Dolaptaki eşyalarımın bir kısmını bavula yerleştirdim. Davulumla birlikte aşağı inmem ile koltuğa uzanmış tavanı izleyen Eran ile karşılaştım. Benim aşağıya indiğimi fark ettiği gibi dikleşti.
"Nereye gidiyorsun?"
"Bir ay önce gitmek gereken yere gidiyor."
"Tamam, bekle birlikte gidelim." diyerek ayaklandı.
"Hayır, sen gelmeyeceksin." Afalladığı yüzünden anlaşılıyor.
"Neden, bebeğim?" Bebeğim diyince içim gidiyor. O yüzden deme. En azından şimdilik.
"Sen kafanı toplayana kadar burada kal. Gerçekten benimle evlenmek isteyip istemediğini düşün."
"Tabii ki de seninle evlenmek istiyorum." diyerek öne atıldı. Bana yaklaştığı kadar geriledim.
"Buradan öyle gözükmüyor." Özür dilerim. Her şey için. Efsun istediğini vermem lazım. Yoksa işler daha kötü olabilir.
Bavulu sürükleyerek kapıya kadar getirdim. Kabanımı aldığım gibi evden çıktım. Sadece birkaç ay sık dişini Eran. Cankurt'un evine sürdüm, arabayı. Bir günümü orada geçirmeyi plandım çünkü en yakın boş koltuğu olan uçak yarın on dokuz buçuktaydı.
Cankurt sarhoş olduğu için hiç kapıyı çalmadım. Köpek kulübesinin yanına doğru yürüdüm. Köpeki Akcan beni gördüğü gibi üstüme atladı. Beni yalamakla meşgulken bende onu bir güzel kaşıdım. Bir süre onunla ilgilendikten sonra mama kapının altındaki anahtarı aldım. Son kez Akcan'ın karnını kaşıdım. Kapı açıp içeri girdim. Misafir odasına geçtim.
Sabah Cankurt ve kendime güzel bir kahvaltı hazırladım. Neden burada kaldığımdan yarım yamalak bahsettim. Sonra birlikte üniversiteye geçtik. Kesin olarak online eğitime geçmeye karar verdiğim için işlemlerle uğraşmam gerekti. Bu süre zarfında sık sık aradı Eran, beni.
On dokuz gibi Cankurt'un evine gidip, bavulumu aldım. Sonra ise arabayı havaalanına sürdüm. Havaalanına geldiğim gibi Urfa'ya giden uçağa bindim. Kontrolu elime alma zamanım gelmişti.
Uçağa kalkmadan önce Yöner Ağa'ya mesaj attım. Beni alması için birilerini yollamasını rica ettim. Onlarında yardımına ihtiyacım olacak. Bu sefer işler farklı ilerliyecek. Geçen sefer yaptığım hatayı kesinlikle yapmayacağım.
Uçaktan indim ve havaalanın girişinde bekleyen Yöner Ağa'nın aracına bindim. Bindiğim gibi bana sarıldı. Bir süre havadan sudan konuştuk. "Söyle bakalım benden ne istiyorsun, Acar oğlum?" Konağa kadar her şeyi en ince detayına kadar anlattım. Sağ olsun sonuna kadar bana destek olmayı kabul etti.
Konağa girdiğim gibi Neriman Annem beni esir aldı. Mutfakta ikimize kahve yapıp düğün hakkında konuşmaya başladık. Onların geleneklerinden bahsetti biraz. Kahvelerimizin bitmesine az kala içeri Hacer girdi. Onunla özellikle göz teması kurmuştum. Geçenlerde yaşanan olaydan ötürü ona karşı kinlendiğim söylenebilir. Bir yandan ise annesi olacak kadını koruduğu içinde ona hak veriyordum.
Neriman Annem durumu anlamış olacak ki "İstersen seni odana götüreyim. Orada devam ederiz konuşmaya." dedi. Benden onay alınca birlikte üst kata çıktık. Beni Eran'ın odasına götürdü.
"Mutfakta söylemek istemedim ama Eran beni aradı. Senin buraya geleceğini kendinin birkaç gün daha kalacağını söyledi. Sesi üzgün geliyordu. Siz kavga mı ettiniz?"
İlk baş çekinsem de ona olanları yavaş yavaş, tane tane anlattım. Aynı zamanda Yöner Ağa ile olan konuşmamızdan da bahsetti. Beni dinledi. Olaylar hakkında birkaç yorumda bulundu. Özellikle ise Eran'a da bu konuda bahsetmemde ısrarcı oldu. Yine de içimdeki korku ağır basıyor.
"Sen şimdi yorgunsundur. Güzelce dinlen de yarın şu düğün işine bir el atalım." Tamam, diyerek onu onayladım. Ardından Neriman Annem odayı terk etti.
Sabah beni yorucu bir gün bekliyordu. En kısa sürede düğün işini aradan çıkarmak istiyorum. Tabii güzel ve ikimiz için unutulmaz bir gün olması önceliğimdi. Eran'ı da kaybetmek istemiyorum. Ona gerçekten önem veriyorum. Eran'ın şu an ne yaptığını düşünürken uykuya daldım.
Beş buçuk gibi uyandım. Konağın içinde sessizlik hakimdi. Bugün düğün davetiyelerini hafta sonu düğün olacak şekilde halledeceğim. Alara sayesinde davetiye ile ilgilenen birkaç işi buldum. Onlarla da buluşmam lazım. Neriman Annemle çiftlik evinde düğünü yapmaya karar verdik. Oranın organizsonu ile ilgilenecekler. Normal de bu işleri Eran ile yapmam lazım. Ama neyse...
Bütün işlerimi hallettikten sonra Yöner Ağa ile hukuk bürosunun önünde buluştuk. Halletmemiz gereken ufak tefek işler vardı. Her zaman birkaç adım önde olmak iyidir.
Hikayenin askıda olması umrumda değil, şu an. Bunu geçiş bölümü olarak düşünün. Bu bölümü bir türlü istediğim gibi yazamadım. Devamını da bir türlü getiremedim. Bir an önce düğünü aradan çıkarmak istiyorum, sadece. Kötü bir bölüm olduğunu biliyorum. O yüzden özür dilerim. Umarım diğer bölümde telafi edebilirim. Yazım hataları varsa kusura bakmayın.