Her yer simsiyahtı. Arkamdan bir şey geçtiğini hissederek arkamı döndüm.
"Anaya, peşimdeler!" ses her yerde yankılanmaya başladı. Ellerimi kulaklarıma götürdüm. Tekrardan arkamdan geçen bir şey hissederek arkamı döndüm.
"hey Anaya!" ellerimi kulaklarımdan çektim ve var gücümle bağırdım.
"sus artık lanet olsun!"
hızlıca yatakta doğruldum. Elimi alnıma koyarak sakinleşmeye çalıştım. Saate baktım ve yalnızca yarım saat uyuduğumu görüp yataktan kalktım. Aşağıya indiğimde herkes salonda oturmuş farklı şeylerle ilgileniyordu. Mutfağa geçerek kendime kahve yaptım. Salona geldiğimde herkes bana baktı. Diego konuştu.
"neden uyumadın?" koltuğa oturdum. Kahvemden bir yudum daha aldım.
"uyudum. Bu kadarı bana yeter." bir şey demediler. Kahvemi bitirdiğimde ayağa kalktım.
"buradan ayrıldığımdan beri güçlerimi kullanmadım. Yani biraz zamana ihtiyacım var." hepsi kafasını salladı. Odaklanarak denemeye başladım. Bir süre sonrasında titremeye başladığımı fark ettim. Biri gelip kollarımdan tuttu.
"kendini çok fazla zorlama Anaya." bu Diego'ydu. Gözlerimi oflayarak açtım.
"bölme beni!" bağırmam ile sıçradı ve ellerini kaldırarak birkaç adım geri gitti. Tekrardan gözlerimi kapattım. Omuzuma değen eli tutup ters çevirdim ve kişinin sırtında tuttum. Gözlerimi açınca şok olmuştum.
"sakin ol. Benim Five." Başarmıştım.
vote sınırı: 5