11.Bölüm:Yenge

82 13 0
                                    

Ben yatağa girip üstümü örttüm,tam uykuya dalacakken odanın kapısı tıklatılıp açıldı.

İçeri giren Burak'tı. Ben Burak'a bakarken Burak hiçbir şey söylemeden yanıma yattı ve belimden tutarak bana sarıldı.

Ne yapmaya çalıştığı anlamaya çalışırken konuşmaya başladı;

"Kokun bağımlılık yapıyor derken ciddiydim güzelim." Dedi saçımı koklarken.

Ben de yatakta ona doğru dönüp "Senin de varlığın bağımlılık yapıyor. Hiç gitme olur mu?" Diyerek Burak'ın göğsüne doğru sokuldum.

Bir elini kafama koyarken, diğer eliyle daha sıkı sarıldı. "İstesem de bırakamam." Diyerek saçlarımı koklayıp öptü.

O an bütün dertlerimi unuttum,sanki Burak bana sarılınca her şey düzeliyordu. Ben onun kokusunu içime çekerek, gözlerimi kapattım. Burak'ta benim kokumu içine çekerek gözlerini kapattı...

Gözlerimi açtığımda akşam nasıl yattıysak hâlâ öyleydik. Burak'ı uyandırmak için kafamı kaldırıp dudağına bir öpücük kondurdum.

Burak'ın dudağının kenarı hafif yukarı kalkarken, gözlerini de açtı.

"Günaydın güzelim!"

"Günaydın!"

Burak yavaş yavaş dudaklarını dudaklarıma doğru yaklaştırdı.

Üst dudağımı iki dudağının arasına alarak biraz emdi. Sonra alt dudağımı da emip, dudaklarıma hafif bir öpücük kondurduktan sonra,dudaklarını dudaklarımdan ayırdı.

Burnuma küçük bir öpücük kondurduktan sonra alnını alnıma yasladı.

"Seni seviyorum güzelim."

"Ben de seni seviyorum."

Bir süre öyle bekledikten sonra Burak "kahvaltı hazırdır. Hadi gel!" Diyerek yataktan kalktı.

"Tamam sen in, ben de birazdan gelirim."

"Tamam çok geç gelme!"

"Tamaam!"

Odadan çıktığında benim yüzümde büyük bir gülümseme vardı.

Kahvaltıyı yapıp tam masadan kalkacakken Burak bana bir kutu uzattı.

"Burak bu ne?"

"Aç bak."

"Burak... Teşekkür ederim."

"Teşekkür edilecek bir şey yok ki güzelim. Sana bir telefon lazımdı bende kaslı, yakışıklı, zengin, sempatik,vicdanlı sevgilin olarak aldım."

"Çok alçak gönüllüsün aşkım."

"Öyleyi... Bir dakika sen bana ilk kez aşkım dedin."

"Demeyim mi?"

"Yok yok, sen bana hep aşkım de!"

Gülerek masadan kalktığımızda Burak yanıma geldi. Ellerini belime yerleştirerek konuşmaya başladı;

"Güzelim benim şirkette işlerim var. O yüzden bugün evde olamayacağım."

"Tamam,ama fazla geç gelme!"

"Tamam güzelim.Akşam yemeğini dışarıda yiyelim mi?"

"Olur."

"Tamam bebeğim. Seni seviyorum, akşam görüşürüz!"

Dudağıma hafif bir öpücük kondurduktan sonra gitti. İnşallah fazla geç gelmez.

Ben salonda kanepeye otururken elime telefonu alıp açtım. Burak kendi numarasını rehbere "yakışıklım" diye kayıt etmiş bile.

MİRASÇILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin