𝘉Ö𝘓Ü𝘔 1 : Ö𝙇Ü𝙈𝙀 İ𝙉𝘼𝙏

447 13 6
                                    

Bol bol hissederek okumanız dileğiyle
Keyifli okumalarr <3

"Altay Holding'in sahibi Eren Altay, bugün sabah saatlerinde elimize ulaşan bilgilere göre, yaşadığı trafik kazası sonucu ağır yaralanmıştır. Kaza yaptığı arabası pert olmuş ve kendisi yoğun bakıma kaldırılmıştır, hayati riski devam etmektedir. Başta karısı Nihal Altay olmak üzere ailesine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz."

Yaptığım kahvaltı, televizyondan duyduğum haberle yarıda kesilmişti.
Muhasebe müdürü olduğum şirketin sahibi kaza mı yapmıştı? Ve hayati riski var?

Sinirlerim bozulmuştu, ortaokul da sevdiğim çoçuk patronumdu ve kaza geçirmişti.

"Allah'ım, bu nasıl bir hayat böyle".

Ağzımda ki lokmayı yutmaya çalışırken elime telefonu alıp Nihal'i aradım.
İlk aradığımda açmadığı telefonu, ikinci arayışta açtı.

"Kuzum"

Ağlamış olduğu sesinden belliydi.
Hah yani kocası yoğun bakımda. Ağlamasın mı?

"Sevgi çok kötü. Yüzü bembeyaz olmuş, başında ve kolunda sargı var. Uçurumdan yuvarlanmış ya"
Ağlaması daha da şiddetlendiğinde ağzım açık Nihal'i dinliyordum.

"Ya öyle mi? Of kötü olmuş. Dur canım sen bi sakinleş ben geliyorum yanına"

"Tamam bekliyorum"
Telefonu kapatıp hem ortaokuldan beri hem de ev arkadaşım olan Ebrar'ı uyandırmaya, odasına gittim.

"Kanka kalk çabuk. Eren kaza yapmış Nihal'in yanına gidicem"

Ne kadar dürtsem de uyanmayan uykucu güzelin yüzüne bir bardak su dökünce bağırarak uyandı.

"Lan noluyor"

"Günaydın uykucu. Kalk diyorum Eren kaza yapmış diyorum Nihal'in-"

"NEE!! Hani şu bizim sınıfta olan Eren? Senin patronun olan Eren?"

"Evet kanka o. Nihal'in kocası olan Eren"

"Yaa nasılmış durumu?"

"Valla uçurumdan yuvarlanmış, öyle dedi Nihal.
Durumu ağırmış, hayati riski varmış. Yoğun bakımdaymış işte"

"Ya of üzüldüm, iyi çoçuktu"

"Şu ağzını hayrı aç. Çoçuk ölmedi. Kalk hadi gidiyorum ben"

"Bekle ben de hazırlanayım"

"Melih'le buluşmayacak mıydın sen bugün?"

"En yakın arkadaşını hastanede yoğun bakımda bırakmaz Melih"

"İyi o zaman ben sofrayı toplayana kadar hazırlan. Hastaneden simit falan alırız sana. Hadi hızlan"

Tamam diyerek yataktan kalkan uykucuyu odada bırakıp softayı toplamaya başladım.
Yaklaşık 20-25 dk sonra evden çıkıp asansöre bindik.
Evin önünde duran siyah Honda Civic olan arabama doğru yürüdüm.

Babamdan aldığım bu araba üçüncü dostumdu.
Ebrar ve Sena'dan sonra dertlerimi anlattığım araba.

Arabaya bindiğimiz an mahallenin dedikoducu grubu köşe başından bağırdılar.

"Kız Sevgi nereye böyle sabah sabah"

Arabadan bir hışımla inip onlara döndüm.
"Ben her sabah nereye gidiyorum Ayşe Teyze?"

İlk Ve SonuncuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin