0.7

2.1K 134 22
                                    

Five'ın kolunu bırakarak etrafı incelemeye başladım. Buraya son geldiğimde kötü bitmişti. En sonunda Five kafayı yemişti ve kavga etmiştik. Zaten Handler'e ihanetinden dolayı ikimizin de peşindelerdi. Bende gidip yerini Handler'e söyleyerek kendi yılıma geri dönmüştüm. Biraz saçma bir konu ama tekrardan bunları yaşamak istemiyordum. Geri döndüğümde 20 yaşındaki bedenimdeydim ve bu yüzden bunu bir daha yapmak istemiyordum. Ve işte buradayım. Ne diyebilirim ki. Hayat işte.

"seni aptal! Çanta nerde?" ilk önce ona baktım. Sonra elime. Gerçekten buraya çantasız mı gelmiştim?

"tanrım!" Five ellerini başına koydu.

"buradan ikimizi nasıl çıkartmayı düşünüyorsun Anaya'cım?" yere oturdum.

"bilmiyorum. Telepatiyi öğrendiğimizden beri rüyalarıma girip mental sağlığımın içine ettikten sonra bunu düşünmemi de beklemiyordun dimi. Aptal!" ellerini başından çekti ve doğruca gözlerime baktı.

"bunun konuyla ne alakası var şimdi?!" volta atmaya başlamıştı. Susmayı tercih ettim yoksa kavgamız büyüyecekti. Neredeyse beynimi ele geçirmişti. Mantıklı düşünemiyordum. Bir süre sessizce durduk.

"kalk gidiyoruz." ona baktım.

"nereye?" o çoktan yürümeye başlamıştı. Hızlıca ona yetiştim. Soruma cevap vermemişti. Arkasından gidiyordum ve yeri izliyordum. Bu yüzden durduğunu göremeyerek ona çarpmıştım. Arkasını dönüp bana baktı ve önümden çekildi. etrafı incelemeye başladım. Yerde gazete kağıtlarının serildiği yatak olarak kullandığını düşündüğüm şey vardı. Yanında ise düzensiz dizilmiş odunlar vardı. Muhtemelen ateş yakıyordu onlarla.

"biraz uyuyalım. Sabah düşünürüz ne yapacağımızı." başımı salladım. İkimizde kağıtların üzerinde yattık. Bir süre gökyüzünü izledim. Yüzümü Five'a çevirdiğimde onun da gökyüzünü izlediğini fark ettim.

"uyuyamıyor musun?" ona baktığımı bildiği için kafasını bana çevirmeden başını iki yana salladı.

"hey five." gözlerime baktı.

"ben gittikten sonra ne oldu?" bir süre daha gözlerime baktı ve kafasını çevirdi.

"sence?" derin bir nefes aldım.

"düzgünce cevap veremiyor musun?" sırtımı ona dönerek gözlerimi kapattım. Birkaç dakika sonra yanımda bir kıpırtı hissettim. Döndüğüm zaman Five ile burun buruna gelmiştik.

"Five?" belimden sarılarak gözlerini kapattı.

"sadece uyumak istiyorum. Sus." kalp atışlarımın hızlandığını hissediyordum. Onunla bu kadar yakın olmak garipti.

"izlemek hoşuna gidiyor sanırım." sırıtıyordu. Onu ittirmeye çalıştım ama daha sıkı sarıldı.

"bıraksana Five." bir şey demedi. En sonunda vazgeçip gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım.

Vote sınırı: 5

𝑲𝜾𝒚𝒂𝒎𝒆𝒕𝒕𝒆 ◈𝑭𝒊𝒗𝒆 𝑯𝒂𝒓𝒈𝒓𝒆𝒆𝒗𝒆𝒔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin