Pembe Panjurlu Ev sarsıcı bir hikaye ve unutulmaz karakterleriyle okuyucularını derin duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Kitap, bir kadının evliliğindeki mutsuzluğunu ve kocasının ihanetini keşfetmesinin ardından başlayan trajik olayları anlatıyor.
İ...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🥳🥳🥳 4K olmamız şerefine bu bölümde size özel bir minnoş bırakayım. Tanıştırayım, evimizin Quin'i Mira. Hiç yumuşak başlı değildir. O bir kraliçe, asla taviz vermez😄😄 Pembe Panjurlu Ev büyüyor. 💫💫💫Destek olan herkese çok teşekkür ediyorum. 👏🏻👏🏻👏🏻 Bizi yalnız bırakmadığınız için hepinize minnettarım. 🥰🥰🥰
***
Zaman, acıyı yürekte taşıdığın sürece can yakar. Boşanma davasının görüleceği gün nihayetinde gelip çatmıştı. Şimdi bakıyorum da su gibi akmış zaman. Kapının dışında saate bakıp dururken akrep ve yelkovan hareket yetisini kaybetmiş gibiydi. Boğazımda bir yumru vardı ve ben onu yutamıyordum. Bu yumrunun adı da aşktı. Engin sağ olsun, aşk boğazımda kalmıştı. İçimde, derinlerde feryat figan bir Yeşim vardı. Beni aldatan, kandıran bir adam yüzünden bu kadar acı çekmem normal miydi?
Ağlamak istemiyordum, ağlamamalıydım. Mübaşir, “Davacı Yeşim Altan, Davalı Engin Altan!” diye bağırdığında boğazımdaki yumru daha da sertleşti. İşte bitiyordu. Hayat arkadaşım, sevdiğim adamla sonsuza dek ayrılıyordum. Ona olan hislerim de bitmek zorundaydı. Önden ben ve Ozan girdi içeriye. Hâkime göre sağ taraftaki masaya oturduk. Tam karşımızdaki, duvara yakın sol tarafa bulunan masaya da Engin ve avukatı oturdu. Duruşmaya izlemek için gelenler arasında babamı görünce yüzüm kızardı. Ben demiştim, demek için gelmiş olmalıydı. Hâkim içeriye girdiğinde herkes ayağa kalktı. Yerine geçip oturduğunda bizler de oturduk.
“Tarih, on iki aralık iki bin yirmi; saat on kırk beş de duruşmaya ortak salonda oturum açıldı.
Davacı Yeşim Altan ve vekil avukatı Ozan Beyatlı, davalı Engin Altan ve vekil avukatı Gülşah Deniz geldi. Başka gelen yok. Açık yargılamayla ön inceleme duruşmasına başlandı. ”
Önce benim kimlik bilgilerim ve adresim okundu, doğrulanması beklendi. Sonra Engin’in kimlik bilgileri ve adresi okunup doğrulandı.
“Taraflara duruşma günü ve saati bildirildi. Davetiyenin tebliğ edildiği tarafların nüfus kayıtlarının dosya içerisine alındığı, taraflar için kolluğa yazılan sosyo-ekonomik durum araştırması yazılarına cevap verildiği görüldü. Okundu ve dosyasına konuldu. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesi okundu. Boşanmak istemiyorsanız yardım alabileceğiniz kuruluşlar bulunmaktadır,” dedi Hâkim. Ozan izin isteyerek ayağa kalktı.
“Sulh olma ihtimalimiz bulunmamaktadır.” Sonrasında Engin’in avukatı izin alarak aynı cümleyi kurdu.
“Taraflara 4787 sayılı kanunun 7. Maddesi uyarınca sulha teşvik edildi. Gerektiği uzman yardımından yararlanacakları hususu hatırlatılarak soruldu. Davacı ve vekili: “Sulh olma ihtimalimiz bulunmamaktadır,” dediler. Davalı ve vekili: “Sulh olma ihtimalimiz bulunmamaktadır,” dediler. ”
