2.4

1.1K 77 20
                                    

Yanağıma değen sıcacık yanaklarla mırıldandım.

"mmh Five." ses gelmeyince gözlerimi açtım. Harry'ydi bu.

"Five'ı bekliyordun sanırım." dedi yüzündeki gülümseme düşerken. Yataktan kalkarak dolabıma yöneldim. Söyleyecek bir şeyim yoktu. Five olduğunu sanmıştım.

"cevap vermeyecek misin?" birkaç kıyafet çıkartarak yatağımın üstüne koydum.

"zihnimi okuduğunu düşündüğümden cevap verme gereği duymadım." aynanın karşısına geçerek saçımı açtım ve taramaya başladım.

"Anaya sen benimle oynuyor musun? Daha dün aramızda bir şeyler yaşanmışken-" sözünü kestim.

"kendini çok önemsiyorsun." söylediğim şeyle odada büyük bir sessizlik olmuştu.

"gerçekten mi? İnanamıyorum." kapıya doğru ilerlerken başımın dönmeye başlamasıyla lanet etmiştim. Bir yandan da zonkluyordu. Yandaki masaya tutunarak inlememe engel olmamıştım. Şuan da olmak zorundamıydı gerçekten?? Harry arkasını dönüp baktığında alayla konuştu.

"bilerek mi yapıyorsun?" durumun ciddiliğini anlayarak hızla yanıma geldi.

"sorun ne?" konuşacak halim yoktu kolumdan tutarak destek oldu. Başımdaki zonklama daha da artarken dönmesi azalıyordu. Şu lanet düğmeyi bir an önce bulmazsak Reginald'ın katili olacaktım. Birkaç dakika ardından ne baş dönmem nede zonklama kalmıştı. Berbat hissettiriyordu. Buna daha ne kadar dayanabilirim bir fikrim yok. Üstümü düzelttim ve kendimi Harry'den uzaklaştırdım.

"buda neydi şimdi?" Harry'i takmadan yatağın üstündeki kıyafetleri alarak lavaboya girdim. Üstümü değiştirip çıktıktan sonra Harry'yi hala odamda görmemle derin bir nefes aldım. Benden cevap ister gibi suratıma bakıyordu.

"arada oluyor." kafasını salladı. Odadan çıkıcağımız sırada elimi tuttu. Elimi ne kadar geri çekmeye çalışsam da sıkıca tuttu.

"bıraksana Harry." umursamadı. Mutfağa girdiğimizde herkes ikimize bakıyordu. Harry'nin elinden kurtularak hızlıca Klaus'un yanına oturdum. Klaus kulağıma yaklaştı.

"o da neydi?" Reginald geldiğinde herkes susmuştu. Göz ucuyla Five'a baktığımda bana baktığını fark ettim. Gerçekten kötü bakıyordu. Bu bakışından rahatsız olduğumu belirtircesine kıpırdanarak yemeğime başladım. Herkes yemeğini bitirdiğinde beraber salona geçmiştik. Reginald da evden çıkmıştı. Harry yanıma oturarak kolunu omuzuma attı ve beni kendine doğru çekti. Yüzüme bakarken öpüceğini anlamıştım. Tam öpüceği sırada onu engelledim.

"senden hoşlanmıyorum Harry." sesimin yüksek çıkmasını ayarlayamayıp salondaki herkesin bakışlarını ikimizin üstüne çekmiştim. Kendimi Harry'den uzaklaştırdım.

"dün olan neydi o zaman?" oda sesini benim gibi yükselttiğinde ikimizde ayaklanmıştık.

"kafam karışıktı. Aklımda başka biri var!" Kafasını yana eğdi ve yüzüne alaycı bir bakış koydu.

"Five dimi? Ona bakışını gördüm Anaya. Madem onu seviyordun neden beni öptün." yalan. Öpen oydu. Konuşmama izin vermeden kendisi devam etti.

"Çünkü sen bir sürtüks-" bunu demesiyle çizgiyi aşmıştı. Tam suratına yumruk atmaya hazırlanmışken Five benden önce davranıp yanımıza ışınlanmış ve Harry'yi yere sermişti.

"ne dedin sen?" resmen tıslamıştı. Diego ve Luther ikisini ayırmaya çalışırken Luther da arada kaynamıştı. Klaus Five'a tezahürat yaparak gülüyordu. Allison ve viktor ise sadece yapmayın diye bağırıyordu. İkiside birbirinin canına okuyorken ikisinede gücümle elektrik çarptım. İkisi de salonun bir köşesine savrulurken ışıklar yanıp sönmeye başlamıştı. Klaus gülerek konuştu.

"waow yürü be kızım!"







iste budur 💪🏻 bozdum Harry'yle Anaya'nin arasini! hahayt

yazım yanlışı varsa uzgunumm kontrol etmeye usendim suan opuldunuzzz byee

𝑲𝜾𝒚𝒂𝒎𝒆𝒕𝒕𝒆 ◈𝑭𝒊𝒗𝒆 𝑯𝒂𝒓𝒈𝒓𝒆𝒆𝒗𝒆𝒔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin