Sabah aptal Klaus'un bağırışlarıyla uyanmıştım.
"oha siz gece ne yaptınız! Yeni favori shipim! AĞAĞAĞAĞAĞ" yatakta doğruldum.
"Klaus tanrı aşkına!" yataktan kalktım ve Klaus'u odaya çekerek arkasından kapıyı kapattım. Klaus beni süzüyordu.
"oooo Anaya ne yaptınız gece" pislik gibi sırıtıyordu. Omuzuna vurdum.
"Klaus biraz daha boş yapmaya devam edersen gerçekten öldüreceğim seni." ikimizde Five'a baktık. Yastığı kafasına gömmüş uyumaya çalışıyordu. Klaus'un kolundan tuttum ve Five'ın odasından çıkartarak kendi odama getirdim.
"biraz bekle." dolabımdan birkaç kıyafet aldım.
"bence tişört kalsın üstünde. Çok yakışmış." sinirle dirseğimi karnına geçirdim.
"sus Klaus." odamdaki banyoya girerek üzerimi değiştirdim ve geri odaya gittim. Klaus beni süzerek sırıtıyordu.
"çıkartmamışsın!" gülümsedim.
"rahat çünkü." dedim omuz silkerek. Omuzlarımdan tutarak beni yatağa oturtturdu.
"bana her şeyi anlat!" Klaus'un ellerine vurarak bırakmasını sağladım.
"aramızda hiçbir şey geçmedi." kafasını salladı.
"bende yedim. O yüzden ikinizde yarı çıplak aynı yatakta yatıyordunuz. Üstelik yerde havlular vardı!" sikeyim böyle işi. Klaus'u zor inandırırdım sanırım. Nasıl bir yalan uydurabilirdim ki?!
"ya Klaus öyle bir şey yok. Dün akşam dışarı çıkmıştım. Ben bir süre gelmeyince Five'da beni aramaya çıkmıştı. Handler bizi bulunca da ateş açtılar. Five yaralanmıştı buraya geldiğimizde Five'la ilgilendim gece de bir şeyi olursa diye yanında yattım." Klaus'un bu yalana inanmasını umarak gözlerine baktım. Gözlerini kısarak bana baktı.
"bende bir şey oldu sanmıştım. Best shipim bir kere daha bozuldu." derin bir nefes vererek gülümsedim.
"Five'la asla çıkmam. Tipim değil bir kere. Shipliceksen beni başkasıyla shiple." dolabımdan bir ses gelince ikimizde oraya döndük.
"bu ağır oldu." dedi Klaus gözlerini kısarak. İkimizde güldük.
"kahvaltıya inelim artık." Klaus ayağa kalkarak kolunu uzattı. Onun bu haline gülerek kalktım ve koluna girdim.
"leydim." yanağından öperek odadan çıktım. Arkamdan geliyordu. Beraber salona indik. Herkes oturmuş yemeğini yiyordu. Masaya göz gezdirirken gördüğüm kişiyle gözlerim açılmıştı. Kısa bir sürelik bana bakarak yemeğine devam etti.
"Eight. Geri döneceğini bilmiyordum." Klaus'un kulağına eğildim.
"ölmemişmiydi bu?" Klaus sorumu cevaplayacağı sırada Reginald konuşmuştu.
"gördüğün üzere hala yaşıyorum Eight." Klaus kolumdan tutarak masaya götürdü. Harry'nin yanına oturarak Five'a baktım. Yemeğiyle oynuyordu. Önüme dönerek yemeğimi yemeye başladım.
aklıma fikir gelmiyo aaa bölüm de hiç içime sinmedi
