İyi okumalar...
"Taehyung!" diye seslenmişti elinde poşetlerle eve girdiğinde göremediği bedene. Herhangi bir yanıt gelmezken devam ettirdi lafını. "Yemek getirdim! Tavuk yer misin?" Sessizlik yine bitmedi. Oysa onun evde olduğunu biliyordu, girişte ayakkabıları duruyordu adamın. "Taehyung bu saatte uyuyor olamazsın! Cevap verse..."
"Bağırmaya daha ne kadar devam edeceksin?" Sakin ses tonuyla lafı yarım, ağzı aralık kalmıştı. Taehyung yorgun görünüyordu. Ayaklarını sürüyerek Jimin'e yaklaşması da bunu kanıtlar nitelikteydi. Onun elindeki poşetlere uzandı. "Ben hazırlarım masayı."
"Tamam, üstümü değiştirip geliyorum hemen."
Eşofman altını ve tişörtünü giyip ellerini yıkadı hızlıca. Salona ilerlerken duvardaki saatin 8'i gösterdiğini fark etti. Bugün eve normalden geç gelmişti. Taehyung'un yemek yemeden beklemiş olması şaşırtıcıydı. Jimin'in aldığı tavuklar ve biralar masada yerlerini almıştı çoktan. Taehyung telefonuyla oynarken yemeye başlamak için onu bekliyordu muhtemelen. Onun çaprazındaki yerine yerleşti Jimin, mutfakla salon arasındaki masada yiyeceklerdi. Pek misafirleri gelmezdi, bu yüzden küçük yuvarlak bir masa almaları yeterli olmuştu eve. Ona bakmadan telefonunu kenara bırakan uzun boylu yemeye başladığında Jimin de bir parça tavuk aldı eline. Göz ucuyla yorgun bedeni izliyordu.
Üniversitenin üçüncü yılında tanışmışlardı Taehyung'la. Jimin ev arkadaşıyla büyük bir kavga etmiş, sokakta iki bavuluyla öylece otururken gidecek bir yer arıyordu. Pek arkadaş edinmezdi o zamanlar da, bu yüzden ev arkadaşı dışında arayabileceği, evinde kalmayı isteyebileceği kimsesi yoktu. Ailesi Busan'dayken onların yanına da sığınamayacaktı. Ertesi gün sadece okulun ilk ayı kaldığı yurda yeniden başvurma planları yapıyordu ki, grup konuşmalarından birinde bir ilan görmüştü. Ev arkadaşı üye diye katıldığı fotoğrafçılık kulübünden biri evinin kirasının artması nedeniyle kirayı paylaşabileceği birini arıyordu ve Jimin'in ödemesi gerekecek miktar önceki evinden daha azdı. İlanı atan çocuğu araması beş saniyesini bile almamıştı. Şartlardan birinin sessizlik olması biraz tereddüde düşürse de bir yolunu bulabilirdi enerjisini dizginlemenin. Dövüşe başlamayı düşünüyordu zaten, bir şekilde enerji atıp dönebilirdi eve Jimin.
Uzun boylu çocukla konuştuktan sonra gelip onu beklediği yerden arabasıyla almıştı Taehyung. Eve gitmişler, kira ve şartları konuşmuşlar, böylece Jimin evlerinde ilk gecesine koltukta uyuyarak başlamaya razı olmuştu. Başlarda çözemediği çocuğun huylarını 5 yıl sonra ezberleyecek hale gelmişti ve yine de anlayamıyordu ev arkadaşlıklarını sorunsuz devam ettirebilmelerini. Bir kere bile kavga etmemişlerdi daha önce. İyi anlaşıyorlar, birbirleriyle çok sık konuşmasalar da birbirlerinin rahatsız olacağı hiçbir tavrı sergilemiyorlardı. Mesela Jimin üniversite yıllarındaki enerjik ve yüksek sesli müzik dinleyen yanını terk etmişti artık, sakin ve ılımlı biriydi. Taehyung'sa başlarda agresif bakışlar sergilerken şimdi sadece ifadesizdi. Eh, bu da bir gelişmeydi tabi. Düşünceleri gülümsetti Jimin'i.
"Gerçekten hala inanamıyorum." dedi yumuşak bir sesle. Taehyung gözlerini bir an ona çevirmiş ancak yediği tavuğa dönmekte gecikmemişti. Onun sormayacağını biliyordu Jimin. "Beş yıl mı oldu? Beş yıldır ev arkadaşıyız ve gayet iyi geçinebiliyoruz. Sence nasıl başarıyoruz bunu?"
"Eve gelmeden içtin mi yine?" Dümdüz ifadesiyle sorduğu soruda ciddiydi.
"Yeni biri başladı bugün işe." Taehyung kaşlarını kaldırdığında bu onun dinliyorum yüzüydü. "Tatlı bir çocuk. Ona hoş geldin kutlaması gibi bir şey yaptık. O yüzden geciktim zaten. Bir şeyler içtik."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
numb ~ vmin
Fanfiction"Ondan hoşlanıyorum." "Bu beni neden ilgilendiriyor?" "Senden başka anlatacak kimsem yok çünkü."