Five'ın yanına gittiğimde ayağa kalkmış üstünü silkeliyordu. Kolundan tutarak onu merdivenlerden çıkardım.
"ne diye karışıyorsun ki!" kolunu elimden kurtardı.
"bıraksaydım da öldürseydin keşke." bu sefer omuzundan tutarak yürümeye başladım.
"keşke!" bağırdığında sesi koridorda yankılanmıştı. Reginald'ın odasının önüne geldiğimizde onu bıraktım.
"hazır evde değilken bakalım." sinirle başını onayladığında kapıyı açmamı beklemeden içeri ışınlandı. Göz devirerek kapıyı açtım ve içeri girdim. Odadaki her yere birçok defa bakmamıza rağmen bir şey bulamamıştık.
"çıldırıcam şimdi! Bu adam bu kadar zeki değil nereye saklamış olabilir!" isyan ettiğimde duvara yaslandım. Arkamda birşey hareket ettiğinde hızla oradan uzaklaştım. Küçük bir taş yerinden oynamıştı. Five önüme geçerek taşa baktı.
"buradan çıkarsa saçlarımı yolacağım!" taşı yerinden çıkartınca içinde küçük bir düğme gördük. Gülerek konuştum.
"lütfen ben yolabilir miyim?" bana sinirle baktığında sustum. İçeri uzanarak düğmeyi eline aldı. İkimizde düğmeyi inceledikten sonra açılan yeri kapattı. Kolumdan tutarak bizi odasına ışınladı.
"bunu nasıl parçalayabiliriz ki?" bu dediğimle yüzüme garip bir şekilde baktı.
"bir çok yolu var?" derin bir nefes aldım.
"bu kadar kolay olabileceğini sanmıyorum. O kadar aptalca hareket etmez. Bilmiyorum." ellerini saçlarına geçirdi.
"denemeliyiz." Five düğmeyi yere attığında kafama sanki çekiçle vuruluyormuş gibi hissettim.
"siktir Five!" birkaç dakika ardından geçtiğinde derin bir nefes aldım.
"denemek çok işe yarıyormuş gördük." bu dediğime göz devirdi.
"versene bir." düğmeyi bana uzattı. Elinden alarak masaya koydum ve gücümle ona elektrik vermeye çalıştım. Bir şey olmadığında gülümsedim.
"işe yaradı." Five düğmeyi eline alıp bastığında kulaklarıma çınlama sesi doldu. Birkaç saniye ardından geçtiğinde derin bir nefes aldım.
"baya işe yaramış." bu dediğibe göz devirerek düğmeyi elinden aldın ve elimde çevirerek etrafına baktım. Arkasında bir şey yazıyordu.
"T.H de neyin nesi?" kaşları çatıldı. Elimden alıp kendisi baktı.
"inan hiçbir fikrim yok." düğmeyi tekrardan aldım odadan çıkarken hala düğmedeki yazıya bakıyordum. Aklıma dank etmesiyle bir anda durdum.
"siktir Five." arkasını dönüp bana baktı.
"ne?" hızlıca yanına gittim ve kolundan tutarak yakınımızda olan kendi odama soktum.
"Handler!"
uauauaua selaaam