Bölüm şarkısı Avril Lavigne-Bitchin' Summer , keyifli okumalar...
Gözlerimi daha da sıkmama neden olan bir ışık vardı. Uykulu olduğum için elimi kaldıramıyor ve yüzümü buruşturup duruyordum. Işığı tutanın kim olduğunu kapalı gözlerim nedeni ile anlayamıyorum.
Ah! Dayanamadım ve elimi kaldırdım. Yüzümün önünde salladım ama ışık hala gözüme geliyordu. Yüz üstü döndüm, fakat faydasız yine ışık vardı.
"Her kimsen bırak beni... Seni sonra ararım ben... " diye mırıldandım fakat ne dediğimi ben bile tam anlamadım. Gülüşme sesleri geliyor ama aldırmadan uyumaya devam ettim.
Kendini uykuya muhtaç hissediyorum, her zaman ki gibi..
" Hayal, hadi bakalım kahvaltı hazır! "
Of bi uyutmadınız ya!!
Gözlerimi ovuşturdum iki elimle. Üzerimde bir yorgunluk vardı ve gitmiyordu... Başım tekrar yastığa düşünce kahkaha sesi duydum. Dee bana gülüyordu.. Belki de kalkmakıyım.. Hayır! Evet beni yataktan aşağı itti.
Sırtım da inanılmaz bir acı hissederken inledim , kahkaha sesi artık bir kişiden değildi. Bakışlarımı seslere çevirince Maura, Akasya ve Anıl'ın bana bakarken güldüklerini gördüm. Dee nin elinde ise kamera vardı. Sanırım onlar güne iyi başlamışlar. Off!
Neyse. Kapım açıldı ve Scott içeri girdi. Gülerken bana yaklaştı ve beni yerden kaldırdı. Evet başta canım yanmıştı ama yerde oturdukça alışmıştım.
Ah! Yine saçmalama!
Peki.
Gülümsedim, teşekkür amaçlı. Kollarından çıkarak banyoya ilerledim. Yüzümü yıkadıktan sonra kendime gelmiştim.
Bi dakka! Onlar beni videoya mı çektiler!!?
--Onları ikna etmeye çalışmıştım ama silmediler, en azından bir yerde yayınlamak yoktu. Şimdide kahvaltı ediyorduk. Sabah sabah neden böyle bir şey yaptık bilmiyorum ama eğlenceli de olmuştu.
Kahvaltıdan sonra Max ve Matthew de bize geldi. Önce bir film izledik, ardından dondurma yemek için dışarı çıktık. Yaz tatiline az kalmıştı ve bunun için çok sevinirken bugün iyi gelmişti.
Hepimiz sohbet ederken dondurmakarımızı bitirdik ve kafeden ayrıldık. Gülüşerek yürüyorduk bu kezde. Sokakta yürürken ilerde su savaşı yapan gençleri gördük.
Maura hemen "Hadi hadi biz de katılalım.." diye heyecanla konuştu. Ben olumlu anlamda başımı salladım, sırayla hepimiz kabul ettik.
--
Su dolu balonları elime aldım. Ben - Scott, Maura-Matt, Dee - Max, Akasya ve anıl grup olmuştu. Scott yanımda duruyor ve etrafı izliyordu. Sokak boştu. Bizim dışımızda sadece bir şarkı oyuncu vardı o kadar. Sanırım bu gibi şeyler için vardı bu sokak.
Elimdeki bir balonu Scott'a verdim, " Birini görürsen haber ver. Bak bu yönde gidelim.." diyerek sağ tarafı işaret ettim.
--
"Tamam! Pes! Yeter Max! Siz kazandınız! "
Üzerime atılan sular yüzünden pes etmiştim. Ve böylece geride tek kalan takım olan Dee ve Max kazanmış oldular.
Max hemen yanında duran Dee'i kucağına alıp döndürdü.
Sevinçten yaptığına emindim ama bazıları kıskanmıştı. Scott'ın kaba ses tonu," Yeter, kazandıysan oldu bitti. Kardeşimi yere indir. "
Max ne yaptığını yeni anlamış gibi Dee'yi aniden yere indirdi. Ellerini nereye koyacağını bilemez halde hareket ediyordu. En sonunda ensesine koyarak iki elinide sabit tuttu.
Onu izlerken gülmek istiyordum, ama üşümeye başlamıştım ve tek üşüyen ben değildim. Hepimiz çok ıslanmıştık.
"Eve gidelim artık? "
Maura benim düşüncelerimi dile getirince gülümsedim. Sadece onun için değil arkadaşlarım ile güzel bir anım daha olduğu için mutlu olmuştum. Sabah biraz daha kibar olsalardı keşke... Yine de onları öyle seviyorum.
-
Umarım sevdiniz. Sizi seviyorum ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR GÜN
Literatura Feminina(okumanızı tavsiye etmiyorum çünkü ilk hikayem ve biraz saçma silmek istemiyorum çünkü dediğim gibi ilk hikayemin manevi bir değeri var... ) "Güneşin Samanyolunun etrafında yaptığı hareketi tamamlaması ve bunun dünyaya yansıması bir insan ömrünün y...