1.9

1.3K 78 8
                                    

"Eight yemekten sonra yanıma gelmeni istiyorum." kafamı tabağımdan kaldırarak yaşlı bunağa baktım.

"benim bir adım var. Anaya." bir şey demeden masadan kalktı ve odasına gitti. Oflayarak masadan kalktım ve onun arkasından gittim. İçeri girdiğimde eliyle masasının önündeki koltukları işaret etti.

"otur." dediğini yapıp oturduğumda önündeki deftere bir şeyler yazıyordu. Tanrım her seferinde bunu yapması sinirlerimi bozuyordu. Sessizliği o bozdu.

"bir süredir yoktun. Güçlerini gözlemleyebilme şansım olmadı. Çalışmalara tekrardan başlamanı istiyorum. Aynı şekilde Harry'i de çalıştırmanı istiyorum." bu benle dalga mı geçiyordu? Güçlerim gayette iyi durumdaydı.

"güçlerimi kullanabiliyorum?" hala kafasını kaldırmadan deftere bir şeyler yazıyordu. Hızlıca ayağa kalktım ve önündeki defteri yere attım. Sonunda kafasını bana çevirebilmişti.

"bir kere de şu siktiğimin defterini bırak ve beni dinle!" sesimin yüksek çıkmasını umursamadım.

"Eight biraz daha zorlarsan ağır bir ceza alacaksın. Otur. Henüz konuşmamız bitmedi." ellerimi saçlarımın arasında gezdirdim ve kendimi sakinleştirmeye çalışarak tekrardan sandalyeye oturdum. Defterini tekrardan alıp kapattı ve masanın diğer ucuna koydu.

"çalışmalara başlayacaksın dediysem başlayacaksın. İtiraz istemiyorum. Harry'nin gücünü hala daha bilmiyoruz bunuda bulmanı istiyorum." masanın üstündeki bir kağıdı eline alarak bana uzattı.

"bu ise programınız. Ayrıca ceza alacaksın bu davranışın yüzünden. Çalışmalar bittiğinde yanıma gelirsin. Şimdi çık." Sandalyeyi tekmeleyerek kalktığımda adımlarımı hızlandırıp odadan çıkmıştım ki birkaç bedene çarpmıştım. Kafamı kaldırdığımda diğerlerini görmüştüm. Arkamdaki kapıyı kapatarak konuştum.

"siz ne yapıyorsunuz?" hala sinirliydim. Birine patlamak istemiyordum. Diego konuştu.

"sesini duyunca ne olduğuna bakmak için geldik." derin bir nefes alarak aralarından sıyrıldım.

"hiçbir şey." hızlı adımlarla odama çıktım soru yağmuruna tutulmamak için. Buraya dönmem baştan hataydı zaten. Arkamdaki sesle hemen oraya döndüm.

"neden?" Harry'yle karşılaşmayı beklemiyordum.

"ne neden?" dedim sorusuna karşılık soruyla.

"neden buraya dönmen hataydı?" gözlerimi açtım. Harika gücünü bulmuştuk. Gele gele başıma zihin okuyan biri mi geldi. Gözlerini kısarak bana baktı.

"çok ayıp." güldüm. Oda gülümseyince ikimizde oturduk.

"sinirliyim biraz. Takılma sen bana." başını salladı. Tatlı çocuktu aslında. sarıya yakın saçları ve mavi gözleri... Yakışıklıydı işte.

"güzel iltifat. Sağol. Sende çok güzelsin." yanaklarımın yanmaya başladığını hissettiğimde başımı eğdim.

"şunu sık sık yapmamalısın." güldüğünde ona baktım ve omuzuna vurdum.

"elimde değil. İster istemez duyuyorum düşüncelerini." gülümsemekle yetindim.

"ne dedi o yaşlı bunak?" böyle demesi beni güldürmüştü. Gülmemi kestiğimde konuştum.

"çalışmalara başlayacaktık seninle de sen baya baya kullanıyorsun güçlerini." dedim altındaki imayı anladığını umarak. Güldü.

"hızlıyımdır." gülümsedim. Yere bakmaya başladım.

"tabi istersen çalışmalarında sana arkadaşlık edebilirim." gözlerimi açarak ona baktım.

"ahh çok iyi olur!" bu halime tekrardan güldü. Elimdeki programı alarak inceledi.

"o zaman yarım saate aşağıda ol." diyerek beni odada tek bıraktı.



öyle işte. Bölüm nasıll??

𝑲𝜾𝒚𝒂𝒎𝒆𝒕𝒕𝒆 ◈𝑭𝒊𝒗𝒆 𝑯𝒂𝒓𝒈𝒓𝒆𝒆𝒗𝒆𝒔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin