2.Bölüm:Üvey Abi

179 15 0
                                    

  Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu. Saate baktım saat 08.23'dü, yataktan kalktım.

Tuvalete gitmem gerekiyordu. Odanın kapısına doğru yürüyüp kapıyı açtım. Kapıdan çıkıp yavaş yavaş yürüyordum fakat tuvaletin nerede olduğunu bilmiyorum.

Tuvaletler genelde koridorun en sonunda olurdu. O yüzden koridorun en sonuna doğru yürüdüm ve koridorun sonunda bir kapı vardı.

Orasının olduğunu düşündüm. Kapıyı sertçe açıp içeriye daldığımda bu hayatta karşılaşmak istemeyeceğim bir manzara ile karşılaştım.

Burak'la... Siyah bir gömlek giymiş tam düğmelerini ilikliyordu.

Kapıdan içeriye düşer gibi girdiğim için bir anda kafasını bana doğru çevirip baktı.

Bene de kafamı biraz kaldırdım.

"Sana tuvalet ve yemek dışında odadan çıkmayacağını söyledim. Kimin odasının olduğunu bilmeden açtın galiba." dedi.

Gömleğinin düğmelerini iliklerken.

"Tuvalete ve yemek dışında odadan çıkmayacağımı söyledin ama tuvaletin yerini söylemedin!Tuvaletler genellikle koridorun sonunda olur o yüzden buraya geldim."Düğmelerini ilikledi ve bana doğru döndü.

Ellerini göğsünde birleştirip bana bakarak

"buranın tuvalet olmadığını gördün mü?" Kör değildim herhalde manyak mıdır nedir ya?

"evet gördüm ama hâlâ tuvaletin yerini bilmiyorum."

Ellerini göğsünden ayırdı ve sol eliyle bana yol verdi. Ben de kapıdan çıktım.

"Takip et."dedi. Önden yürümeye başladı.

Koridorun diğer ucuna gelmiştik. "Tuvaletlerin koridorun sonuna olduğunu neden biliyorsun bilmiyorum ama o koridor sonu bu koridorun sonu.Ben gidiyorum korumalar başında olacak kaçmaya kalkma!"

Mal değildim zaten böyle bir evden kaçmaya çalışacak kadar.

"Bunu zaten biliyorum.Başka bir şey yoksa tuvalete girebilir miyim artık?"

Bana bakarak çok az sırıttı ve"Bir gün gitmek için yalvaracaksın"dedi.

Ne demekti bu şimdi? "Hiç sanmıyorum"dedim ben de ona sırıtarak.

Ardından o odasına doğru yürümeye başlarken ben de tuvalete girdim.

Tuvalet benim odamdan büyüktü... Tuvaletten çıktım ve odama doğru yürürken bir ses geldi odamdan.

Odamın kapısını açtım fakat kimse yoktu. Pencere açıktı.

O sırada Burak'ın sesiyle irkildim "Işık neredesin? Çabuk söyle!"tam bağıracağım sıra kafamda bir silah hissettim.

Arkamdaki adam soğuk, kalın ve gür bir sesle konuştu"Buradayız Burak Bey buradaa..."

Burak ve korumaları hemen gelmiş etrafımızı sarmışlardı. Arkamdaki adamın güldüğünü duydum.
Burak sinirle konuşmaya başladı;
"Kızı bırak çabuk! Sabrımı zorlama."
"Zorlarsam ne olur?"
"Ne olacağını sen de bende çok iyi biliyoruz."
Arkamdan adam gülmeye devam ediyordu.

Ben mi? Ben sessizce sadece onları izliyordum.

Ne bir çırpınıyor,ne kolunu tutup "bırak beni lütfen!"diye ağlıyordum.

Bir adam benim kafama silahı dayamıştı ve etrafımızdaki bir sürü korumanın silahının ucu bize dönüktü.

Burak bile endişeleniyor bana bakıp duruyordu.

MİRASÇILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin