin ile onun arasını yapmaya karar verdik. Anan da sağ olsun yardımcı oldu. Seni Urfa'ya bilerek yolladık. Orada uzun kalman için plan yapmıştık ama bazı sorunlardan sonra işler karıştı. Sonra Eran'ı sizin gittiğiniz bara bilerek yolladım ve onun gibi şeyler."
Baya baya babam ve anamla ortak olmuştu, Eran ile. Şok olmuş şekilde babama bakmaya devam ettim. O ise konuşmasına.
"Eran'ı tanıdım ve o senin için uygun biri. Seni ne kadar sevdiğine şahit oldum. Seni ona gözüm kapalı veririm. Tabii sen de kabul edersen?"
Galiba artık konuşma sırası bendeydi. Babamın bu anlattıklarından sonra aklımda hiç şüphem kalmadı ve "Evet, kabul ediyorum." cevabını hiç çekinmeden verdim. Babam gülümsedi ve omzuma vurup, kapıya gitti ve kilidi açıp odadan çıktı.
Yarın beni umarım son kez istemeye geleceklerdi ve benim geçen istemeye geldikleri gibi hazırlık yapmam lazımdı. O yüzden erkenden yatağa girdim.
Sabah erkenden kalktım ve geçen ki rutini bir daha tekrardım. Bu sefer işim erken bitmişti. Hemen odama çıkıp, duş aldım ve özene bözene hazırlanmaya başladım. Üstümü siyah gömlek ve siyah kumaş pantolon giydim. Aşağıya indiğimde her şey hazırdı ve ben acayip heyecanlıyım.
Bir süre sonra avluya dört tane siyah araç girdi. İlk baş Eran'ın inmesi ile gözlerim parladı. Üst seviye yakışıklı görünüyordu şu an üstündeki siyah, beyaz takım ile. Avluda bir süre sohbet ettikten sonra sofraya oturduk. Geçenkinin aksine Eran yanıma oturdum. Sandalyenin altından elimi tuttu ve damarlı parmaklarıyla elimi okşamaya başladı.
Yemek sorunsuz geçmişti. Herkes yemekleri beğendiğini söylediği için çok memnunum şu an. Eslem anamın gazabından kurtuldum sonuçta. Salona geçti herkes babamlar iş konuşmaya diğerleri ise havadan sudan konuşmaya başladı.
Bir ara ise Eran'ın anası Neriman Hanıma yemek tarifi verdim.En sonunda isteme vakti gelmişti. Mutfağa gittim ve herkesin içtiği şekilde kahve hazırladım üç koca cezve ile. Pişen kahveleri tek tek döktüm ve tepsi ile taşıma koyuldum. Ellerimin titrememesi için dualar okuyarak salona girdim. Herkes kahveleri aldı ve içmeye koyuldular. Eran kahveyi korkarak içmesine rağmen tuz tadını alamayınca rahatladı ve suyundan içti. Suyu içmesi ile gözü garip bir hal aldı. Çünkü tuzu suya koymuştum. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
En sonun Yöner Ağa konuşmaya başladı. "Sebebi ziyaretimiz belli. Gençler birbirlerini görmüşler, tanımışlar ve sevmişler. Bizlere de onların mutluluğuna şahit olmak düşer. Allah'ın emri peygamberin kavriyle oğlunuz Acar'ı oğlumuz Eran'a istiyoruz." Vallahi billahi istedi beni. Daha iki ay önceye kadar hayatta evlenmem diyordum. Koca oldum gidiyorum.
Babam bana onay ister gibi baktı ve bende kafamı salladım. "Madem biricik oğlum Acar'ın da rızası var. O zaman verdim gitti." Heyecanla Eran ile ayağı kalktık. Hemen yüzükler geldi ve yüzükleri takıp, kırmızı kurdeleyi kestiler. Tabii makas kesmiyor olayı da oldu. Parayı kaptı Mahir. Sonra tek tek ellerini öpüp başımızın üstüne koyduk. Eran ile ne yapacağımız bilemez halde ayakta kaldık en son.
Her şey bittikten sonra diğer olayları konuştuk. Eran ile bekarlığa veda partisini İstanbul'da yapmaya karar verdik. Düğünü ise Urfa'da. Ev döşeme işlerini falanda bize bıraktılar. Günün sonunda onları uğurladık. Gitmeden önce Eran kaçamak bir öpücük verdi, bana. Sonuç olarak şu an nişanlıyım. Evet, buraya nasıl geldik hiç bilmiyorum.
Yeni bölüm istenince yazıyım, dedim. Yoksa bana kalsa daha çok beklerdiniz. Birkaç kişi Acar'ın kıskançlığını görmek istemiş. Merak etmeyim aklımda bu konuda çok güzel fikirler var ama sizi biraz bekleteceğim. Hatalarım varsa maruz görürseniz, çok sevinirim.
![](https://img.wattpad.com/cover/291452930-288-k844106.jpg)