numb ~ vmin

14. BeniMle

İyi okumalar...

"Aslında tanıştığımızda çok softie olduğunu sanmıştım!" diye bağırdı Doyeon yüksek sesli müziği bastırabilmek için. Kalabalık kulüpte Jungkook onu biraz daha kendine yaklaştırdı. Doyeon arkasına baktı. "Ne oldu?"

"Çok kalabalık. Şimdi birisi falan çarpar sana, bana yakın dur." Doyeon ona doğru yaslanırken kulağına fısıldadı.

"Çarparlarsa ben de onlara çarparım yakışıklı. Aşk olsun yani, geri mi kalacağım?" Jungkook sırıttı.

"Jungkook? Naber abi ya?" Omzuna dokunan çocuğa döndü Jungkook. Onu bir el sıkışmayla selamlamıştı. Doyeon merakla esmer tenliye baktı.

"Doyeon'la tanış. Mingyu üniversiteden arkadaşım. Doyeon da..." Onun lafını böldü kız.

"İş arkadaşının kuzeniyim. Yani Jimin'in de kuzeni sayılırım, değil mi?" Mingyu kaşlarını çattı.

"Jimin mi? Şu bir keresinde tüm ekiple geldiğiniz ve sarhoş olduğu için erken ayrıldığınız Jimin mi? Sizin çıktığınızı düşünmüştüm ben." Doyeon göz devirdi.

"Jimin kuzenimin gerçek bir enayisi olduğu için öyle bir şeyin mümkün olduğunu sanmıyorum." Beli yeniden Jungkook tarafından kavranınca afalladı.

"Ve benim zaten bir flörtüm var." Aynı gözlerle baktı ikisi de Jungkook'a. Çocuk omuz silkmişti.

"Pekala. Size iyi eğlenceler o zaman. Ben bir arkadaşlara bakayım. Görüşürüz." Mingyu yanlarından uzaklaştığında Doyeon'un bakışları Jungkook'u buldu.

"Jimin sarhoş olduğu için erken mi ayrıldınız cidden? Taehyung gelip alamadı mı onu?" Gülümseyip içkisinden bir yudum aldı diğeri.

"Taehyung'la daha çıkmıyorlardı. İnanır mısın, sürekli onu anlatıp durdu bana. Aşıktı ama farkında değildi. İşyerindekiler son birlikte çıkışımızda Jimin'le çok yakın olduğumuzu söylediler. Jimin dönüp ne dedi biliyor musun?" Hatırladığı anı onu güldürmüştü. "Benim Taehyung'um var zaten dedi. Çıkmadıkları halde dedi bunu. Ondan sonra zaten kimse bizi yakıştırmaya girişmedi bile."

"Enayi ya cidden. Ama iyi olmuş. Önceden de sevgilileriyle hep bir bahane bulup ayrılıyordu gerizekalılar. Birbirlerini sevdiklerini kabullenemediler bir türlü. Taehyung soğuk nevalenin teki, Jimin de sürekli birilerinden flört teklifi alan bir ortalık malı olduğu için aynı sayfada buluşamadılar." İçkisini bitirmiş, bara bir bakış atmıştı.

"Bir tane daha alıp geleyim mi?" Başını iki yana sallayarak reddetti onu kız.

"Birlikte gidelim ya. Bar daha boş görünüyor buradan." Jungkook kalabalığın içinden geçerken onun elini kavradı. Parmaklarını birbirine kenetlediğinde Doyeon gülümsedi buna.

"Gel bakalım." Kızı taburelerden birine oturtup arkasında durdu. Doyeon'un bakışları onu bulmak için arkasına dönmüştü.

"Neden dikiliyorsun? Otursana." Kulağına eğilen çocuk nefesini vererek mırıldandı.

"Böyle daha yakınım sana." Kolları Doyeon'u sardı. "Ne içmek istersin?" Kız başını onun göğsüne yaslamış, barmene seslenmişti.

"Biz shot alabilir miyiz?" Jungkook'un kaşları kalktı.

"Emin misin?" Doyeon gülmüştü bu soruya. O sırada 10'lu set önlerine kondu.

"Yedisi benim." dedi kız. Bir yanıt beklemeden ilk bardağı diklediğinde Jungkook anında iki tanesini almıştı tezgahtan. "Ne o? İki tane birden mi..." Çocuğun peş peşe içişiyle gözleri irileşti. "Yah yakışıklı! Hızlı gitmiyor musun?"