21-Öldü Mü?

52 5 6
                                    

Karakterlerimiz resimde .
+ Öldü mü? +
Bölümü Breaking Benjamin - Breath dinleyerek yazdım,isteyen dinlesin bence.
+

Scott yanıma geldi ve oturdu. Deniz manzarası harikaydı. Düşünmeyi bıraktım ve ona döndüm. Kahverengi gözlerini masmavi sulardan ayırmıyordu. Scott gerçekten yakışıklı biri, bir yerde kızların ilgisini üzerine çekmeyi bakışları ile başarabilirdi. Üstelik o kitap karakterleri gibi egoist bir yanı da yoktu. İnsanlar önümüzden geçerken gülüşüyordu. Sesler dikkatimi dağıttığı için Scott'ın yüzünden çekip yan tarafta duran kavga eden iki kişiye bakmaya başladım.

Büyük bir kavgaya benziyordu.

İnsanlar geçerken onlara uzun süre bakıyordu. Bağırarak bişeyler söylüyor ve bir birilerine yumruk atıyorlardı. Bu iki adamın yanında birde üç dört yaşlarında çocuk vardı. Su yeşili göz bebeklerinin etrafı kanlaşmıştı. Ağlamaktan.

Dayanamayarak Scott'a döndüm, o da bu iki, kavga eden, adamı izliyordu.

Ona arada kalan çocuğu gösterip, "Zarar görebilir, kimse ona yardım etmiyor..." diye fısıldadım.

Duymuş olacak ki başını 'anladım' anlamında salladı. Biraz sonra ayağa kalktı ve hemen sağımızdaki bankın önünde kavga eden adamlara doğru ilerledi. Onu gördüğüm anda ayağa kalktım. Çocuk iki adamın arasında ağlıyordu. Ama Scott'ın yapabileceği birşey yok ki.

Adamların arasına girdi. Bunu yaparken ne düşünüyorsun Scott?! Daha uzun olan durmuştu. Scott'ın beyaz gömleğinin yakalarından tuttu. Ah! Scott'ın yüzünü göremiyordum ama adam öfke ile ona bakıp bir kaç kelime sıraladı.

Korku ile onları izlerken Scott'tan önce çocuğu alabilirim diye düşünüyordum.

Onlara ulaşmıştım, ama tereddüt ediyordum diğer adam uzaklaşmıştı. Koşarak. Scott hala o uzun adamın kaslı kollarının arasında duruyordu ve Adam hala konuşuyordu. Onları dinlemiyor ve tahta banka sinmiş küçük kız çocuğunu omuzlarına dokunuyorum. Kız ağlamaktan hissizleşmiş gibi beni göremiyordu sanırım. Bir anda arkadan dolaşıp kızı kucağıma çektim.

Bu arada Scott'ın yüzünü gördüm. Gözleri sanki' git' diyordu. Fakat onu burda bırakamadım.

Uzun adam kızın sessizliğini anlamış olacak ki bana baktı. Ben kucağımda çocuk - artık ağlamıyor, hıçkıra hıçkıra nefes alıyordu - bankın arkasında öylece duruyordum. Adam ile aramda bank vardı bir tek. Korkuyorum. Scott'a baktım bu kez çırpınıyor ama bir işe yaramıyor. Adamların derdi neydi bilmiyorum ama, şu an onu düşünmüyorum. Adam Scott'ı ittiği gibi bıraktı ve sadece bir adım atarak bana yaklaştı.tek Eli cebindeydi. Boşta kalan diğer eli ile bize uzandı. Şok geçiriyordum sanırım çünkü hareket edemiyorum!

Niye kimse bize yardım etmiyor?

Bunu sesli söylesem keşke. Ama ağzımı bile hareket ettiremiyordum.

"Onu bırak, bak diğer adam kaçtı. Onun peşinden git, biz kıza zarar vermeyiz! Bırak onları!... Yaklaşma onlara dokunma! "

Ses tanıdıktı. Scott olabilir.

Korkudan gözlerimi yummuştum. Bir kol bana dokundu ve kucağımda sarsılan küçük çocuğu almaya çalıştı. Onu bırakmak istemiyorum çünkü bende işkence gördüm sayılır. Küçükken bana bakan koruyucu aileler okadar da korumuyordu. Bu yaştaki bir çocuğun böyle bir ortamda bulunması doğru değildi. Onun şuan parkta oyun oynaması, düşünce ağlaması gerekiyordu. Önünde kavga eden birileri olmamalı!

Kol bir anda geri çekildi. Ani hareket dolayısı ile gözlerimi açmıştım. Artık kimse yoktu, adam elindeki bıçak, ben kucağımda küçük kız ve endişe ile bakan bir Scott dışında.

Adamın elindeki bıçak mı?

Kanlı mı o?

Yo yo hayır olamaz! Çocuğa baktım. Hayır o yara almamıştı. Ama bende almamıştım. Adama döndüm gülüyordu. Psikopat!

Scott'a döndüm. Gözleri kapalıydı. Sol göğsünün altında bordo renkli bir sıvı akıyordu.

"Scott! "biranda gelen enerji ile ona koştum. Gözlerini sımsıkı yummuş eli ile beyaz gömleğinin bordo rengine dönen yere baskı uyguluyordu. Kızı yanıma yere bıraktım ve Scott'ı düşmeden önce yakaladım.

" Scott? Gö-gözlerini aç! " sesim titreşimli çıkmıştı. Yere çöktüm ve onuda dizime yatırdım. Kız yoktu. Ah! Adam onu almıştı!

Ama Scott daha önemliydi.

" Neden kimse yok?... Biri yardım etsin!... Scott bekle ambulansı arıyorum... "arka cebimde duran telefonu hızlıca çıkardım. Adresi verdim ve hızlı olmalarını söyleyerek telefonu yere koydum.

" Scott lütfen konuşur musun? En azından gözlerini açsan?.... Scott! Scott lütfen! "sesimi duymuyordum ama duyabilsin diye eğilmiştim. Kesik bir nefes alınca ne yapacağımı bilemedim. Ölmemişsin.

" Ta-tamam bak ambulans geliyor! Scott Ölmemişsin.... "

Dakikalardır gelmiyordu. Ve Scott'ın gözleri açılıyordu. Sadece arada kesik nefesini duyuyorum.

" Lanet olsun. Scott dayan. Geliyorlar. "

Gelmiyorlar. Hayır kimse gelmiyor. Ama Scott dayan! N'olur dayan..

" Gitme! Scott gitme!"

--

" Hayal kalk lütfen , Hayal uyan. Hayal uyan artık! "

Meryem ablanın sesi ile gözlerimi açtım.

" Kalbi durmuştu... " sesim fısıltı gibi çıkmıştı. " Nerdeyim? Scott gitmişti, o artık yok, yanımda değil, S-scott artık beni güldüremez.... " ben onun yanımda olmasını istiyorum, beni önemsesin istiyorum ama ama Scott! (gözlerim doldu ya)

" Canım Scott burda.. "hüzün dolu ses Meryem ablanındı. Nasıl?

" Nasıl olur? Dizlerimin üzerine yatmıştı, sol göğsü ka-kalbi yara almıştı, yaralanmıştı. " titreyerek söylüyorum.

" Rüya görmüşsün tatlım. "

Derin bir nefes aldım. Doğru duydum öyle değil mi? Rüya hatta kabus gördüm. Peki anladım. Aa bi dakka anlamadım.

" Kendi kafamda kurduğum birşeydi yani? "Bunu kendime sormuştum ama cevaplayan Scott oldu.

"Evet uyurken ne düşünüyorsun sen öyle. "

Hı? Scott mı? Gözlerim yuvalarından çıkacakmış gibi hissediyorum. O ölmedi.

++

Kısa ama sınav haftası olduğu için uzaklaşma olsun diye yazdım.

Bu bölümü rüyamda Isaac i gördüğüm için yazdım. Teen wolf taki Isaac. Gerçek adını unuttum... Neyse sizi seviyorum

BİR GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin