Ben yeni aldığımız kaykayın üzerine oturmuş Scott'ın hareketlenmesini bekliyorum.
"Scott daha önce hiç kullandın mı? "
Bana bakıp sırıttı. Ne diyebilirdim ki bir türlü başlamamıştı...
Sonunda iki ayağıda kaykaya koydu ve sürmeye başladı. Hızlanmadan önce o harika gülümsemesi beni büyülemişti. Rampalardan tek tek geçiyor havalı hareketler yapıyordu. Yetenekliydi, gerçekten. Vay canına. Onun gibi ayağa kalkıp kaykaya binmek istiyorum ama düşmekten korkuyordum.
Scott bana doğru hızla kaykayını sürünce korkudan geri geri gitmeye başladım. Bizim niye normal davranışlarımız olmazdı ki?
O bana doğru gelir, bense geriye giderdim.
Ama duramıyorum ki. Ya bana çarpsa, ya bana çarpmamak için hızla durduğunda yere düşse, ya ona birşey olsa?
Peki ben bile bu kadar abartmıyorum.
Her neyse. Bu arada ikimizde aynı kişiyiz. Sen sadece benim dile getirmek istemediğim bir yönümüz İçses.
Neyse...
Bana doğru gelmesi beni korkutuyor demişmiydim? Aniden sağa kaçtım ve bana çarpmadan sol tarafımdan geçti. Hatta baya soldan gitti. Ben sağa geçmesemde bana çarpmamak yani, bana oyun mu yapmıştı.. Sırıtıyordu!
Neden diye sormak istiyor, beni korkutmasının nedenini bilmek istiyorum.
"Korktum Scott. Benim canımı yakmak insanların hoşuna falan mı gidiyor? Yok öyle ise size bir liste veririm! En ufak şeyde bile ağlamak istiyorum! Artık güçlü değilim! Bunu... Bunu görmek yanımdaki insanları mutlu mu ediyor? Scott düşeceksin sandım. Bana çarpabilirdin!"
Nefes nefese ve gözlerimde yaşlarla ona bakarken sıcak kahverengi gözlerini kapattı. Hah ağır mı gelmişti çıkışım.
Niye böyle yaptığımı bilmiyordum fakat içsesime uyarak kendimi ifade etmek istemiştim. Sadece birinin beni anlamasını dilemiştim. Birkaç saat önce Cookie'yi eve bırakıp benimle bir gün geçirmek istediğini söyleyince... Sadece dün akşamın aksine mutlu olmak istemiş ve heyecanla kabul etmiştim teklifini.
Kaykayını bıraktı ve bir iki büyük adımla bana yaklaştı. Bana sarılınca şaşırmıştım. Tepkisiz kalırken benim kollarımı alıp kendine sardı. Şuan kalbim gereğinden fazla çarpıyordu, bu normal değil. Biz sarılıyoruz. Omuzlarımdan düşen saçlarımı topladı ve tek eliyle sağ omzumda topladı. Bir koluyla belimi tutuyorken yapmıştı bunu,. Kalbim yakınlıktan dolayı böyle atıyordu belkide, ama sol tarafımda - omzumla boynumun birleştiği yerde - hissettiğim sıcacık nefes bu atışları arttırdı. Ben kesik kesik nefesler almaya başlamışken bu yakınlığın nedenini sorguluyordum.
Az önce sert mi çıkışmıştım? Ama birilerinin yanımda olmasını istemek fazla mıydı bana? Benimde arkadaşlara ihtiyacım var sonuçta. Biranda etrafımda bulunanın, benimle ilgili olanların bir kaç gün içinde beni bırakması hızlı... Çok hızlı olmuştu.
Ensemde ki el ile kendime geldim. Scott'ın bir eli enseme bir eli belimde nefesi omzumun biraz üzerimde iken,geldim kendime. Ah! Bu çocuğun amacı ne? Kalp krizi geçirme aşamasında olduğumu düşünüyorum."Hoşuma gitmiyor, Hayal. Seni mutsuz görmek beni üzüyor. " derin bir nefes aldı, sanki kokumu içine çekiyordu, devam etti konuşmasına" Yanındayım, tamam mı? Ben ö-özür dilerim seni korkutmak istememiştim. "
Kekelemişti. Ve benim için üzülüyordu. Bu tuhaf bi his. Bana acıyor mu yoksa?
Acınacak bir halde olduğumu sanmıyorum.
Bende öyle ama... Acımıyordur canım. Sadece üzüldüğümü görmesi onuda üzüyormuş. Vay canına.
" Şey... " şey mi? Bir cümleye şey ile mi başlanır. Tamam. Devam edeyim en iyisi,"yanımda olmana sevindim. Birde özrünü kabul edilmiştir." gülümseyerek söylemiştim tüm bunları. Görmesede. Artık beni bıraktığında kendimi çıplak hissettiğim bir gerçek. Sanki bana bağlanmıştı, ayrılınca eksik hissetmiştim.
İyi tarafından bakarsak kalbimin güm güm atışlarını artık boğazımda hissetmiyorum.
He İçses he. Ben o hisside sevmiştim oysaki.
Benden bir adım geriye adım attı. Ayağı kaykaya değdiğinde dengesini kaybedince düşüyordu. Tabi ben durur muyum? Sanki çocuğu tutabişirmişim gibi elini tuttum ve onunla birlikte yere düştüm.
Hani filmlerde olurya üst üste. Hah! Tam öyle bir durumdayız: Scott sırt üstü yerde bense onun üstünde. Bu sahnenin romantik olması lazım ama.
Gayette güzel bence şu gözlerin içine bakmak, bu kadar yakından...İçses abartma! Scott'ın üzerinden kalktım hızla. Çünkü onun harekete geçecek gibi bir hali yoktu.
Elimi ona uzattığım sırada kalkmış bana baktığını gördüm.
*
Bir süre elimizde kaykaylar yürüyüş yaptık. Bugün ne kadar yürüdüm acaba?
Özrünü kabul ettikten sonra elimi tutmuş ve beni bir kafeye götürmüştü. İçeceklerimizi alıp yürümeye devam etmiştik şimdide bir nehir kenarındaydık. Scott yere oturup yanını işaret etti, bekletmeden oturdum yanına. Havanın bu kadar güzel olması şansımızaydı.
Gün batımı yaklaştığı için turuncuya yakın tonlar gökyüzünü esir almıştı. Çok güzel bir görüntü. Nehir gökteki turuncu tonlarını dalgalarına yansıtıyor, yemyeşil çimenler ile uyum içindeydi.
Scott bana doğru döndü bende aynısını yaparak ona döndüm. Oturduğumuz yerde sadece birbirimizi izliyorduk. Kahverengi gözlerini benim mavi gözlerimden çekmiyordu. Kendimi hiç olmadığım kadar mutlu, huzurlu, güvende hissediyorum. Oda böyle mi düşünüyor?
-
Şehre geri döndüğümüzde bana teşekkür etmişti. Bende böyle bir güne teşekkür az kalır diye düşünerek yanağına kocaman bir öpücük bırakmış ve gülümsemiştim. Taksiden inmeden hemen önce Akasya beni aramış anne ve babasının evde olmadıklarını söylemişti.
-
Eve vardığımda odamda üzerimi değişip aşağı indim. Açık renkli kotum nehir kenarında otururken kirlenmişti.
Scott beni mutlu ediyordu. Ona güveniyorum, yanımda olduğunu düşünüyorum zaten oda bunu söylemişti.
Akasya telefonda konuşurken bende tekli koltuğa yerleştim.
" Stacey o zaman yarın görüşürüz!.... Harika olacak.... Tabi Hayal ile yarın hep birlikte alışverişten sonra.... Tamam görüşürüz tekrardan bay bay. "
Stacey'yi sevmemiştim ama önyargılı olmamak için yarınki partiye katılmayı kabul ettim. Belki iyi biridir....
*
Size bol bol Scott ve Hayal'li bir bölüm oldu. Pek sevmedim ama olsun.
Sizi seviyorum ♥♥♥ . Umarım oy sayısı artar ^.^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR GÜN
أدب نسائي(okumanızı tavsiye etmiyorum çünkü ilk hikayem ve biraz saçma silmek istemiyorum çünkü dediğim gibi ilk hikayemin manevi bir değeri var... ) "Güneşin Samanyolunun etrafında yaptığı hareketi tamamlaması ve bunun dünyaya yansıması bir insan ömrünün y...