Bu kadın gerçekten bir psikopattı. Etrafta bir sürü ölü beden vardı. Yavaş adımlarla birisine yaklaştım. Yaka kartında fotoğrafı ve adı vardı. Kartı tişörtünden çıkartarak ceketimin cebine koydum ve ayağa kalktım. Eteğimin kemerine sıkıştırdığım bıçağımı çıkartarak yavaş adımlarla ilerliyordum.
İşime yarayacağını düşünerek odada olan tüm insanların yaka kartını toplamıştım. Bıçağımı tekrardan kemerime sıkıştırdığım sırada kapının açılma sesini duydum. Hızlıca ölü bedenlerin arasına saklandım. İçeri Handler ve bir adam girdi. Adamın kucağında bir çocuk vardı. Muhtemelen oda ölüydü. Bir kenara atarak odadan çıktılar. Yavaşça bedenlerin arasından çıktım. Her tarafım kan olmuştu. Getirdikleri çocuğun yanına gittim. Ona dokunduğum anda gözlerini açtı. Kendimi hızlıca geriye attım.
"lütfen bana yardım et." sesi çok boğuk geliyordu. Titriyen elini bana doğru uzattı. Kendimi biraz daha geriye attım. Çocuk ağlamaya başladı.
"lütfen yardım et." gözümden bir damla yaş akmasıyla hemen çocuğun yanına gittim. Benimle aynı yaşta olmalıydı. Karnından vurulmuştu. Hızlıca ceketimi üzerimden çıkartarak kolunu yırttım ve kanayan yere bastırdım.
"ben.. Ne yapacağımı bilmiyorum. Burada bekle yardım getireceğim." kalkacağım sırada bileğimden tuttu.
"lütfen gitme." gözümü silerek başımı salladım.
"pekala. Biraz yardımcı olman gerekecek." kolundan tutarak onu ayağa kaldırdım ve kolunun altına girdim. Belinden tutarak destek vermeye başladım. Beraber yavaşça odadan çıktık. Etraf boş olduğu için şanslıydık.
"siz ne halt ediyorsunuz burada?" hızlıca arkamı döndüm.
"hay amk. Öyle sessiz sessiz gelinirmi arkadan aptal! Yardım et hemen odaya çıkaralım şunu." Five başını sallayarak çocuğun diğer tarafına geçti ve bizi odaya ışınladı.
Çocuğa pansuman yapıp dinlenmesi için bırakarak odadan çıktık.
"anlatacak mısın artık Anaya. Ne bu halin?" etrafa baktım.
"burada olmaz. Gel." elinden tutarak binadan çıktık. Bir banka oturduk. Nasıl anlatacağımı gerçekten bilmiyordum.
"bilmiyorum. Kendimi saklanırken bir odada buldum. Orada da bu çocukla karşılaştım." gözlerini kısarak gözlerime baktı.
"o odada başka ne vardı?" başımı geriye attım. Buna cevap vermek istemiyordum. Bir süre sessiz kaldım. Sanırım anlatmak istemediğimi anlamış olucak ki daha bir şey sormamıştı.
"göstersem daha iyi. Ceketim yukarıda kaldı." başını salladı. Odaya tekrardan çıktık. Yerdeki ceketimi alarak ceplerindeki kartları çıkardım. Five birkaç tanesini eline alarak inceledi.
"bunlar da ne?"
Ahh bölüm pek istediğim gibi olmadı ama aklıma bir fikir gelmiyo